Mide Kanserinin Cerrahi Tedavisi

Mide Kanserinin Cerrahi Tedavisi

Mide Kanserinin Cerrahi Tedavisi

Bizi Takip Et


Mide kanseri ne sıklıkla görülür? Kanserin beslenme ile ilgisi nedir? Tuzlu gıdalar mide kanserinde etkili midir? Mide kanserine bağlı yakınmalar nelerdir? Mide kanserinde tedavide yaklaşımlar nelerdir? Cerrahi hangi hastalar için uygundur? Midesinin tamamı veya yarısı alınan hastalarda midenin işlevi nasıl sağlanır?

Türk Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Şefi Prof. Dr. Mehmet Mihmanlı mide kanseri hakkında merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

. Mide kanseri ne sıklıkla görülür?
“Mide kanseri dünyada akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkta ölüme yol açan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada yaklaşık yılda 1 milyon kişi mide kanserine yakalanmaktadır. Kayıt altına alınamamış rakamlarla birlikte bu sayı 2 milyon kişiye kadar çıkmaktadır. Ülkemizde de, geliştirilen yeni tarama metotlarına göre, sıklığı gelişmekte olan ülkelere paralel durumdadır. Kuzey ve Doğu Anadolu bölgemizde Batı Anadolu ve Marmara bölgesine göre daha sık görülmektedir.”

‘‘AŞIRI TUZLU YEMEK CİDDİ RİSK FAKTÖRÜ’’

. Kanserin beslenme ile ilgisi nedir? Tuzlu gıdalar mide kanserinde etkili midir?
“Tuz ve aşırı tuzlu yemekler mide kanserinde ciddi risk faktörü olduğu kesinleşmiştir. Devamlı tuzlu yemek ve tuz içerisine saklanmış gıdaları tüketmek midenin yapısını bozmaktadır. Mide kanserine erkeklerde kadınlara göre iki kat fazla rastlanır. Bunun sebebi erkeklerdeki sigara içme oranının fazla olmasıdır. Sigara sadece akciğer kanserinde değil mide kanserinde de rol alan önemli bir faktördür. Taze sebze ve meyvelerle beslenmek mide kanserini önleyici en önemli faktördür. Bekletilmiş, küflenmiş, eskimiş yiyeceklerle beslenmek risk faktörleri olarak ortaya çıkar. Mide kanserinin en sık Japonya ve Güney Kore gibi Uzak Doğu ülkelerinde görülmesinin nedeni, tütsülenmiş ve tuzlanmış balık tüketiminin  çok olmasıdır. Ülkemizde de Kuzey ve Doğu Anadolu bölgelerinde daha sık görülmesinin nedeni sigara içiminin çok yüksek, taze sebze ve meyveyle beslenme oranının düşük ve tuz tüketiminin fazla olmasıdır. Bu bölgelerimizde birtakım gıdalar salamura edilerek ya da  tütsülenerek saklanmaktadır. Bir de o bölge ile ilgili yapmış olduğum araştırmalarda, bölge soğuk olduğu için yemeklerin aşırı sıcak yendiğini gördüm. Sıcak yemek daha ağızda soğutulmadan mideye indiği zaman ciddi ısı hasarı meydana gelir. Bunun da bir risk faktörü olarak göz önüne alınması gerekir.”

