Kısırlık Tedavisinde Aşılama Yöntemi: Süreç Nasıl İşliyor?

Kısırlık tedavisinde aşılama yöntemini İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Emre Karatekelioğlu Sağlığım İçin Herşey'e anlattı.

Kısırlık Tedavisinde Aşılama Yöntemi: Süreç Nasıl İşliyor?

Bizi Takip Et


Bir çifti aşılama yöntemine götüren kriterler nelerdir? Aşılama tedavisi nasıl bir süreçtir? Aşılama işlemi birkaç kez yapılabilir mi? Aşılama tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler nelerdir?

Kısırlık tedavisinde aşılama yöntemini İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Emre Karatekelioğlu anlattı.

AŞILAMA TEDAVİSİ İÇİN KRİTERLER NEDİR?

. Bir çifti aşılama yöntemine götüren kriterler nelerdir?

‘‘Herhangi bir üreme tekniğine geçmeden önce çiftlere mutlaka doğal yoldan gebe kalabilmeleri için süre tanınır. Bu süre, anne adayının yaşı 35’in altındaysa bir yıl; eğer 35 yaşın üzerindeyse yumurta rezervindeki azalmanın ve gebelik olasılığındaki düşüşün önüne geçmek için altı aydır. Bu sürecin sonunda gebe kalamayan çiftler bize başvurmalıdırlar. Böyle bir durumda ilk olarak baba adayına sperm tahlili yapılır. Anne adayına da yumurtalık rezervi ölçümü ve tüplerin açık olduğunu kontrol etmek için rahim filmi çekilir. Değerlendirmeler sonrası da hangi yöntemin seçileceğine karar verilir. Yönteme de çiftin ne kadar süredir çocuk sahibi olmak istediği, anne adayının yaşı ve spermin durumuna göre karar verilir. Eğer anne adayının yaşı 35 yaşın altındaysa, gebe kalabilme arzusu üç yılın altındaysa, en az tüplerden bir tanesi açıksa ve sperm tahlilinde ciddi bir problem yoksa bu çifte aşılama tedavisi birinci seçenek olarak önerilir.’’

SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

. Aşılama tedavisi nasıl bir süreçtir?

‘‘Aşılama tedavisinde amaç, spermlerin kadın genital sisteminde katettiği yolu kısaltarak yumurtanın çevresine mümkün olduğu kadar daha fazla spermin ulaşmasını sağlamaktır. İkincisi de gebelik olasılığını artırabilmek için mümkün olduğu kadar birden fazla folikülün gelişimini sağlamaktır. Ama elde edilecek yumurta sayısının üçü geçmemesi için ilaç dozları çok iyi ayarlanmalıdır. Aksi takdirde çoğul gebelik olasılığı gündeme gelir. Aşılama tedavisine kadının adet olduğu ilk gün, birinci gün kabul edilerek adetin ikinci ya da üçüncü günü başlanır. Yumurtalıkta birden fazla yumurta olduğu düşünülerek folikülün gelişimi için ağızdan hap ya da vücudun bu folikülü büyütmek için ürettiği hormonun aynısı iğne şeklinde verilir. Foliküllerin çapı yaklaşık 17-18 mm geldiğinde de artık bu folikülün içinden spermle döllenebilecek olgun yumurtanın geleceği düşünülerek yumurta çatlatma iğnesi verilir.

Bu şekilde folikül çatlayarak içindeki yumurtanın tüpün içine geçme zamanlaması ayarlanır. Aşılama günü sabahı baba adayı sperm örneği verir ve  laboratuvarda hareketli spermler hareketsizlerden ayrılır. Daha sonra çok ince bir tüple (kateterle) rahim içine girilerek hareketli spermler rahim içine bırakılır. Bazen hareketli spermler için rahim ağzı bir bariyer olur. Gayet sağlıklı spermler rahim kanalından rahim boşluğuna geçemezler. Kanala  kateterle girilmesi ile spermlerin karşılaşacağı bir engel aşılmış olur. İkinci olarak gayet iyi ve hareketli bir sperm yüzdesi, tüplere yakın yumurtaya ulaşılabilecek en yakın mesafeye bırakılmış olur. Bundan sonra da bu spermlerin gidip yumurtayı döllemesi ümit edilir. Aşılama işleminden 12 gün sonra da gebelik testi yaptırılarak sonucun başarılı olup olmadığı görülür.’’

AŞILAMA KAÇ KEZ YAPILABİLİR?

. Aşılama ile gebelik elde edilmediğinde sonraki aşılama için doğru zaman nedir? Aşılama işlemi birkaç kez yapılabilir mi?

‘‘Aşılamanın başarısız olup gebeliğin olmadığı görüldükten sonra takip eden adet dönemiyle birlikte ikinci aşılama tedavisine geçilebilir. Ancak bazı anne adayları hemen devam etmek istemez. Dolayısıyla annenin ilk denemeden sonraki fiziksel ve ruhsal durumu, kendisini toparlamak istemesi tekrar tedaviye başlamakta en önemli belirleyicidir. Aşılama ile ilgili çalışmalar iki ya da üç kez denenebileceği yönündedir. Biz de aşılama tedavisinde üst limit olarak üçü öngörüyoruz. Eğer çift üç kez aşılama tedavisi gördüğü halde gebelik elde edilememişse bir üst aşama olan tüp bebek işlemine geçilmesi daha doğru ve uygun olur.’’

. Aşılama işlemi ne kadar sürer? Anne adayı hemen sosyal hayatına dönebilir mi?

