Organik Kozmetikle Bitkisel Ya da Doğal Kozmetik Aynı Mı?

Organik Kozmetikle Bitkisel Ya da Doğal Kozmetik Aynı Mı?

Organik Kozmetikle Bitkisel Ya da Doğal Kozmetik Aynı Mı?

Bizi Takip Et


Özellikle hamileyken kullandığımız sıradan kozmetikler ileride bebeğimizin ve bizlerin karşılaşacağı sağlık problemlerine davetiye çıkarıyor.

İnsan sağlığına yan etkileri olmayan organik üretim teknikleri uygulanmış organik sertifikalı ürünlerin kullanımı son yıllarda çok önem kazandı.

En büyük organımız olan cildimiz yoluyla vücudumuza sentetik yabancı maddeler (toksinler) girdiğinde, bunların bir kısmı vücut içinde toksik birikim yaparak zaman içerisinde çeşitli hastalıklar veya erken yaşlanma olarak bize geri dönecektir.

Örneğin hamilelik süresince ortaya çıkabilecek çatlaklarınızı kaliteli ve pahalı bir krem ile azaltmaya çalışırken her gün kullandığınız sıradan bir saç bakım ürünü farkına varmadan cildinize ne yapıyor?

Günlük bakım kozmetikleriniz kalıcı hasarlara yol açmasın

Modern hayatta attığımız her adımda sentetik kimyasallarla karşı karşıya kalıyoruz, bedenimize nüfuz edecek yanlış tipte zararlı kimyasallar ciddi ve kalıcı hasarlar bırakabiliyor.

Sentetik ve zararlı kimyasallar kullanılan kozmetik maddeler hamilelik döneminde ve sonrasında da hem anne hem de çocuk için tehlike arz etmektedir.

Son zamanlarda kurşun gibi ağır metallerin renkli makyaj malzemelerinde ‘yanlışlıkla’ kullanıldıklarını, hoş ve keskin kokan, bol renkli kişisel bakım ürünlerinde benzol türevi astıma ve alerjilere yol açan zararlı sentetiklerin bulunduğunu, hatta ağır metallerin ve zararlı kimyasalların ‘istenmeyerek’ bu ürünlerin üretim aşamasına dahil olduğunu okuyoruz.

WWF (Dünya Doğal Hayatı Koruma Derneği) İngiltere Toksik
Kimyasallar direktörü Elizabeth Salter Gren, bedenimizdeki
hormon dengesini bozan ve doğal ortamda çok uzun süreler
bozulmadan kalan toksik kimyasalların tüketici sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.

Bunlar cildimiz ve yediğimiz koku ve renk katkılı besinlerle bedenimize kolayca nüfuz etmekteler.

Farkına varmadan içinde yaşadığımız bu sentetik hayat bizi ve bebeğimizi her gün kullandığımız çeşitli bakım ürünleri ve gıdalar yoluyla tehdit etmeye devam ediyor.

Bunlardan bazıları (örneğin deodorantlarda kullanılan triclosan) yapılan anne sütü, kan ve idrar analizlerinde tehlikeli oranlarda bulundu. Ayrıca kozmetiklerde koruyucu olarak yaygın bir şekilde kullanılan parabenin çocuklarda hormonal değişimlere neden olabildiği yapılan araştırmalar ile ortaya çıktı.

Yaşam kalitenizi organik sertifikalı ürünler ile yükseltin

Organik tarım ile yetiştirilen sertifikalı ürünlerin özellikle hamilelerin dikkat ile izlemesi gereken yanı, söz konusu bitkilerin hiçbir suni gübre, zirai ilaç ve hormon kullanılmadan hasat edilmesi.

Böcek ilaçları, sentetik gübreler ve genetik yapıları ile oynanmış tohumlar olmaksızın yetiştirilen ve işlenen organik sertifikalı ürünler uzun vadede bedenimizde birikebilecek zararlı kimyasallar içermezler.

Bu sayede bedenimiz bebeğimize tam doğal ve toksik kimyasallardan arındırılmış bir ortamda gelişme imkanı sağlar. Doğum sonrası emzirme dönemi de bu açıdan çok önemlidir.

Hamilelik döneminde yaşantımıza içki ve sigara gibi toksik etkili maddeleri nasıl sokmuyorsak, kullandığımız kozmetikler ve aldığımız gıdalara da aynı özeni göstermeliyiz.

‘Bitkisel’ veya ‘Doğal’ ürünler ile ‘Organik Sertifikalı’ ürünler arasındaki fark

Halk arasında yaygın olarak bitkisel veya doğal ibareli ürünlerin zararsız olduğu gibi yanlış bir kanı mevcut. Halbuki doğal olduğu iddia edilen birçok üründe organik yönetmeliğine uygun olmayan kimyasalların yer aldığı görülmekte.

Organik yönetmeliği doğal yollar ile yetiştirilen ve özellikle mamalar gibi gıda maddelerine ve kozmetiklere hammadde teşkil eden bitkilerin tohum ekim aşamasından ürün haline gelme aşamasına kadar yetkili uluslararası sertifikasyon firmalarınca kontrol edilmesini şart koşuyor.

Hamilelik sonrası cilt ve saç sorunları

Hamilelik döneminde cilt ve saçınızda yaşadığınız canlılık ve parlaklık doğum sonrasında yerini cansız ve kuru bir cilde ve saç dökülmelerine bırakmaya hazırlanır.

Hormon dengesizliğinin yol açtığı bu değişim karşısında birçok kadın doğal olarak telaşa kapılır. Aslında çözüm organik bazlı saç ve cilt bakım ürünlerinin vakit geçirmeden kullanılmasında saklıdır.

Özellikle saç dökülmesi ve saçlı deri sorunlarının daha kısa sürede çözümlenebilmesi için %100 organik hidrosollü şampuanlar kullanılmalıdır. Bu tür ürünlerde paraben, silikon, SLS ve renklendirci gibi zararlı kimyasalların bulunmamasına dikkat edilmelidir.

Unutmayalım, çocuğumuzun gelecekteki sağlığı bizlerin şu anda tükettiği ürünlerin organik ve kaliteli olmasına bağlı.

Kaynak: Işık Kırgız web sitesi
(www.isikterapi.com)


İçeriği Paylaşın