Kadın ve Erkekte Üreme Sağlığını Etkileyen Faktörler

Kadın ve Erkekte Üreme Sağlığını Etkileyen Faktörler

Kadın ve Erkekte Üreme Sağlığını Etkileyen Faktörler

Bizi Takip Et


Kadınlardan ve erkeklerden kaynaklanan kısırlık faktörlerini ve tüp bebek tedavisindeki gelişmeleri Özel İzmit Konak Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Emre Karatekelioğlu anlattı.

Çiftler arasında kısırlık problemi yaşayanların oranı nedir? Kadınlarla erkeklere baktığımızda kısırlığa yol açan faktörlerin ne kadarı kadınlardan, ne kadarı erkeklerden, ne kadarı da hem kadın hem erkekten kaynaklanır?

Günümüzde doğurganlık, üreme potansiyeli yavaş yavaş azalmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü, kanser ve obeziteden sonra üreme sağlığı problemini de artık 3’üncü sıraya yerleştirdi. Türk toplumunda bu problemin görülme olasılığı yüzde 20; yani her 5 çiftten birinde çocuk sahibi olamama problemi var. İleride maalesef bu oran artacak gibi gözüküyor. Beslenme, kimyasal faktörler, çevresel faktörler, stres, doğurganlık ve gebe kalma yaşının daha ileriye bırakılması gibi tüm bu faktörler etkilidir. Bütün bunlar yavaş yavaş doğurganlığı ve gebe kalabilme olasılığını düşürmeye başladı. Sebeplere baktığımız zaman ortalama yüzde 30-35 kadından, yüzde 35-40 erkekten, yine yaklaşık yüzde 25’lik bir bölüm de hem kadın hem erkekten kaynaklanan faktörleri içermektedir.

ERKEK KAYNAKLI NEDENLER

Erkeklerden kaynaklanan nedenler yükselme eğiliminde. Bunu neye bağlıyorsunuz? Örneğin erkekler arasında sigara kullanımının yaygın olması bir faktör müdür? Başka hangi nedenler var?

İlk sırada sigara ve alkol kullanımı yer alıyor. Bunun yanı sıra çevresel faktörler, radyasyon ve özellikle stres faktörü yavaş yavaş erkeklerdeki sperm kalitesini belirgin bir şekilde düşürmeye başladı. Eskiden bu konuda hep kadınlarda düşünülürken şimdi tamamen oran tersine dönmeye başladı. Belki burada biyolojik olarak erkekte sperm üretimini kontrol eden Y kromozomunda yıllar içinde meydana gelen değişikliklerde etkin olabilir. Y kromozomu gelen nesillerle birlikte daha küçülmeye mi başladı şeklinde bir düşünce oluşuyor. Çünkü Y kromozomu erkeklerde olan ama kadınlarda olmayan bir kromozom. Bir süre sonra Y kromozomu “tamamen mi kaybolacak” gibi tartışmalar var. İşin hem genetik hem de çevresel boyutları yavaş yavaş erkek faktörünü ön plana çıkarmaya başladı.

FAZLA KİLO ÜREME SAĞLIĞINI ETKİLER Mİ?

Kadının kilolu olması kadının doğurganlığını üreme sağlığını olumsuz etkileyen bir faktör. Peki, erkek kiloluysa erkeğin sperm kalitesinde ya da sperm sayısında olumsuz bir faktör oluyor mu?

Fazla kilonun bazı erkeklerde, sperm üretimini kontrol eden hormonları olumsuz yönde etkileyerek sperm üretimini de bozabileceğine dair bilimsel veriler var. Bu yüzden artık fazla kilo; sadece kadınları değil erkek doğurganlığını, sperm kalitesini etkiler bir aktör haline geldi.

Op. Dr. Emre Karatekelioğlu

SİGARANIN ÜREME SAĞLIĞINA ETKİSİ

Erkeklere tüp bebek için sperm vermeden önce önerdiğiniz bir şey var mı? Örneğin belli bir süre sigara içmemeleri, alkol almamaları gibi bir takım programlara tabi tutuyor musunuz?

