Keratokonus Hastalığı ve Tedavisi

Keratokonus Hastalığı ve Tedavisi

Keratokonus Hastalığı ve Tedavisi

Bizi Takip Et


Keratokonus hastalığında tedavi yöntemlerini ve kornea naklini Batı Göz Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Mehmet Söyler Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

KERATOKONUS NEDİR?

Keratokonus nasıl bir hastalıktır? Toplumda ne sıklıkla rastlanır?
Keratokonus, genetik geçişi olabilen bir hastalıktır. Genetik geçişi yanında çevresel faktörlerden de etkilenebilen bir rahatsızlıktır. Özellikle çocukluk çağında çok fazla göz kırpması olan veya çok fazla gözünü kaşıyan çocuklarda daha fazla rastlandığı bilinmektedir. Daha doğrusu  kaşımanın çok ciddi bir etkisi var. Buda ne demektir? Güneşin çok fazla olduğu özellikle direkt güneş ışıklarından etkilenen Güneydoğu bölgemizde çok ciddi bir sıkıntıdır. Güney Doğu Bölgesi’nde oran fazlaysa da Türkiye genelinde baktığımızda yüzde 1’in altında keratokonus insidansı var. Bu aslında çok ciddi bir orandır. Günümüzde artık eskiden kornea nakline giden çok fazla keratokonus rahatsızlığını şu anda başka yöntemlerle tedavi edebilme şansına da sahibiz.

GÖRMEYİ NASIL ETKİLİYOR?

Keratokonus ortaya çıktığında görme nasıl etkileniyor? Keratokonusun göz sağlığı açısından nasıl bir önemi var?
Keratokonus kornea eklentisidir. Kornea eklentisi, korneanın zayıflaması demektir. Örneğin bir balonu düşünün ve balonun bir kısmının zayıfladığını, bu alandan dışarı doğru ikinci bir adacık veya odacık yaptığını düşünün. Keratokonus buna benzer bir durumdur. Sorun korneada olduğu için ve gözün kornea ve lens gibi kırıcı ortamlarına etki ettiği için direkt görme etkileniyor. Ve düzensiz astigmaztizmaya yol açıyor. Düzensiz astigmatizma, bakıldığında cisimleri normal şeklinde değil, şekli değişmiş olarak görmek demektir. Dolayısıyla keratokonus görmeyi direkt etkileyen bir problemdir. Kötü tarafı da genelde çocukluk çağında başlamasıdır. Genellikle 14-16 yaş arası ergenlik çağında başlamaktadır. 25-30 yaşlarındaki süre içerisinde biraz daha hızlı ilerler. Tek gözde olursa genelde hastanın fark etmesi biraz daha geç olur. Ama iki gözde birden olursa hasta daha erken doktora başvurabiliyor.

KERATOKONUSUN ERKEN TANISI İÇİN…

Keratokonusun erken tanısı için neler önerirsiniz?
Görmede ya da gözde en ufak bir problem varlığında çocukları hemen bir göz hekimine götürmek gerekir. Özellikle 10 yaşlarından sonra uzağı görmekte problem çeken çocuklara verilen gözlük sonrasında bile problem hala devam ediyorsa keratokonus akla ilk gelmesi gereken hastalıklardandır. Çünkü keratokonusların büyük bir kısmı gözlükle tedavi edilemez. Ortada miyop, astigmat vardır; fakat gözlükle tedavi ye rağmen görme istenilen oranda artmaz. Bir de bahar nezlesi, alerjik konjonktivit diye tabir edilen durumlarda çocuk, çok fazla gözünü kaşıyorsa akılda tutulması gereken bir durumdur. Çünkü kaşımak mekanik etki yaratır ve korneadaki incelmeyi hızlandırır.

KERATOKONUS TEDAVİSİ

Keratokonus hastalığında tedaviye yaklaşımınız nasıl oluyor?
Görme derecesi ve gözlükle nereye kadar arttığı önemlidir. Gözlük verildiği zaman yüzde yüz gören bir keratokonus hastası eğer keratokonus tanısı kesinse ve 20 yaş altı ise “corneal cross-linking” ışın tedavisi yapılabilir. Korneayı güçlendirme amacıyla uygulanır. Eğer tam görme de varsa takip yapılabilir. Aynı hekimin kontrolünde kalması ve 6 aylık periyotlarla verilerini takip edilebilmesi corneal cross-linking yönteminde önemli kriterlerdir.

Bu yöntemin yapılmasına rağmen eğer görmeyi arttıramıyorsak kontak lensler devreye girer. Eskiden sert kontak lensler vardı şimdi yarı sert kontak lensler var. Yani yumuşak ve sert kontak lensin birlikte kullanıldığı bir dizayn var. Hastalar çok daha rahat ediyor.  Bunun yanı sıra görmeyi düzeltici intracorneal halkalarla ring tedavisi var. Bu tedavi planı ile de istenilen sonuç alınamıyorsa kornea nakli bu işin artık son noktasıdır.

