Kalp Yetersizliği Tedavisinde Kalp Pilleri

Kalp Yetersizliği Tedavisinde Kalp Pilleri

Kalp Yetersizliği Tedavisinde Kalp Pilleri

Bizi Takip Et


Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji kliniğinden Doç. Dr. Ahmet Ekmekçi, Atv Avrupa ekranlarında yayımlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı İle Sağlığım İçin Herşey”  programına katıldı.
Kalp yetersizliği nedir? Kalp yetersizliği ve kardiyomiyopati (kas gevşemesi) aynı sorunu mu ifade ediyor? Kalp yetersizliğinin evreleri var mıdır? Hastalığın tedavisindeki başarıda, hangi evrede olduğunun önemi var mı? Erken tanı için ne yapılması gerekiyor? 3. evredeki bir hastanın ne tür yakınmaları oluyor? Günümüzde kalp yetersizliğin tedavisinde ne gibi seçenekler var? Pil tedavisine uygun olmayan hastalar için ne tür tedavi seçenekleri var? Kalp yardımcı cihazlarının kullanımı, kalp nakline hazırlayan bir süreç mi? Kalp pili hangi hastalara daha uygun oluyor ve takılan her hastada olumlu sonuç veriyor mu? Kalp pili nasıl takılıyor?
Doç. Dr. Ahmet Ekmekçi, Esra Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.
 