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

. Mide kanserine bağlı yakınmalar nelerdir?
“Mide genişleyen bir organdır. Çok az yemek yense, 2 litre sıvı tüketilse bile mide onu alabilecek kadar kendini genişletir. Dolayısıyla mide kanseri ilk başlangıç dönemlerinde hemen hemen hiç belirti vermez. Bazen ise hastanın şansına kanama yapar. Eğer bir erkek ya da bir kadın sağlıklı iken kan değerleri düşük çıkmışsa (anemi oluşmuşsa) mutlaka midenin ve bağırsakların incelenmesi gerekir. Çünkü sağlıklı bir erkek asla kansızlığa yakalanmaz. Kadınlar her ay düzenli olarak çok az bir kan kaybederler ama o da derin bir kansızlığa yol açmaz. Erken dönemde bu belirti ile yakalanırsa hastanın hayatı kurtulur. Yakalanmaz ise bu çok olumsuz sonuçlara yol açabilir. Tümör ilerledikçe hem bu kanama riski artacak hem de  tümör mide içerisinde büyüdükçe yer kaplamaya devam edecek ve hastalarda erken doyma hissi olacaktır. Daha sonra gittikçe özellikle etli yemeklere iştahı azalacaktır. Çünkü mide hastalık ilerlediği için katı gıdaları sindirmekte zorlanacaktır. Hasta bunları hep başka şeylere yorabilir. Hekimler erken doyma, iştahsızlık, kilo kaybı ve kansızlık gibi şikayetleri yakaladıkları anda mutlaka mideye ışıklı bir cihazla endoskopi yapılmasını sağlamaları gerekir.”

Prof. Dr. Mehmet Mihmanlı

“MİDE ÜLSERİ VE REFLÜ KANSERE DÖNÜŞMEZ”

. Ülser ve reflü mide kanserine dönüşür mü? Mide kanserinin karıştırıldığı hastalıklar var mıdır?
“Mide ülseri ve reflü kansere yol açmaz. Ama bunlar ciddi hastalıklardır. Reflü gerek ilaçla gerekse ameliyatla tedavi edilir. Mide ülserleri kanserin yarattığı ülsere benzeyebilir; mide ülseriymiş gibi zannedilip ciddiye alınmazsa kanserin ilerlemesine yol açabilir. Bu nedenle eğer mide ülseri varsa o hastada kanser olmadığı ispat edilmeli sonra da tedavi edilmelidir.”

TEDAVİDE YAKLAŞIMLAR

. Mide kanserinde tedavide yaklaşımlar nelerdir? Cerrahi hangi hastalar için uygundur?
“Mide kanseri 4 evreye ayrılır. İlk evre hastanın da haberinin olmadığı dönemdir. Bu dönemde eğer yakalanırsa ameliyatsız tedavi edilebilir. Birinci evrenin başlangıcındaysa ameliyat etmeden endoskopik olarak o bölge çıkartılarak tedavi edilir. Ama 5-6 ay gibi çok kısa süre içerisinde hasta ikinci evreye geçer. İkinci evrede de laparoskopik olarak midenin hastalıklı bölümünün tamamı ya da midenin tamamı alınarak hastanın tedavisi sağlanır. Üçüncü evrede eğer tecrübeli cerrah ve iyi bir ameliyat tekniği kullanılırsa hastanın hayatı kurtulur. Üçüncü evrede mutlaka midenin tamamı hastalığın yerleşim yerine göre veya yarısı alınır. Ama yanı sıra D2 diseksiyon tekniği eklenir. Hem midenin etrafındaki lenf bezeleri, hem de mideyi besleyen damarların etrafındaki lenf bezeleri çıkartılır. Kolay bir ameliyat tekniği değildir. Ama bu ameliyat tekniği uygulandığı zaman hastaların sağ kalımı belirgin olarak artmaktadır. Hastalar 5-15 yıl yaşayabilir. Dördüncü evrede hastanın hem midesi alınır hem de D2 diseksiyon ve sıcak kemoterapi uygulanarak hayat kalitesi arttırılır.”

. Midesinin tamamı veya yarısı alınan hastalarda midenin işlevi nasıl sağlanır?
“Midesinin tamamı alınan hastalarda ince bağırsak çekilip midenin kesildiği üst sınır yemek borusuna dikilerek gıda devamlılığı sağlanır. Midenin yarısı alınırsa ince bağırsak geri kalan yarım mideye dikilerek yine sindirim devamlılığı sağlanır. Dolayısıyla midesiz yaşanır mı gibi kaygılara gerek yoktur.”


İçeriği Paylaşın