Menisküs Yırtıları ve Tedavisi

Menisküs Yırtıları ve Tedavisi

Menisküs Yırtıları ve Tedavisi

Bizi Takip Et


Menisküsler, diz eklemini oluşturan kemiklerin arasında, kemiklerin kıkırdak yüzlerinin sürtünmesini azaltmak ve ekleme gelen yükleri dengeli bir şekilde dağıtmakla görevli, özelleşmiş kıkırdak destekleri ve basınç emici darbe yumuşatıcı yapılar olarak tanımlanıyor. Yani diz hareketinin ve kıkırdak kalitesinin devamlılığını sağlamada son derece büyük önem taşıyorlar.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Turhan Özler, bilinenin aksine menisküsün kendisinin değil, menisküs yırtığının bir hastalık olduğuna ve bunun da sadece sporcularda görülmediğini, toplumun her kesiminden ve her yaşta ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor.

YIRTIK BÜYÜMEDEN TEDAVİ EDİLMELİ!

İnsan vücudunda en sık yaralanan bölgelerin başında diz eklemi ve en fazla ameliyat nedeni olarak da dizdeki menisküs yırtıkları geliyor. Üstelik menisküs yırtıkları sanıldığının aksine sadece sporcuları ya da spor yapan kişileri ilgilendirmiyor. Her yaşta ortaya çıkabiliyor. Kullanmaya bağlı olarak yaşla da ilişkili bir şekilde zamanla oluşan ve ağrı yapmayan küçük yırtıklar ani bir yüklenme veya ters bir hareketle büyük yırtıklara dönüşüp ağrılı hale gelebiliyor. Fiziksel olarak aktif ve daha genç kişilerde ise bu yırtıklar genellikle dize gelen ani bir darbe, dizde ani burkulma veya düşme sonrasında ortaya çıkabiliyor. Menisküs yırtığı zamanında tedavi edilmezse dizin eklem kıkırdağında hasar oluşabiliyor. Bunun sonucunda erken dönemde dizde ağrı ve hareket kısıtlılığı, geç dönemde ise kalıcı kıkırdak hasarına bağlı genç yaşta kireçlenme problemi gelişebiliyor.

Menisküste oluşan küçük yırtıkların dahi ciddi sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Özler, aksi takdirde bu yırtıkların neden olduğu aşınmaların geri dönüşümsüz kıkırdak hasarlarına neden olabileceğine dikkat çekiyor. Eklem cerrahisindeki gelişmelere paralel olarak menisküs yırtıkları artık kısa sürede ve her hangi bir kalıcı hasar bırakmadan iyileşiyorken, sporcularda bile kısa sürede yoğun spora dönüş mümkün olabiliyor.

AĞRI VE ŞİŞLİK KENDİNİ GÖSTTERİYOR

Menisküs yırtığı şu belirtilerle kendini gösteriyor;

Merdiven inip çıkma, tuvalet kullanımı ve namaz kılma gibi diz kırma hareketleri sırasında belirginleşen ağrı.
Dizde şişme veya sertlik.
Dizi düzleştirmede zorluk.
Hareket halinde dizde kilitlenme takılma hissi.
Yürüyüş sırasında diz ekleminin iç veya dış kısmında batıcı ağrı.

İLERLEMİŞ YIRTIKLARDA CERRAHİ ŞART!

Menisküs yırtıklarının tedavisi yırtığın büyüklüğüne bağlı olarak şekilleniyor. Düşük dereceli ara tabaka yırtıklarının tedavisinde dinlenme, buz uygulama ve ilaç tedavisi gibi yöntemler ağrının giderilmesine yardımcı oluyor. Daha küçük yırtıklarda ise egzersizlerin yanı sıra ilaç, ağrı kesici ve bandajlarla diz eklemi desteklenebiliyor. Ayrıca küçük yırtıklarda son yıllarda güncellik kazanan PRP ve kök hücre tedavileri de başarıyla uygulanıyor.

Büyük menisküs yırtıklarında ise çözümün cerrahi olduğunu belirten Doç. Dr. Özler, “Günümüzde artroskopik yöntemlerle kapalı olarak çevre dokulara zarar vermeden, büyük kas kesileri yapmadan, doğrudan eklem içine kuşgözü kadar iki küçük delikten girilerek kamera ve çok ince aletlerin yardımıyla sadece sorunlu dokulara müdahale ediliyor. Bu nedenle hastaların korkularının da yersiz olduğunu özellikle vurgulamak isterim” diyor. Ameliyat sonrası dönem de çok rahat ve ağrısız olduğundan, hastalar aynı gün ayağa kalkıp yürüyebiliyor ve bir kaç gün içinde gündelik yaşama dönebiliyorlar. Eğer menisküste parçalı bir yırtık varsa, takılan kısımlar temizleniyor, tek büyük bir yırtık varsa, bu durumda da yine kapalı yöntem ile tamir edilebiliyor.

Menisküs yırtığı ile beraber kıkırdak sorunu da varsa aynı anda kıkırdağa yönelik de işlemler de kamera yardımı ile yapılabiliyor. İlave olarak kıkırdak nakli, kök hücre tedavisi gibi gelişmiş tedavi metotları kullanılarak bu sorunlar da çözüme kavuşturulabiliyor.

“HAYAT HAREKET,HAREKET HAYATTIR”

Ameliyat sonrası kısa süreli rehabilitasyon ile kas güçlendirme egzersizleri yapılarak dizin tekrar eski gücüne ulaşması hızlandırılıyor ve bu sayede hastalar spor aktivitelerine birkaç hafta içinde güvenle dönebiliyorlar.

“Hayat hareket, hareket de hayattır” diyen Doç. Dr. Özler, hastaların doktorlarına güvenmelerini ancak tedavi ile ilgili gerekli bilgilendirmeleri de doktorlarından talep etmelerini söylüyor. Bu sayede tedavinin her aşamasında kendilerine verilecek egzersiz programlarına ve doktorlarının önerilerine uyum sağlamalarının mümkün olabileceğini ve bunun da her türlü tıbbi tedavinin başarısında çok önemli olduğuna özellikle dikkat çekiyor. Doç. Dr. Turhan Özler, “Menisküs yırtığından korkmayın, tedavisiz kaldığında doğabilecek daha büyük ve önemli eklem problemlerinden korkun” diyor.


İçeriği Paylaşın