.  Kalp yetersizliği nasıl bir sağlık sorunudur?
“Kalp yetersizliğini kendi başına bir hastalık değil bir sendrom olarak tarif etmek gerekiyor. Çünkü kalp damar hastalıklarının hemen hepsinin ölümden önceki son durağı kalp yetmezliğidir. Dolayısıyla kalp yetersizliğine gelene kadar geçirilen bir süreçten söz etmek gerekiyor. Özellikle modern tedavilerin artması kalp kriziyle daha iyi mücadele etmemiz, hipertansiyonla, diyabetle daha iyi mücadele etmemiz nedeniyle insan ömrü artmakta; insanları ölümden korumaktayız.
Bu süreçlerin artması, ikincil bir takım sonuçlar doğuruyor. Bunlardan bir tanesi kalp yetersizliğidir. İlerleyen yıllarda toplum sağlığı sorunu olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Günümüzde Türk Kardiyoloji Derneği’nin yaptığı bir çalışmada Türkiye’de en az 2 milyon civarında kalp yetersizliği hastası olduğunu biliyoruz. Kalp yetersizliği Türkiye’de, gelişmiş ülkelere oranla çok daha erken yaşlarda görülmeye başlanıyor. Gelişmiş ülkelerde kalp yetersizliği yaşı 70, bizde bu yaş 60’a düşüyor.”
. Kalp yetersizliği ve kardiyomiyopati (kas gevşemesi) aynı sorunu mu ifade ediyor?
“ Kardiyomiyopatiyi çoğunlukla kalp yetersizliğinin eş anlamlısı olarak da kullanabiliyoruz. Ancak kardiyomiyopatiyi ya da kalp yetersizliğini getiren nedenler çok farklı olabiliyor. Toplumda en sık görülen neden iskemik kalp hastalığı dediğimiz koroner kalp damar hastalığı olarak biliniyor. Mesela hipertansiyonu olan hastalarda son dönemde kalp yetersizliği gelişebiliyor. Kalp kasının kendisinin tutulduğu durumlar da olabiliyor. Kalp kapak hastalıklarıyla ilgili olabiliyor. Bazı kanser ilaçları kalp yetersizliği yapabiliyor. Bazı enfeksiyon hastalıkları, bazı toksinler, kronik böbrek yetersizliği bunların hepsi kalp yetmezliği yapabiliyor.
Aslında kalp yetersizliğinden şunu anlamak gerekiyor. Kalp ya iyi pompalamıyor ya iyi gevşeyemiyor. Her ikisinin sonucunda da kalpten çıkan kan miktarı vücudu beslemeye yetmiyor. Bunun sonucunda hastalarda nefes darlığı, şişlik ya da ödem dediğimiz durumlar ortaya çıkıyor. Efor kapasiteleri giderek kısıtlanıyor ve hastanın hayat kalitesi giderek bozuluyor.”
“İLK İKİ EVREDE HASTALIĞI YAKALAMAK ÇOK ÖNEMLİ”
. Kalp yetersizliğinin evreleri var mıdır? Hastalığın tedavisindeki başarıda, hangi evrede olduğunun önemi var mı?
“Amerikalı hekimlerin kalp yetersizliğini 4 evreye ayırmışlar. A, B, C ve D evreleri. Zor görünün evreleri A ve B hastaları oluşturuyor. Hastaları burada çok erken dönemde yakalayıp ya hastalığın oluşmasını önlememiz veyahut da hastalık oluşmuşsa bu hastalığın gidişatını yavaşlatmamız gerekiyor.
Evre A hastaları; koroner kalp hastası olabilir, enfarktüs geçirmiş olabilir ama henüz kalp yetersizliği gelişmemiş A ve B evresini kastediyorum. Hipertansiyon, diyabetik, kronik böbrek hastalığı kalp yetersizliği gelişmesi için risk faktörüdür. Kontrolsüz tansiyonu olan hastanın iyi tedavi edilmediği durumlarda gideceği son nokta kalp yetersizliğidir.
Evre C ’de hastalık artık semptom vermeye başlıyor ama asıl toplum sağlığı açısından evre A ve B’de yani henüz hastalık ortaya çıkmadan ya risk faktörlerini taşıyan ya da kalpte artık yapısal bozulma olduğu halde semptom olmayan hastaları yakalamak çok önemlidir.”
“TOPLUMUN BİLİNÇLİ OLMASI GEREKİYOR”
. Erken tanı için ne yapılması gerekiyor?
“ Rakamlara baktığınız zaman hipertansiyonu olan hastaların çok büyük bir kısmının yeteri derecede tedavi edilmediğini görüyorsunuz. Böbrek yetersizliği olanların, şekeri olanların iyi takip edilmediğini görüyorsunuz. O zaman hastanın bilinçli olması gerekiyor.
Kişi tansiyon hastası olup olmadığını kendisi takip edebilir; çok basit biçimde tanısı konulabilecek ve tedavisi yapılabilecek bir hastalıktır.”
. 3. evredeki bir hastanın ne tür yakınmaları oluyor?
“ Bu hastalarda önemli sorun özellikle eforla ortaya çıkan nefes darlığı, efor kapasitelerinin giderek azalması, vücutlarında ödem birikmesi, hareketli bir hastaysa ödem özellikle bacaklarda ortaya çıkmaya başlar. Geceleri tek yastıkla yatamamaya başlarlar. Bu tip semptomları olan hastaların çok hızlı bir şekilde kardiyak kökenli mi, değil mi diye taranması gerekiyor.
Birinci basamakta aslında taranması yapılabilir ama kalp yetersizliği henüz bir toplum sağlığı sorunu olarak kabul edilmediği için tarama birinci basamağa indirgenmiş değildir. Çünkü kalp yetersizliğinin bilinirliği bırakın toplumda, doktorlar arasında bile yeterli düzeyde değildir.”
“KALP YETERSİZLİĞİ İÇİN YENİ BİR İLAÇ ÇALIŞMASI VAR”
.  Günümüzde kalp yetersizliğin tedavisinde ne gibi seçenekler var?
“Kalp yetersizliği ömür boyu sizinle beraber aynı hipertansiyon gibi devam edecek bir hastalıktır. Dolayısıyla 3 veya 5 ay ben ilacımı kullanırım iyi olurum sonra ilacı keserim gibi bir yaklaşım yok. Siz artık belli aralıklarla doktorların görmesi gereken bir hasta durumuna geliyorsunuz.
Tedavide ağızdan veya damar yollarından alınan ilaçlarımız var. İlaçla, hastalarda hastalığın gidişatını yavaşlatmayı başarabilmiş durumdayız. Medikal terapide geçtiğimiz yıl yeni bir ilaç üretildi henüz piyasaya sürülmüş bir ilaç değil fakat izin başvuruları çok hızlı bir şekilde yapıldı. Önümüzdeki bir iki yıl içerisinde yeni gelecek ilaçlarla hem akut kalp yetersizliğinde hem de kronik kalp yetersizliğinde kullanılabilecek yeni ilaç seçenekleri ortaya çıkmış olacak.”
. Medikal tedavi dışında başka ne tür tedavi seçenekleri var?
“ Bu hastaları takip ederken 2 problemle karşılaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi pompa yetersizliği diğeri de aritmi dediğimiz ritm bozukluğu.  Hastaları aritmik durumlardan korumak için pil tedavileri gereklidir. Hastaların bu açıdan değerlendirilmesi gerekiyor.
Pil tedavisinin birkaç çeşidi var. Bunlardan bir tanesi şok veren cihazlar. Bir başka tedavi de hastanın hastalığında ve fonksiyonel kapasitesinde artmaya yol açan CRT denilen bir çeşit pil tedavisi daha var ama her hasta bu durum için uygun değildir. Medikal terapiye cevapsız kalan, ilaç tedavisiyle kontrol altına alamadığımız hastalarda bir sonraki basamakta pil tedavisine geçiyoruz.”
. Pil tedavisine uygun olmayan hastalar için ne tür tedavi seçenekleri var?
“ Hastaya evre C’de kalp yetersizliği tanısı konuldu. Optimal ilaç tedavisine başladık. Tedaviler yetersiz kalınca pil tedavisine uygun olan hastaları özel pil tedavilerine yönlendirdik. Pil taktik fakat gene semptomları devam ediyor. Bu durumlarda artık tedavi seçenekleri ve hastanın kalbindeki rezerv giderek azalıyor. Bu durumlar için çeşitli tedavi seçenekleri mevcut, bunlardan bir tanesi ülkemizde son yıllarda giderek artan kalp yardımcı cihaz tedavileri, bir diğeri de kalp transplantasyonu.”
 
