Kök Hücre Tedavisi ile Ameliyatsız Kalıcı Güzellik

Kök Hücre Tedavisi ile Ameliyatsız Kalıcı Güzellik

Kök Hücre Tedavisi ile Ameliyatsız Kalıcı Güzellik

Bizi Takip Et


Kök hücre tedavisi olan GRP (Growth Factor Rich Plasma) uygulaması, zamana meydan okuyarak, ameliyatsız kalıcı güzellik sunuyor.

Vampirlerin taze kan sayesinde ebedi güzelliğe kavuşmasından ilham alan Vampir Maskesi olarak adlandırılan GRP yöntemi, cildin yapı taşları olan kollajen ve elastikiyetin artışına destek oluyor. Yöntem, kişinin kendi kanındaki büyüme faktörlü hücrelerin ayrıştırılması ile üst düzey bir tedavi sunuyor. GRP yöntemi hakkında bilgiler veren İstanbul Estetik doktorlarından Medikal Estetik Hekimi Dr. Dilay Yılmaz Demiryontar, bu yöntem ile daima genç kalmanın mümkün olduğunu belirtiyor.

IŞILTILI, GENÇ VE GERGİN BİR GÖRÜNÜM

Cildin yapısı yenilenerek daha ışıltılı, daha genç ve daha gergin bir görünüme kavuşmasını sağlayan GRP yöntemini anlatan Dr. Dilay Yılmaz Demiryontar, “GRP tedavisi geleneksel PRP (Platelet Rich Plasma), işleminin aktivatörler yardımıyla daha etkili hale getirilmesiyle üst düzey bir tedavi sunar. Tedavinin uygulanacağı kişinin kolundan 10cc kadar, az miktarda kan alınır. Santrifüj sonucu platelet dediğimiz kan hücrelerinden zengin serum Growth Faktör aktive edici ayrı bir tüpe alınarak tekrar yüksrk devirde santifüj edilir.Elde ettiğimiz bu serum ayrıca ozon gazı ile daha da etkin hale getirilebilir. Sonuçta PRP dan daha etkin GRP (Growth faktör rich plazma) ince uçlu iğnelerle, ihtiyaç duyulan bölgelere enjekte edilir. Bu sayede cilt daha ışıltılı, daha gergin ve daha genç bir görünüme sahip olur.” dedi.

İSTİRAHAT GEREKTİRMİYOR, ALERJİ YAPMIYOR

GRP yönteminin etkin sonuç vermesi için en az 3-5 seanslık kürlerle tedaviye başlanılmasını öneren Demiryontar, “İlk etapta 3-5 seans olarak belirlenen kürler 15-20 gün aralıklarla yapılıyor. Kür bittikten sonra tedavinin etki süresini uzatmak için, 3 ay arayla, ayda 1 kez işlemin tekrarlanmasını tavsiye ediyoruz. İşlemin en büyük avantaklarından biri tedavi sürecinin istirahat gerektirmemesi. Ayrıca, tamamen kişinin kendi kanıyla uygulanan yöntem, herhangi bir alerji veya yan etki riski taşımıyor.” açıklamasında bulundu.


İçeriği Paylaşın