Kalpte Ritim Bozuklukları ve Tedavisi

Kalpte Ritim Bozuklukları ve Tedavisi

Kalpte Ritim Bozuklukları ve Tedavisi

Bizi Takip Et


Aritmi nedir? Kaç çeşit aritmi vardır? Kalp hangi durumlarda normalden daha fazla ya da daha az atar? Kalpte düzensiz atımlar söz konusu mudur? Ritim bozukluğu ne tür yakınmalara neden olur? Kalp çarpıntılarına neden olan faktörler nelerdir? KOAH ilaçlarının bazı türlerinin kalpte ritim bozukluğuna yol açtığı doğru mudur? Günümüzde aritmilerin tedavisindeki seçenekler nelerdir? Aritmi tedavisindeki ilaçlar sürekli mi kullanılır? Kalp pili uygulanacak hastalarda süreç nasıl ilerler? Kardiyoversiyon ve defibrilasyon nedir? Ritim bozukluğunun hangi belirtilerinin varlığında acil hastaneye başvurulması gerekir?

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Siyami Ersek Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzmanı ve Aritmi Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, kalp pillerinden ablasyona kadar ritim bozukluklarında uygulanan yöntemleri Sağlım İçin Herşey’de anlattı.

KAÇ ÇEŞİT ARİTMİ VAR?

. Aritmi nedir? Kaç çeşit aritmi vardır?
“Aritmi, ritim bozukluklarıdır. Ritim bozuklukları, kalbin normalinden daha fazla atması durumlarını içeren taşi aritmiler ya da çok yavaşlamasıyla ortaya çıkan bradi aritmiler olarak  iki temel başlıkta incelenir. Bradi aritmilerde (kalbin daha yavaş attığı durumlar), kalbin ana elektrik santrali ile ilgili problemler olabilir ya da ana elektrik santralleri arasındaki ileti kısımları ile ilişkili problemlere bağlı olarak kalpte yavaşlamalar ortaya çıkabilir. Taşi aritmiler (kalbin daha hızlı attığı durumlar) ise kalpte bazen fazladan birtakım elektrik kablolarının olması nedeniyle kesintisiz kısır döngülerin ortaya çıkmasıyla oluşan ritim bozukluklarıdır.”

. Kalp hangi durumlarda normalden daha fazla ya da daha az atar?
“Genelde istirahat halindeki kalp dakikada 60-80 vuruda atar. 60’ın altındakiler bradikardiler olarak değerlendirilir yani nabzın yavaş attığı durumlardır. Ama burada önemli olan hastanın şikayetinin olmasıdır. Hasta 50 nabızla şikayetsiz bir şekilde günlük hayatını idame ettirebilir. Örneğin bazı çok ciddi profesyonel sporcularda nabız çok daha düşük olmasına rağmen günlük hayatta hiçbir şikayet ortaya çıkmaz.”

ANİDEN BAŞLAYAN VE ANİDEN SONLANAN RİTMLER VARSA…

. Hızlı atmasındaki değer nedir?
“Fizyolojik durumlarda yani normal şartlarda nabız hızlanabilir. Örneğin stres halinde herhangi bir ritim bozukluğu olmadan nabız hızlı atabilir ya da koştuğunuz, heyecanlandığınız zaman vücutta herhangi bir ritim bozukluğu olmadan da nabzın hızlanması söz konusudur. Birkaç merdiven hızlı bir şekilde çıkılırsa nabız 130-140’ları hastanın yaşıyla ilişkili olarak bulabilir. Bu bir ritim bozukluğu değildir. Ama 150-160 gibi aniden başlayan ve aniden sonlanan ritimler varsa bunlar daha büyük olasılıkla ritim bozukluğu olarak değerlendirilmelidir.”

. Kalpte düzensiz atımlar söz konusu olabilir mi?
“Düzensizlik çok farklı nedenlerden ortaya çıkabilir. Özellikle erken atımlar dediğimiz kalbin kulakçığından ya da karıncığından kaynaklı ekstrasistoller düzensiz atımlara neden olabilir. Kişi bunu hissedebilir; özellikle hassas insanlar daha kolay hisseder. Bazen de bazı ritim bozukluklarının özelliği nedeniyle düzensizlik olur. Örneğin atriyal fibrilasyonda düzensiz bir ritim sürekli olarak uzun süre devam edebilir. Bunların hepsi ritim bozukluğu olarak değerlendirilir.”