“KALP YARDIMCI CİHAZLARI, NÂKİLE ALTERNATİFTE OLMAYA BAŞLADI”
. Kalp yardımcı cihazlarının kullanımı, kalp nakline hazırlayan bir süreç mi?
“Kalp yardımcı cihazlar ilk önce nakile kadar geçen zamanda kullanılması amacıyla üretilmiş. Kalp, kanı pompalayamıyorsa biz bu işlemi yapacak özel cihazlar geliştirelim ve nakile kadar hastayı yaşatalım denilmiş. Çünkü nakil konusunda sıkıntı var.
Kalp yardıncı cihazlarının kullanım amacında son yıllarda bir takım değişiklikler olmaya başladı. 8-10 sene önce bu cihazlar takılmış, yaşı belli bir yaşı aşmış artık nâkili çok düşünmediğiniz hastalarda kalıcı olarak bu cihazları takabiliyoruz. İlk çıkış amacı bu değilken şu anda konsept değişti. Bu cihazlar, nâkile alternatif olmaya başlıyor.”
.  Kalp pili hangi hastalara daha uygun oluyor ve takılan her hastada olumlu sonuç veriyor mu? Olumlu sonuç verdiği taktirde tedavinin yanı sıra hastaları geriye doğru olarak da iyileştiriyor mu?
“ Yüzde 10-15 civarında hastanın uygun olduğunu görüyoruz. Avrupa Kalp Cemiyeti’nin yayınladığı kılavuzlar var. Bu kılavuzlara göre mutlaka takılması gereken bir hasta grubu var.  Bu gruba uygun olan hastaların bu tedavilerden yararlanmalarını sağlıyoruz. Bu tedavi hastanın hayat kalitesini artırıyor, ölüm oranlarını azaltıyor. Kalbin kasılma fonksiyonlarında yüzde 5 kadar bir artış da sağlıyor. Hatta çok özel bir grupta daha ileri seviyede bir iyileşme sağlayabiliyor.”
. Kalp pili nasıl takılıyor? Hastalar anesteziyle uyutuluyorlar mı? 
“ Kalp pili anjiyografik bir işlem. Kalp yetersizliği olan hemen her hastaya anjiyo işlemi yapıldığı için hastalar bu işleme çok yabancı değiller. Diğer anjiyolar kasıktan ya da koldan yapılırken burada biraz daha üst bölgede çalışıyoruz.
Genel itibariyle gövdenin sol üst kısmına materyali yerleştiriliyor ve damarlar içerisinden özel kablo vasıtasıyla kalbe ulaşıp kalbin içerisine kabloları döşüyoruz.
Bu işlem sırasında anesteziye gerek yok. İşlemin kendisine ait komplikasyonu var ama bunlar kabul edilebilir riskler; hastaya, bir anjiyografiden daha fazla bir risk getirmiyor.”

İçeriği Paylaşın