Üreme Sağlığını Olumsuz Etkileyen Faktörler

İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emre Karatekelioğlu, üreme sağlığını olumsuz etkileyen faktörleri ve tüp bebek tedavi yöntemi hakkında merak edilenleri anlattı.

Üreme Sağlığını Olumsuz Etkileyen Faktörler

Bizi Takip Et


Üreme sağlığı bir kadın ve erkek için ne demektir? Radyasyona maruz kalmak ne ölçüde üreme sağlığını etkiler? Üreme sağlığını etkileyen riskli durumlar nelerdir? Üreme sağlığını olumsuz etkileyen faktörleri İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emre Karatekelioğlu anlattı.

. Üreme sağlığı bir kadın ve erkek için ne demektir?

‘‘Üreme sağlığı, bir çiftin en kısa sürede gebeliği elde edebilmesi olarak tanımlanabilir. Örneğin kadınların adetleri düzenli ve cinsel yaşamları da düzenli olan 100 çift takip edildiğinde bunların 60’ının ilk altı ay içinde, 24’ünün ikinci altı ayda, 84’ünün de bir yıl sonunda hedefe ulaştığı görülür. Bundan sonraki bir yıl takip edilen geri kalan 16 çiftten sadece 8’i gebe kalabilmektedir. İki yılın sonunda da 100 çiftten 92’sinin, anne adayının yaşından bağımsız olarak, gebe kalabildiği görülüyor. Geri kalan 8 çift ise neden gebelik olmadı diye başvuruyor. Üreme sağlığı stres, yaşam tarzı, beslenme tarzı, kötü alışkanlıklar (sigara, alkol ve madde kullanımı) gibi birçok dış etkenden etkileniyor. Bunların yanı sıra çalışan kadın oranının giderek artması ve kadınların kariyer hedeflemesi ile birlikte gebe kalmayı planladıkları yaş da yukarıya doğru çekilmeye başladı. Artık gebelik arzu edilen yaş, 33-34 yaşlar ve sonrasına erteleniyor. Üreme sağlığını etkileyen diğer nedenler, doğal olmayan gıda maddeleri, radyasyon ve çevre kirliliğidir. Düzenli beslenilmediği gibi kilo aldırıcı kalori yüklü gıdalara dikkat edilmiyor. Özellikle Akdeniz tipi diyetle beslenmekten uzaklaşıldı. İşte bütün bu faktörler yavaş yavaş üreme sağlığını olumsuz etkilemeye başlıyor.’’

SİGARA DOĞURGANLIĞI DÜŞÜRÜYOR

. İçilen sigaranın miktarı ve süresi önemli midir? Sigarayı bırakmak ne kadar süre sonra etkisini gösterir?

‘‘Sigaranın içinde birçok kimyasal var ve bunlar genlerimizin yapıtaşlarında bozulmalara sebep oluyor. Bu da döllenme olasılığını giderek azaltmaya başlıyor. Sigara, üreme organlarında bir nevi çevresel kirlilik yaratıyor. Üreme hücrelerinin sayısında düşüşe, kadında yumurtalık rezervinde azalmaya, erkekte sperm sayısında ve hareketliliğinde azalmaya sebep olabiliyor. Bu iki önemli faktör de doğurganlığı özellikle düşürüyor. Tüketilen günlük miktar arttıkça bunun olumsuz etkileri de daha fazla ortaya çıkmaya başlıyor. Sigara bırakıldıktan sonraki yaklaşık ilk 3-4 ay içinde bu etkilerin bir bölümü geri dönüyor ve eski kaliteye ulaşabiliyoruz. Ama süre uzadıkça kalan hasar daha kalıcı oluyor ve bu da doğurganlığın daha fazla düşmesine sebep oluyor. Belki de bilimsel olarak doğurganlığı düşürdüğü kanıtlanmış en önemli madde, sigara ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerdir.’’

RADYASYONA MARUZ KALMAK!..

. Radyasyona maruz kalmak ne ölçüde üreme sağlığını etkiler?

