“Otizmde Erken Tanı Hastalığın Olumlu Gidişatı İçin Önemlidir”

“Otizmde Erken Tanı Hastalığın Olumlu Gidişatı İçin Önemlidir”

“Otizmde Erken Tanı Hastalığın Olumlu Gidişatı İçin Önemlidir”

Bizi Takip Et


Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü; 2 Nisan Dünya Otizm Günü dolayısıyla hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenlere dikkat çekiyor. Otizmin erken yaşlarda aileler tarafından fark edilmesi, doğru eğitim ve ilaç kullanımı ile tedavide olumlu sonuç yaratacağı belirtiliyor.

Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü; günümüzde en bilinen ve en sık görülen yaygın gelişimsel bozukluk olan otizmle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla 2 Nisan Dünya Otizm Günü kapsamında hastalıkla ilgili bazı noktalara dikkat çekiyor.

Doğuştan gelen ya da erken yaşlarda başlayan otizmde belirtiler genellikle 30. aydan önce başlıyor. Özellikle 2006 yılından bu yana artış gösteren hastalık günümüzde her 68 çocuktan 1’inde görülüyor.

Otizm, sosyal etkileşim, karşısındakini anlama ve kendini ifade etme gibi ihtiyaçları karşılamak için gerekli sözel ve sözel olmayan becerilerin gelişiminde gecikme ya da sapmaların yaşandığı nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizmin tek bir belirtisi olmadığı için hastalığın tanısı otizm spektrum bozuklukları olarak ifade ediliyor. Otizm belirtilerinin sayısı ve şiddeti bireyler arasında farklılık gösterebildiği gibi, bu belirtiler zaman içinde değişebiliyor. Zihinsel kapasite, uyum becerileri, ek tıbbi-psikiyatrik sorunların varlığı gibi nedenler otizmin görünümünü çeşitlendiriyor. Otizmin türleri arasında otizmi, asperger sendromu ve atipik otizm bulunuyor.

Otizm tanısı, ilgi alanının kısıtlı olması ve tekrarlayıcı hareketlerle kendini gösteriyor. Belirtiler tipik olarak yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkıyor.

OTİZM BELİRTİLERİ

  1. İletişim ve toplumsal gelişim alanlarında bozukluğun olması
  2. Yineleyici, sınırlayıcı ilgi ve davranışlar
  3. Bu alanlardaki bozuklukların 30. aydan önce görülmesi

Hastalığa tanı konması bazı durumlarda gecikse de pek çok otizm belirtisi erken yaşlarda görülüyor. Belirtiler sıklıkla 30. aydan önce, bebeğin sessiz-sakin olması, seyrek ağlaması, sosyal iletişim becerilerinin az olması, uzun süreli göz teması kuramaması, konuşmanın gecikmesi şeklinde görülüyor. İlk yıllarda belirtilerin anne-baba tarafından anlaşılması zor olsa da erken tanı ve tedavi hastalığın gidişatını olumlu yönde etkiliyor. Erken belirtilerin neler olabileceği konusunda ailelerin bilgilendirilmesi ise bu noktada önem kazanıyor.

Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, çocuğun gelişim basamaklarındaki gecikmeyi ailelerin 18. aydan sonra fark ettiklerini ve genellikle 2 yaşlarında tıbbi yardım alma girişiminde bulunduklarını belirtiyor. Başvuruların ancak %10’unda ilk başvuruda tanı konulmuş olsa da otizmin erken tanınması, bakımın başlaması ve okul öncesi yıllardaki erken girişim, otizmli birçok çocuğun belirtilerinin iyileşmesiyle sonuçlanıyor. Otizmin erken yaşta fark edilmesi özel eğitimin daha erken başlamasına, aile desteğinin ve eğitiminin sağlanmasına, ailelerin stresle baş etme yöntemleri geliştirmesine, uygun tıbbi bakım ve tedavinin erken verilmesine olanak sağlayarak hastalığın gidişatını olumlu etkiliyor.

OTİZMİN ERKEN TANI GÖSTERGELERİ

  • Göz teması kuramama, gözle takip etmede eksiklik,
  • İsmiyle seslendiğinde bakmama,
  • Gürültüye, dikkat çekici hareketlere tepkisizlik ya da yetersiz tepki
  • Sosyal ilgi azlığı ve tekrarlayıcı davranışlar (sürekli elini bir yere vurma, arabanın tekerleğini çevirme gibi),
  • Uzun süreli görsel dikkat eksikliği,
  • aylarda daha belirginleşen farklı postur ve tonus,
  • 6-8. aylarda babıldama, agulama gibi ses çıkışının olmaması,
  • aydan itibaren anlamsız sesler çıkarma,
  • El-kol-baş hareketlerinin olmaması (İşaret etme, bay bay yapma)
  • ayda tek sözcüklerin olmaması,
  • ayda kendiliğinden iki sözcüklü cümlelerin olmaması,
  • Anne-babanın oyun ve etkileşim çabalarına tepki vermeme,
  • Duygusal yüz ifadesinde ve mimiklerde eksiklik (duygusal tepkilerde eksiklik)
  • Dokunma, ses, acı gibi duyusal uyaranlara karşı aşırıya kaçan tepkiler ya da tepki vermeme,
  • Bakım verenler tarafından nedeni anlaşılamayan ve rahatlatılamayan huzursuzluk,
  • Katı gıda alımında sıkıntı

Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, eğer bebek 6 aylık olduğu halde annesini tanımıyor, gülümsemiyorsa; 1 yaşını geçtiği halde işaret ile göstermiyor, ce-e, fışfış kayıkçı gibi oyunları oynamıyor, anlamlı 1-2 kelime söylemiyor, adı ile seslenildiğinde bakmıyor, göz teması kurmuyor, çevresinde olup bitenle ilgisiz görünüyor, bir ilişki ihtiyacı göstermiyorsa gelişim basamaklarında bir sorun olduğuna işaret ediyor.

Özel eğitim programları, dil-iletişim terapileri, dans ve müzik otizmli çocukları sosyal hayatın içinde tutarak hastalığın iyi yönde seyretmesine destek oluyor. Otizmle birlikte görülen dikkat ve davranış sorunları eğitime katılımı bozduğu durumlarda ise ilaç tedavilerinin olumlu etkilerini ortaya koyan çok sayıda bilimsel çalışma bulunuyor. Otizmli çocukların sağlıklı yaşıtlarıyla aynı okulda kaynaştırma eğitimi de büyük önem taşıyor. Bu süreçte okul, anne-baba ve çocuk psikiyatristinin işbirliği içinde olması hastalığın gidişatını olumlu yönde etkiliyor.


İçeriği Paylaşın