‘‘Adetin ikinci-üçüncü gününden itibaren başlayarak aşılama işlemine ulaşma süresi yaklaşık 2 haftadır. Aşılama işleminden sonraki ertesi gün anne adayı hayatına kaldığı yerden devam edebilir; sosyal hayatına iş hayatına dönebilir. Herhangi bir kısıtlama yapmasına gerek yoktur.’’

AŞILAMADA BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

. Aşılama tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler nelerdir?

‘‘Aşılama tedavisinde başarıyı etkileyen iki önemli faktör vardır. Bunlardan biri anne adayının yaşı ikincisi de özellikle aşılama sırasında ne kadar hareketli sperm verildiğidir. Özellikle hareketli sperm sayısının 5 milyonun üstünde ve anne adayının yaşının 32 yaş ve altında olması gerekir. Yine çocuk arzusu süresinin özellikle üç yılın altında olduğu çiftlerde aşılama daha yüksek oranda başarı şansına sahiptir. Genelde aşılama tedavisinde beklenen başarı oranı yaklaşık yüzde 10-15’dir. Örneğin 100 tane çiftte aşılama yapıldığında bu çiftlerden 30’unun gebe kaldığı görülür. Bu 30 çiftten kimisi ilk aşılamada, kimisi ikinci kimisi de üçüncü aşılamada gebe kalır. Aşılama ilk uygulamaya başlandığından bu yana başarı oranı hemen hemen sabit olan bir yöntemdir. Doğru çifte doğru şekilde uygulandığında hala değerli ve geçerli bir yöntemdir. Ama birden fazla folikülün gelişmesi ve spermlerin daha kısa mesafe kat etmesi sağlandığı düşünüldüğünde başarı oranının yüksek olması beklenir.’’

TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN AŞAMALARI

. Tüp bebek tedavisine yönlendirilen bir çift için süreç nasıldır?

‘‘Tüp bebek tedavisinde işin içine teknoloji girer. Vücut dışında sperm ve yumurtanın döllenmesinin sağlandığı, döllenen yumurtanın embriyo aşamasında takip edildiği ve gebelik oluşturma olasılığı daha yüksek olan embriyoların seçilerek rahim içine transfer edildiği bir yöntemdir. Tedaviye, aşılamada olduğu gibi adetin ikinci üçüncü günü başlanır. Folikül deposundan birden fazla büyümeye hazır folikül o ay gebelik olması için seçilir. Ama kaç tane folikül seçilirse seçilsin vücudun üreteceği hormon miktarı tek bir folikülün büyümesi için yeterlidir. Çünkü rahim kapasitesi tek bir bebeğin taşınması için yeterlidir.

Dolayısıyla tüp bebeğin mantığı, adetin ikinci-üçüncü günü birden fazla folikülün büyümeye hazır olması, vücudun bu folikülleri büyütmek için ürettiği hormonun dışarıdan verilmesi ve mümkünse daha fazla folikül büyütmektir. Daha sonra yine aşılamadaki gibi bu foliküllerin büyümesi takip edilir. Bu takip sırasında 2-3 gün arayla anne adayı çağrılarak ultrason eşliğinde bu foliküllerin çapları ölçülür. Yeteri derecede büyümediklerinde gerekirse ilaç dozları artırılır ya da azaltılır. Foliküller belirli büyüklüğe ulaştığında yine çatlatma iğnesi verilir.

Anne adayı anestezi altındayken bu foliküllerin içine vajinal yoldan bir iğne ile girilerek foliküller emilir ve keseciklerin içindeki yumurtalar vücut dışına toplanır. Aynı gün baba adayından sperm örneği alınır. Laboratuvar ortamında ve özel mikroskoplar altında tek bir sperm seçilerek yumurtanın içine verilir ya da her bir yumurtanın çevresine belirli bir sayıda sperm bırakılır. Bir gün sonra bu spermlerin yumurtayı vücut dışında döllemesi beklenir. Daha sonra da döllenen embriyoların vücut dışında gelişimi takip edilir. Gebelik oluşturacağına inanılan embriyolardan annenin yaşına göre, çoğul gebelik riski de düşünülerek 35 yaşın altında bir embriyo, 35 yaşın üstünde de iki embriyo yine özel bir plastik tüpün içerisinde (kateter) rahim içi boşluğuna verilir. Tüp bebek biraz daha teknolojik olduğu ve embriyo oluşumunu biz sağladığımız için başarı oranı aşılamaya göre yaklaşık 2,5-3 kat daha fazladır.’’

YÖNTEMLER SIRAYLA UYGULANABİLİR Mİ?

. Gebelik şansını arttırmak için aşılama ve tüp bebek tedavisi sırasıyla kullanılabilir mi?

‘‘Aşılamayı ve tüp bebeği sırasıyla kullanmak mümkündür. Ancak çift aşılama kriterlerine uymalıdır. Anne adayının yaşının genç olması, erkekte sperm sayısının uygun olması, tüplerin en az bir tanesinin açık olması, çocuk arzusu süresinin 4 yılın altında olması şartları sağlanıyorsa önce aşılama önerilebilir. Bu kriterlere uymayan çiftlere aşılama tedavisi zaman kaybı olacağından direkt tüp bebeği tercih etmek daha doğru olacaktır. Ancak aşılama yapılabilecek bir çifti hemen tüp bebeğe yönlendirmek de yanlıştır. Burada önemli olan kişiselleştirilmiş bir tedaviyi planlamaktır. Kriterler iyi belirlenmeli ve çift için en doğru ve hedefe en kısa sürede ulaşılabilecek yöntem bu kriterlere göre uygulanmalıdır.’’


İçeriği Paylaşın