. Ritim bozukluğu ne tür yakınmalara neden olur?
“Çarpıntı yavaşlasa da hızlansa da her iki durumda da hasta çarpıntı hissedebilir. En sık bu şikayetle hasta gelir. Hekimler ise en çok bayılma durumunun ortaya çıkmasından korkarlar. Çarpıntı sırasında nefes darlığının ortaya çıkmasından endişe ederler. Çünkü bu çarpıntılar uzun süre devam ederse kalp fonksiyonlarında bozulmaya neden olarak kalp yetersizliği semptomları ortaya çıkartır. Hastalar bu yakınmayla da gelirler.”

KALP ÇARPINTISINA NEDEN OLAN FAKTÖRLER

. Kalp çarpıntılarına neden olan faktörler nelerdir? İlaçlar da bu tip yakınmalara sebep olabilir mi?
“İlaçların bir kısmı bu tip yakınmalara neden olabilir. Ama hastada hiçbir organik kalp rahatsızlığı olmadan da ritim bozuklukları çok sık olarak ortaya çıkar. Kalpte ortaya çıkabilen kalbin kendisine ait elektriksel bozukluklarda da bu ortaya çıkabilir. Yani alkol, diyabet ya da hipertansiyon gibi bir risk faktörü olmadan da insanda ritim bozukluğu olur. Uykusuzluk ve stres çok önemli bir problemdir. Uykusuzluk çeken insanların uyku düzenleri normale getirildiğinde bu ritim bozukluklarının belirgin şekilde azaldığı gözlemlenmiştir. İlaçlardan özellikle kış dönemlerinde anti gribal bazı ajanlardan kesinlikle sakınmak gerekir. Çünkü organik bir kalp rahatsızlığının olup olmadığı bilinmeden anti gribal ajanlar kullanılmamalıdır.”

Prof. Dr. Ahmet Taha Alper

. KOAH ilaçlarının bazı türlerinin kalpte ritim bozukluğuna yol açtığı doğru mudur?
“KOAH ilaçlarının önemli bir kısmı ritim bozukluğu yapar. Çünkü uyarıcı ajanlardır. Bunlar bazen kanda potasyum gibi çok önemli elementlerin azalmasına ya da  nabzın hızlanmasına neden olurlar. Bu tip durumlarda genellikle göğüs hastalıkları uzmanından daha az ritim bozukluğu yapan ajana geçmesini rica ederiz.”

ARİTMİ TEDAVİSİNDEKİ SEÇENEKLER

. Günümüzde aritmilerin tedavisindeki seçenekler nelerdir?
“Son zamanlarda, koroner kalp rahatsızlığında olduğu gibi aritmide de hasta risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik çok ciddi çalışmalar var. Özellikle obezite çok önemli bir risk faktörüdür. Bazı ritim bozukluklarının gelişmesinde özellikle de atriyal fibrilasyonda önemli risk faktörüdür. Bu konuda yakın zamanda yapılan çalışmalar obezite ile mücadelenin atriyal fibrilasyonu azalttığını net bir şekilde gösterdi. Obezitenin atriyal fibrilasyonu tetiklediğini gösteren net deliller mevcut. Bunun dışında ritim problemlerinde kullanılan birtakım ilaçlar var. Ayrıca kasıktan girilerek genellikle kalpte ritim bozukluğu yapan odağın tahrip edilerek ortadan kaldırılmasına yönelik tedavi yöntemleri de mevcut. Kalp pilleri de özellikle ölümcül ritim bozukluklarının ortadan kaldırılması açısından kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir.’’

. Aritmi tedavisindeki ilaçlar sürekli mi kullanılır yoksa acil durumlarda kullanılması gereken ilaçlar mıdır?
“Aritmi tedavisindeki ilaçları genellikle sürekli kullanmak gerekir. Ama bazen hasta cebine birkaç tane ilacı koyar atriyal fibrilasyon oluştuğunda bunu alır.”

KALP PİLLERİ

. Kalp pili uygulanacak hastalarda süreç nasıl ilerler?
“Kalp pilleri, kalbin yavaşladığı durumlar, kalbin hızlandığı durumlar ve bazen de kalp yetersizliği için takılabilir. İşlemin ve hastanın özelliğine göre işlem süresi değişir. Genellikle 1 saatlik bir süre yeterlidir ama hastanın kompleks olma durumunda bu işlem 3 saate kadar sürer. Lokal anestezi ile yapılan bir işlemdir. Köprücük kemiğinin altına bir kesi yapılır ve kalbe ulaşan damarlara bir iğne aracılığıyla girilip kablolar kalbin gerekli yerlerine yerleştirilir ve bataryayla birleştirilip cildin altına dikilir.”