‘‘Kanser günümüzün artık kaçınılmaz bir gerçeği ve giderek de artıyor. Tedavide ise radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi (kimyasal ilaçlar) kullanılıyor. Radyoterapinin ve kemoterapinin üreme hücrelerinin sayısında azalmaya sebep olduğu, hatta bazen kadınlarda menopoz yaşını daha öne çekebildiği biliniyor. Günümüzde özellikle evli olmayıp kanser tedavisi görecek kadın ve erkeğin üreme hücrelerini dondurup saklamak mümkün. Yumurta rezervi azalmaya başlamadığı sürece Türkiye’de kadınların yumurta dondurması yasal değildir ama bunun ayrıcalıklı durumlarından bir tanesi kanser tedavisi görülecek olmasıdır. Yine aynı şekilde evli olmayan baba adaylarının ya da yine evli olup da çocuk sahibi olmayı henüz düşünmeyenlerin üreme hücrelerini dondurup saklayıp daha sonrasında kullanabiliyoruz.’’

. Daha çok hangi kanser türü ve tedavilerinde erkeklerde sperm, kadınlarda yumurta etkileniyor?

‘‘Özellikle erkeklerde testis tümörleri (erkek yumurtalıklarından kaynaklanan tümörler), kadınlarda da yine yumurtalık kanseri ve meme kanseri çok sık görülüyor. Akciğer kanserinin belirli türlerinde de radyoterapi alınıyor. Tabii radyoterapinin uygulanacağı bölge de çok önemlidir. Kadında pelvis bölgesi dediğimiz üreme sisteminin bulunduğu (yumurtalıkların bulunduğu) bölgeye uygulanacak her türlü terapi çok önemlidir. Bağırsak kanseri, rahim kanseri gibi çeşitli türlerin tedavisi öncesinde de mutlaka dondurmayı tavsiye ediyoruz.’’

ÜREME SAĞLIĞI AÇISINDAN RİSKLİ DURUMLAR

. Üreme sağlığını etkileyen riskli durumlar nelerdir?

‘‘Üreme sağlığı açısından bazı riskli durumlar vardır. Kadın için bunlar, önceden rahim ve çevresindeki (pelvis bölgesi) organlarla ilgili ameliyat geçirmek ve adet düzensizliğidir. Her iki adetinin birinci günleri arasındaki sürenin 23 günden daha kısa ya da 40 günden daha uzun olan ve adet döngülerini çok sancılı geçiren kadınlar mutlaka bir üreme sağlığı uzmanına başvurmalıdırlar. Geçmişte kanser öyküsü olup tedavi görenler ile radyasyona maruz kalan bir iş kolunda çalışanlar risk taşıyabilirler. Mesela radyoloji teknisyenleri ve kimyevi boya sektöründe çalışanlar riskli gruptadırlar. Fazla kilo ve özellikle sigara kullanmak tek başına bir risk faktörüdür. Vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olup obezite sınırına girenler ile 35 yaş ve üzeri olan anne adayları da çok fazla gecikmeden bir üreme sağlığı uzmanına başvurmalıdırlar.’’

ANNE OLMAK İÇİN İDEAL YAŞ NE?

. Anne olmak isteyen kadınlarda üst ya da alt yaş sınırı var mıdır?

‘‘Üreme sisteminin tam olarak olgunlaştığı yaş aralığı 18-33 yaştır. Bu yaş aralığı gebe kalmak için en ideal dönemdir. Daha sonraki dönemde kadında hem yumurtalık rezervindeki azalma hem de kaliteli yumurta yüzdesindeki düşüş doğurganlığı azaltmaya başlar. 38-39 yaş kritik sınırken, 44 yaş ve sonrası hemen hemen doğurganlık kapısının tamamen kapandığı bir yaştır. O yüzden öncelikli önerimiz 20 ile 32-33 yaş arasındaki dönemde anne adaylarının gebe kalmaya gayret göstermesidir. Daha sonraki dönemlerde ve özellikle 38-39 yaş sınırına gelmeden ise üreme sağlığı uzmanına başvurarak gebe kalma zamanını kısaltmaları tavsiye edilir.’’

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDEKİ GELİŞMELER

. Tüp bebek tedavisindeki gelişmeler nelerdir?

‘‘Özellikle genetik araştırmalar çok ön planda bulunuyor. Sebebini açıklayamadığımız bazı problemlerin genetik açıklamalarının yapılması, kök hücre çalışmaları çok yaygın bir şekilde devam ediyor. Bazı genlerin tamiriyle birlikte özellikle üreme sağlığında etkili olan bazı hastalıkların tedavi edilebilir olması büyük önem kazanmaya başladı. Vücudun başka hücrelerinden sperm hücresi ve yumurta hücresi oluşturma çalışmaları da devam ediyor. Yine son dönemde vücudumuzdaki bakteri florasının üreme sağlığına etkileri üzerinde çalışmalar var.’’


İçeriği Paylaşın