Kalbinizin Ritmine Kulak Verin!

Kalbinizin Ritmine Kulak Verin!

Kalbinizin Ritmine Kulak Verin!

Bizi Takip Et


Kalbin normal atışını düzenleyen elektriksel uyarıların gerektiği gibi çalışmamaları sonucu kalbin çok hızlı, çok yavaş veya düzensiz atmasına ritim bozukluğu denmektedir. Ritim bozuklukları kalpte var olan sorunlar nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi dış etkenlerle de oluşabilmektedir. Emsey Hospital’dan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sağlam konuyla ilgili bilgiler aktarıyor.

Ritim bozukluğunun nedenleri nelerdir?
Ritim bozuklukları birçok çok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Aniden gerçekleşen kalp krizi, önceden gerçekleşen kalp krizi sebebiyle oluşmuş kalp dokusu bozukluğu, koroner arter hastalığı, yüksek kan basıncı, diyabet, sigara ve alkol tüketimi, uyuşturucular, stres, kullanılan ilaçlar başlıca ritim bozukluğu sebeplerindendir.

Ritim bozukluğu belirtileri nelerdir?
Ritim bozukluğu rahatsızlıklarında, belirtiler arasında çarpıntı hissi öne çıkmaktadır. Kalbin göğüsten çıkacakmış gibi hissettirmesi hastaların genel ifadelerinde kullandıkları bir tariftir. Kalp çarpıntısı genellikle aniden başlamakta, bazen saniyeler bazen saatler sürdükten sonra sonlanmaktadır. Çarpıntıdan sonra en sık görülen belirtiler, baş dönmesi ve bayılma olmaktadır. Bayılmalar genellikle ciddi boyuttaki bir ritim bozukluğuna işaret etmekte ve ihmal edilmesi tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir.

Ritim bozukluğu kimlerde görülür?
Ritim Bozuklukları her yaş grubundan insanda görülebilmektedir. Ancak ilerleyen yaşlarda kalpte ritim bozukluklarının görülme ihtimali daha fazladır ve sahip olunan diğer kalp hastalıklarıyla ilintili olarak ortaya çıkmaktadır.  Genel nüfusun %2’sinde görülen ritim bozuklukları 80 yaş ve üzeri nüfusun %10’unda görülmektedir.

Prof.Dr.Mustafa Saglam

Prof. Dr. Mustafa Sağlam

Ritim bozuklukları nasıl teşhis edilir?
Ritim bozuklukları ve neden meydana geldiklerini ortaya çıkartabilmek adına bazı testler uygulanmaktadır. Bunlar;

–       Elektrokardiyogram (EKG) Ritim Holter

–       Anlık ritim kaydı (Event Recorder)

–       Efor Testi

–       Ekokardiyogram

–       Kardiyak kateterizasyon

–       Elektrofizyolojik çalışma (EPS)

 

Kalp ritim bozukluklarının tedavisi
Uygulanacak tedavi; ritim bozukluğunun çeşidine ve ciddiyetine bağlı olarak belirlenmektedir. Tedavinin ilk aşamasını, rahatsızlığının nedenini tespit etmek ve ortadan kaldırmak oluşturmaktadır. Nedeni tespit edilemiyor veya ortadan kaldırılamıyorsa tedavi yöntemlerinden en uygun olanı seçilerek uygulanmalıdır.

1.İlaç Tedavisi: Antiaritmik şeklinde adlandırılan ilaçlar kalpteki düzensiz ritimleri kontrol altına almak için kullanılmaktadır. Kanın pıhtılaşmasını engelleyici ilaçlar da ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

2.Elektriksel Tedavi: kalp ritmini destekleyici kalp pili ve defibrilatör tedavisi de yaygın olarak kullanılmaktadır.

3.Cerrahi Tedavi: Aritmik odağın susturulması amacıyla cerrahi operasyon uygulanabilir.

Ritim bozukluğuna sahip kişilerin beslenmeleri nasıl olmalıdır?
Ritim bozukluğuyla karşı karşıya kalan hastaların beslenmeleri son derece önem taşımaktadır. Bazı gıda maddeleri kalbin elektrik sisteminde tetikleyici özelliğe sahip olabilmekte ve bu gıda maddelerinin tüketilmesi ritim bozukluklarını için harekete geçirici özellik taşıyabilmektedir. Ritim bozukluğu olan kişilerin; çay, kahve ve sigara tüketiminden kesinlikle uzak durması gerekmektedir. Bazı durumlarda ritim bozukluğu için kullanılan bazı ilaçlar başka bir tür ritim bozukluğunun devreye girmesine neden olabilmekte, bu durumun bir hekim tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir. Kalp sağlığını korumak için alınması gereken önlemlerin tümü ritim bozukluğuna karşı da alınabilir. Stres ritim bozukluklarında önemli bir etken olarak öne çıktığından önüne geçilmesi, mümkünse en alt seviyeye indirilmesi kalp sağlığı açısından faydalı olacaktır. Kilo kalbi zorlayan ve ritim bozukluklarının önünü açan bir faktördür; ideal kiloya ulaşılması ve düzenli egzersizle kalp sağlığının korunması gerekmektedir. Kalp sağlığı için uygulanacak diyette hayvansal ve trans yağ tüketiminden kaçınmak, tuzu azaltmak ve alkolü en alt düzeye indirmek, mümkünse tamamen bırakmak gerekmektedir. Ritim bozukluğuna sahip kişilerin spor yaparken aşırı zorlayıcı olanlardan uzak durmaları, müsabakalara katılmamaları gerekmektedir.


İçeriği Paylaşın