. Bu piller aynı zamanda şok yapma özelliği olan piller midir?
“Bradikardi için takılan pillerde genelde şok yapma özelliği olmaz. Onlar sadece kalbin ana elektrik santrali devreye girmediğinde, kalbin elektrik kablolarında hasar olduğu zaman devreye giren pillerdir. Ama özellikle karıncık kaynaklı hayatı tehdit eden ritim bozuklukları olduğunda şok veren ICD olarak kısaltılan kalp pillerinin de kullanıldığı olur.”

. Hastalar kendilerine takılan kalp pilinin türü ve özellikleri hakkında bilgi sahibi olmalı mıdır?
“Sadece kalp pilleri için değil aslında bütün süreklilik gerektiren tedaviler için hastanın eğitimi önemli bir konudur. Hastanın kalp pili ile ilgili ne gibi eğitimler alması gerektiği başlı başına bir konudur. Hangi cihazları kullanabileceği, örneğin elektriksel detektörlerden mi geçmesi gerektiği ve özellikle atriyal fibrilasyonda kullanılan kan sulandırıcı ilaçlarla ilgili hastaya ve hasta yakınına eğitim verilmelidir.”

KARDİYOVERSİYON VE DEFİBRİLASYON NEDİR?

. Kardiyoversiyon ve defibrilasyon nedir?
“Defibrilasyon, özellikle kalbin etkin bir atım sağlamadığı çok acil şartlarda ve genellikle hekim tarafından uygulanan bir yöntemidir. Burada ani bir şekilde hastaya şok yapılarak hayati fonksiyonların geri getirilmesi söz konusudur. Kardiyoversiyonda ise hastayla konuşulur, karar verilir ve bu işlem yapılır. İkisinde de şoklama vardır ama birtakım ufak tefek farklılıklar da vardır. İkisi de genel anestezi altında yoğun bakımda yapılan işlemlerdir.”

. Kateter ablasyon basit bir yöntem midir?
“Kateter ablasyon daha kompleks bir yöntemdir. Kardiyoversiyon daha basittir. Çoğu zaman geçici ya da acil durumlarda yapılan bir yöntemdir. Hastaya ve ritim bozukluğunun özelliğine göre işlemin karmaşıklığı değişkenlik gösterir.”

HANGİ BELİRTİLERDE ACİL HASTANEYE GİDİLMELİ?

. Ritim bozukluğunun hangi belirtilerinin varlığında acil hastaneye başvurulması gerekir?
“En önemli belirti bayılmadır. Eğer hasta ani bir şekilde bir çarpıntı atağı ile bayılıyorsa mutlaka hem doktorum hem de yakınlarının alarme olması gerekir. Çünkü insanı bayıltan şey bazen belki hayatını tehdit etmeden bayıltıyor olabilir. Ama merdivende yürürken, merdivenden çıkarken, araba kullanırken bayılırsanız belki de hayatı tehdit eden bir ritim bozukluğunuz yoktur ama o zaman hayatınızı tehdit edebilir. Bu nedenle hastanın tansiyonunda ani düşüşler yaratan bir durumun ortaya çıkması alarme olmayı gerektiren bir durumdur.”

ARİTMİ PROBLEMİ OLAN HASTALARA ÖNERİLER

. Aritmi problemi olan ya da bir dönem yaşamış insanlara ne önerirsiniz?
“Hipertansiyon çok önemli bir risk faktörüdür. O yüzden tuz alımını kısıtlamak gerekir. Tansiyon yükseldiği zaman kalp büyük bir stres altında kalır ve bu ritim bozukluklarının tetiklenmesi açısından çok önemli bir faktördür. Onun dışında alkolün elektriksel aktivasyon adına olumsuz bir etkisi vardır; ritim bozukluklarını kolayca tetikler. Uyku problemi çok önemli bir sorundur. Eğer o dinlenme yapılmazsa gün içerisinde sürekli bir adrenalin deşarjı içerisinde dolaşılır. Bu da çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir. Özellikle ritim bozukluğunda hastanın atriyal fibrilasyona eğilimi varsa alkol almamalıdır. Çay-kahve ile ilgili yakın zamanda yapılmış çalışmalar var. Bunların çok ciddi bir risk faktörü olmadığı söyleniyor. Ama bunların da çok abartılmaması gerektiğini düşünüyorum.”


İçeriği Paylaşın