Kan Hastalıklarının Tanı ve Tedavisinde Yapay Zeka

Kan Hastalıklarının Tanı ve Tedavisinde Yapay Zeka

Kan Hastalıklarının Tanı ve Tedavisinde Yapay Zeka

Bizi Takip Et


Türk mühendisler, biyologlar ve hekimler el ele verdi, kan hastalıklarına hızlı tanı koymada kullanılacak ve klinik veriler ile eğitilmiş yapay zeka kullanarak analiz eden yerli medikal cihaz üretti. TÜBİTAK AR-GE desteği ile 18 ayda prototipi geliştirilen medikal cihaz; lösemi, lenfoma, talasemi, diğer anemiler ve trombosit hastalıkları gibi bir çok kan hastalığına tanı konulmasında ve tedavi sürecinde kullanılacak. Cihaz 6 ay içerisinde piyasaya sürülmeye hazır olacak.

TÜBİTAK AR-GE desteği ile 18 ayda yerli teknoloji ile geliştirilen medikal cihazın prototipi üretilmiş ve çalışır durumda. Cihaz, ilk olarak 28-29 Ekim 2017 tarihleri arasında Türk Aferez Derneği tarafından Şişli’de düzenlenen ve ülke genelinden yaklaşık 500 onkolog,  hematalog, biyolog ve hemşirelerin katıldığı 12. Ulusal Aferez Kongresi’nde tanıtıldı.

Periferik Yayma Testi; kan damlasının bir tüp içerisinden alınması, alınan damlanın lam üzerine yayılması, özel boyalarla boyanması ve uzman hekimler tarafından mikroskopla incelenmesi ile yapılıyor.  Türk bilim insanları tarafından yerli teknoloji ile geliştirilen Lifacell ise tüm bu manuel işlem gerektiren adımları otomatik hale getirmiş durumda. Cihaz, alınan görüntüleri klinik veriler ile eğitilmiş yapay zeka kullanılarak analiz ediyor ve yarım saat içerisinde rapor olarak sunuyor. Ayrıca veriler sistemde muhafaza edilerek, sonraki tetkiklerde hekimlere karşılaştırma yapma imkanı sunuyor.

”DOĞRU HASTANIN BİZİMLE BULUŞMASINI SAĞLAYACAK”

Cihazı değerlendiren Türk Aferez Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Emre Tekgündüz,”Kan sayımı, dünyada olduğu gibi Türkiye’de çok yaygın şekilde yapılıyor. Ülkemizde kan sayımı değerlendirilip bazı anormallikler tespit edildikten sonra hastalar genellikle kan bilimi uzmanına yönlendiriliyor. Ülkemizde bunun sayısı son derece sınırlı. 80 milyonluk ülkemizde 500’ü aşmayan bir hematolog sayısı olduğu için, hastalara hizmet vermek için doğru hastanın bize yönlendirilmesi büyük önem taşıyor. O zamanda bu kan sayımına bütün hekimler bakıyor. Bu sistemin güzel tarafı yapay zekayı kullanması. Burada bir algoritma oluşturarak şüpheli ve gerçekten önemli bir durum varsa o zaman hematologa göndermek şeklinde sonuç çıkartıyor. Bu bizim iş yükümüzü çok hafifletecektir. Şu haliyle hematologlardan çok hematoloji dışı alanlarda daha büyük kullanım alanı bulacağını ve doğru hastanın bizimle buluşmasını sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

Şirketin TÜBİTAK destekli kurulduğunu ifade eden Lifatek Elektronik CEO’su endüstri mühendisi Şükrü Özsürekçi, ”Yapay zeka teknolojisi üzerinde çalışmaya başladık. Lifacell adını verdiğimiz medikal cihazımızın prototipini ortaya çıkardık. Cihaz, kan hastalıklarının tanısında ve seyrinde sıklıkla kullanılan periferik yayma dediğimiz bir kan testini otomotize ediyor. Bunun üzerine kurulmuş bir medikal cihaz. Normalde süreç manuel işliyor. Bir kan örneği hastadan alındıktan sonra lamın üzerine damlatılıyor, yayılıyor, boyanıyor ve mikroskop altında uzman hekimler tarafından bu kan örneğindeki hücreler inceleniyor. Hücrenin şekilsel bozukluklarına göre de bu test işlemi gerçekleştirilmiş oluyor. Cihazımız tüm manuel süreçleri otomotize ettikten sonra içinde bulunan mikroskopla hücre görüntülerini alıp yapay zeka ile bu hücreleri sınıflandırarak onlarla ilgili anormallikleri tespit etmek üzere çalışıyor. Bu hücreleri sınıflandırdıktan sonra da anormallikleri tespit etmiş oluyor” açıklamasında bulundu.

”BAŞKA BİR AMACIMIZ KAN TESTLERİNİ DİĞER SAĞLIK BİRİMLERİNDE KULLANILABİLİR HALE GETİRMEK”

Cihazın diğer bir amacının uzman hekim ve uzman teknisyen tarafından yapılan kan testlerini, ilgili tüm sağlık birimlerinde de kullanılabilir hale getirmek olduğunu belirten Özsürekçi, ”Bu sayede daha pahalı olan testlerin önüne geçerek hem ciddi maliyet avantajı sağlamak hem de büyük ölçekli hastanelerimize olan gereksiz başvuruları engelleyerek hekimlerimize destek olmak. Böylece onlara ciddi zaman tasarrufu sağlamış oluyoruz. Ayrıca manuel süreçte de hücre görüntülerinin kayıt edilmesi sorun olarak karşımıza çıkıyor. Cihaz bu sorunu da gidermiş olacak. Aldığımız hücre görüntülerini, hastalığın seyri sırasında tekrar değerlendirmek için kayıt altına almış olacağız. Hastalığın seyrini çok rahat şekilde gözlemlemiş olacağız” şeklinde konuştu.

”TASARIMI, YAZLIM VE TÜM SÜREÇLERİ YERLİ İMKANLARLA ORTAYA ÇIKTI”
Cihazın TÜBİTAK destekli bir proje olduğuna vurgu yapan endüstri mühendisi Şükrü Özsürekçi, ”Tamamen yerli bir girişim. Tasarımı, yazlım ve tüm süreçleri yerli imkanlarla ortaya çıkmış oldu. Bundan sonraki süreçlerde de yerli çalışmaları desteklemek adına fark metotlar, pilot denemler ve alım garantisi gibi benzer teşviklerin bizim önümüzü açmada önem taşıyor. Kemik iliği üzerine veya kanser hastalıkları üzerine de farklı versiyonlarının geliştirilmesi adına bizim için hayati önem taşıdığını düşünüyoruz” diye konuştu.


İçeriği Paylaşın