Kadınlarla, erkekleri ayırt eden çok önemli bir fark var. Bir kız çocuğu doğduğunda yumurtalıklarında belirli bir sayıda yumurta ile doğar. Doğduktan sonra yumurtalığında yeni bir yumurta üretimi olmaz. Bir deposu var ve bu deposu zamanla azalır. Sıfırlandığı zaman da menopoza girer. Erkekte ise tam tersi doğduğunda testislerinde hiç sperm üretimi olmaz. Ergenlik dönemi ile başlayan bir üretim vardır. Bu üretim her 2 ayda bir yenilenir. Dolayısıyla baba adayının sigarayı bırakması 2-3 ay sonra gelecek sperm jenerasyonu üzerine önemli etkilerde bulunur. Bu yüzden baba adayında sigara içimini bıraktıktan sonraki 2-3 ay sonraki sperm tahlilinde dramatik olarak değişiklikler görülür. Sigara özellikle spermlerde DNA kırılması denilen gen kırılmalarına sebep olabilir. Bu da aynı şekilde spermlerin yumurtayı doğal sürecinde ya da tüp bebekte döllemesinde embriyo gelişiminde olumsuz etkide bulunur. Bu yüzden sigara içen baba adaylarına tüp bebek denemesinden önce en az 2 ya da 3 ay önceden itibaren sigarayı bırakmaları tavsiye edilir. Sigarayı bıraktıktan sonra faydalı etkilerini en az 2-3 ay sonra görülebilir. Kısacası sigarayı bugün bırakıp yarın her şeyin düzelmesini beklemek doğru değil.

Sigaranın kadınlar için de önemi var değil mi?

Sigara kullanımı, ilaçların tüp bebek tedavisindeki cevabını olumsuz yönde etkiler. Kadınlarda yumurtanın kalitesine ve yumurta ile spermin döllenme yüzdesine de etki eder. Sigara bugüne kadar üreme sağlığını olumsuz yönde etkilediği net olarak kanıtlanmış ve üzerinde tereddüt olmayan tek maddedir.

TÜP BEBEKTE PRP VE KÖK HÜCRE TEDAVİSİ

Bir de değiştirilemeyen faktörler var. Hiç spermi olmayan, yumurta rezervi tükenmiş kadınlar var. Bu konuda ne gibi tedaviler var?

Tüp bebekte başarı oranı belirli bir döneme kadar yükseldi ve ondan sonrada sabit kalmaya başladı. Günümüzde en önemli yenilik, artık yapay zekanın tüp bebek alanına girmesidir. Sperm ve yumurtayı birleştirdikten sonra elimizde çok fazla sayıda embriyo olabiliyor. Bu bebek adaylarından hangisinin anne adayına transfer edileceğine karar verirken ortalama 3-5 gün vücut dışında özel laboratuvar ortamda takip edilir. İşte yapay zeka burada devreye girerek, hangi embriyonun gelişim aşamalarına göre doğru embriyo olduğunu belirler ve bize bırakmadan doğru adayı kendisi seçer. Daha önce de bununla ilgili birçok veri özel sistemlere yüklenir. Belki ileride yapay zeka, doğru embriyoyu belki de hiç beğenmeyeceğimiz ve tercih etmeyeceğimiz bir embriyoyu seçmemizi sağlayarak gebeliğe ulaşma süremizi kısaltmış olacak. Bunun dışında yumurtalığa PRP uygulanması ile yumurtanın gençleştirilmesi gibi yöntemler var. En önemli çalışmalardan bir tanesi de kök hücre çalışmalarıdır. Menisinde ve yumurtalıklarında hiç sperm üretimi olmayan bir baba adayının vücudundaki başka kök hücrelerinden sperm üretilmesi ve aynı şekilde kök hücreden yumurta elde edilmesidir. Ama bunlar henüz deneysel aşamada olup biraz daha gelişme bekleyen konular.

Tüp bebek denemesinde iki deneme arasında ideal olarak ne kadar süre olmalı?

Anne adayının başarısız bir denemesi hiçbirimizin istediği ve arzuladığı bir durum değildir. Bu anne ve baba adayında ama daha çok iğneleri kullanan ve bu yoğun tedavi sürecini daha çok yaşayan kadın olduğu için kadında daha büyük bir yük oluşturur. Başarısız bir deneme hem fiziksel hem de ruhsal olarak anne adayını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Böyle bir durumda iki deneme arasında en az 2 aylık bir süre ile dinlenme olması gerekir. Ama bazı anne adayları bunu daha çabuk atlatıp, 1 aylık bir dinlenme sürecinden sonra da tedaviye başlamayı istiyor. Özellikle ileri yaşlarda gebe kalmayı planlayan anne adayları yumurta rezervi giderek azaldığı için bunu çok fazla uzatmak istemez. Bu süreçte yeni bir deneme anne adayı için “ruhen çöküntüye yol açabilir mi “analiz edilmelidir. Ancak genel olarak 2 aylık bir mola çift için faydalı olabilir.


İçeriği Paylaşın