Op. Dr. Mehmet Söyler

Anestezi nasıl? Kişinin hastanede yatması gerekiyor mu?
Corneal cross-linking yatış gerektirmeyen yapılan bir işlem. Damla anesteziklerle gözün kornea tabakası, üst düzeyini uyuşturulur ve işlem yapılır. Burada iki yöntem var.  İlki kornea epitelini kazıyarak yaptığımız işlem. Bu biraz daha ağrılı yöntemdir. Bir de kornea epitelini kazımadan yapılan “transepithelial” denilen başka bir yöntem var. Her iki yöntem de yaklaşık 30-40 dakika içinde tamamlanır. Daha sonra da hasta taburcu edilir. Korneayı kazıdığımız yöntemlerde kontak lens uygulanır. 1-3 gün arası bir bulanıklık olabiliyor. Bu esnada biraz ağrı hissedebiliyor. Fakat “transepithelial” dediğimiz yöntemde ağrı olmaz. Hasta bir sonraki gün normal işlemlerine devam edebilir.

Crosslinking öncesinde korneanın üzerine riboflavin dediğimiz E vitamini damlatılır. Bu alt tabakaların cross’tan yani ışından etkilenmesini engeller. Daha sonra yaklaşık 10-15 dakika ışın tedavisi var. Hasta bu esnada sadece ışın yayan crosslinking cihazın altındaki bir ışığa doğru bakar. Aslında lazer de yapılan işlemin çok daha uzun süren hali gibi düşünmek gerekir. Lazerde 20-30 saniye sürer, cross-linking’te ise 10 dakika 15 dakika sürer.

Cross-linking tedavi edici özelliğe sahiptir. Ama halka-ring dediğimiz işlemler ise görmeyi arttırıcı özelliktedir. Dolayısıyla kimi zaman ayrı ayrı kimi zaman da aynı vakaya ikisini de uygulayabilmekteyiz. Hastanın durumuna göre şekillenmektedir. Ring tedavisinde amaç, korneanın tam ortasında veya altında olan dikleşmenin, bozulmanın çevresine bariyer gibi bir kemer uygulanır. Kornea orta düzlemde düzleştirmeye çalışılır. Yaklaşık iki üç dakikalık bir uygulamadır. Ağrı yaratmaz. Görmeyi düzeltici bir işlemdir.

KORNEA NAKLİ

Kornea naklini nasıl gerçekleştiriyorsunuz?
Eğer kişi ring tedavisi ile fayda görmemişse, kontak lensle tedavi edilemiyorsa veya hasta bunu istemiyorsa artık kornea nakli gündeme gelir. Eskiden bu tip olgularda kornea tam kat değiştirilirdi. Şu anda sadece korneanın üstteki ince kısım; yani bozuk olan kısmı değiştirilebiliyor ve altta kendi dokusu bırakılabiliyor. Bu yönteme ön lameller keratoplasti denilir. Kısacası tam kat yapılmaz sadece parça değiştirilir. Bu yöntemde ret imkanı neredeyse sıfıra yakındır. Daha hızlı iyileşme sağlanır ve sonuç olarak astigmat için daha iyidir. Tüm keratokonus vakalarında uygulanamamaktadır; çünkü bazı keratokonus hastalarında artık kornea iyice incelmektedir. Bu vakalarda da korneanın kısmen değil tamamen değiştirilmesi gerekir.

KERATOKONUS VE LAZER

Keratokonuslu hastalara lazer tedavisi uygulanabilir mi? Lazerle tedavi için keratokonus uygun bir durum değil midir?
Genç popülasyon sınıfına giren hastalar geldiğinde lazer olup olmayacağını farklı kriterlerle değerlendirilir. Korneanın arkasına, yüzeyine, düzensizlik oranına, kalınlığına bakılır. Önceden eğer keratokonus varsa bu hastaya tedavi yapılamazdı. Ancak keratokonusun yaşla birlikte ilerlemesi durmuşsa, öncesinde bir crosslinking yapımş ve herhangi bir ilerleme görülmemişse, görme gözlükle veya kontak lensle artıyor ise lazer olarak düşünülebilir.  Tabi lazer tedavisinin de kendi kriterleri var. Hastanın durumuna bağlı cross ile beraber, önce cross sonra lazer yapılan durumlar olabilmektedir. Ama temel kriter keratokonusun ilerleme potansiyeli olmamasıdır.

Keratokonus gibi bir problemi olan ve Türkiye’ye tedavi için gelmek isteyen kişiler ne kadar süre ayırmalı?
Crosslinking için bir gün süre yeterlidir. Bir gün işlem, ikinci gün kontrol olur. Eğer epitel açıldıysa üç veya dört günlük bir süre gerekir. Ring tedavisinde de bir gün işlem diğer gün kontrol için yeterlidir. Keratoplasti, yatarak yapılan bir tedavi şeklidir. Yaklaşık 3-4 günlük bir süre yeterli olur.


İçeriği Paylaşın