Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: Kamu Hastanelerinde Sağlık Turizmi Hizmeti Veriliyor

Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: Kamu Hastanelerinde Sağlık Turizmi Hizmeti Veriliyor

Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: Kamu Hastanelerinde Sağlık Turizmi Hizmeti Veriliyor

Bizi Takip Et


Esra Kazancıbaşı Öztekin’in yapımcı ve sunuculuğunu üstlendiği ATV Avrupa ekranlarında yayınlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programının konuğu olan İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.
Kamu hastanelerinde sağlık turizmi nasıl yürütülüyor? Ne gibi gelişmeler var? Dünyanın her yerinden kamu hastanelerinden muayene randevusu almak mümkün mü?
İşte, Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun yanıtları…
 
. İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı kaç hastane var? Hangi hastaneler bunlar?
“11 hastane ve 5 de Ağız diş sağlığı merkezimiz var. 11 hastanemizin 7 tanesi eğitim ve araştırma hastanesidir. Siyami Ersek,Haydarpaşa Numune, Göztepe , Ümraniye , Fatih Sultan Mehmet, Erenköy Ruh ve Sinir
Hastalıkları hastanesi eğitim ve araştırma hastanesi olarak hizmet veriyor.
Bunların dışında Üsküdar ve Beykoz olmak üzere 2 tane devlet hastanesi yer alıyor. Ayrıca Şile’de daha küçük boyutta olan bir devlet hastanemiz de bulunmaktadır.
5 adet ağız ve diş sağlığı merkezimiz var. Bunlar Ataşehir’de, Kadıköy’de, Beykoz’da, Üsküdar’da, Sancaktepe’de bulunuyor. Şimdi bir de Ataşehir’de yakında hizmete açacağımız ağız ve diş sağlığı hastanesi yapıyoruz.
Bu hastanelerimizde yaklaşık 4 bin yatak kapasitemiz var. Günde 30-35 bin arası normal hasta polikliniği yapıyoruz. Büyük bir sağlık hizmetini insanlarımıza sunuyoruz.”
“SİYAMİ ERSEK HASTANESİ, KALPLE İLGİLİ HER TÜRLÜ TEDAVİ İMKANI SUNUYOR”
. Bu hastaneler ağırlıklı olarak hangi branşlarda hizmet veriyor? 
“Hastanelerimiz sadeceTürkiye’nin değil Avrupa’nın da çok önemli merkezleri durumurda. Siyami Ersek Hastanesi’nin bunlardan bir tanesi olduğunu söyleyebiliriz. Alt yapısı çok iyi olan bu hastanemizde kalp naklinden anjiyosuna,  cerrahisinden çocuk kardiyolojisine kadar kalple ilgili her türlü tedavi imkanı sunuyoruz.
Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanemiz özellikle kadın ve çocuk hastalıkları konusunda Türkiye’nin en iyi hastaneleri arasında yer alıyor.  Yalnız Türkiye’de değil yurt dışında da ismi olan bir hastanemiz olarak karşımıza çıkıyor.
Bununla beraber Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi de son zamanlarda çok çabuk gelişti. Bu hastanenin yanında şimdi bir kadın ve çocuk hastalıkları hastanesi bu sene sonu  hizmete girecek. Orası da çok ileri tetkiklerin yapılabileceği bir hastane olacak.
Ayrıca Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde inşaatına başladığımız bölüm, ileride çok daha büyük hizmetleri sunabilecek çok modern 800 yataklı bir hastanemiz olacak.
Haydarpaşa Numune Hastanesi, özellikle organ nakili konusunda çok yeterli bir hastanemizdir.  Bunlarla bütün sağlık turizmini en iyi şekilde yapabiliriz. Sağlık hizmeti sunumunda hekim, hemşire ve sağlık personeli yeterliliği konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Bu hastanelerimizde alt yapı konusunda sıkıntılarımız vardı. Onları da yavaş yavaş hallediyoruz.  Kamu hastanelerinin birkaç sene içinde çok daha iyi yerlere gelebileceğini düşünüyoruz.”
. Yurtdışından gelecek hastalara kamu hastanesinde ne gibi hizmetler sunulabiliyor? Sağlık turizmine yönelik alt yapı ve hasta memnuniyeti çalışmaları yürütüyor musunuz?
“Polikliniklerde günde 30-35 bin kişi bakıyoruz ve 4000 yatağımız var. Bu rakamları Sancaktepe’de açacağımız şehir hastanesi sonrasında daha da yükselteceğiz. Özel sektörle kamu hastanelerinin rekabeti sağlık hizmeti konusundaydı. Çünkü özel hastanelerin destek hizmetleri biraz daha iyiydi. Ama artık kamu hastaneleri bu konuda çok gelişme kaydetti.
Kamu hastanelerinde çok yetkin hekimleriliz var. Bazı özel hastanelerden faydalanamayacak; mali yükü taşıyamayacak insanların Türkiye’de hatta dünyada da yapılabilecek her tedavisini yapabilecek durumdayız.
Kamu hastaneleri, özel hastanelere de hoca ve hekim yetiştiren sağlığın lokomatifleridir. Asistanlarımızla ve hocalarımızla bizler aslında üretken bir yeriz.”
“YURT DIŞINDAN GELEN HASTALARIMIZA HER TÜRLÜ HİZMET VERİLİYOR”
. Kamu hastanelerinde yurtdışından gelecek hastalara için ayrı katlar oluşturuluyor mu?
“Evet. Tabi şu anda sağlık turizmi hizmetini sunuyoruz. Özel sektöre göre biraz daha az sayıda hastamız var. Ancak biz bununla ilgili alt yapıda Siyami Ersek Hastanesi’nin bir katını tamamen sağlık turizmi hastalarına verdik. Birçok hastamız var. Hatta şu anda çocuk kardiyoloji bölümünde Suriye’den bir bebeği tedavi edip yolladık. Biz şu anda sağlık turizmi veriyoruz. Ama daha iyi duruma getirmemiz lazım.
Her hastanemizde sağlık turizmi ile ilgili bir birimimiz var. Özellikle Fatih Sultan Mehmet, Siyami Ersek Hastanesi gibi alt yapısı kuvvetli olan hastanelerimizde bunu zaten sağlamış durumdayız.”
. Sağlık turizmi birimi ne yapar? Yurt dışından bir hasta, kamu hastanelerinde tedavi olmak istediğinde nasıl bir hizmet veriyorsunuz?
“Toplumumuzu, başvuruyu nerden yapacakları konusunda yeteri kadar bilinçlendiremedik maalesef. Biz bu konuda İstanbul Kalkınma Ajansıyla beraber bir proje yürütüyoruz. Buna temmuz ayında başladık. Bu proje kapsamında insanların internet üzerinden direkt başvurabileceği bir ortam sağlayacağız. Buradan ayrıca hangi hastanede, hangi ameliyatı hangi fiyata olabileceğini, ameliyatın kimin tarafından yapılacağını, ne kadar hastanede yatacağını, nerede kalacağını öğrenebilecek.
Buradaki organizasyon ile beraber hastanelerdeki bu sağlık turizmi yataklarının planlamasını da yönetecek bir proje olacak bu.   İnşallah 2015’in ikinci yarısında bu bitmiş olacak. Böylece insanlar, uygulamalarla ilgili bizden bilgi alabilecekler ve sosyal medyadan da başvuru yapabilecekler.”
. Dünyanın her yerinden muayene randevusu almak mümkün olacak mı?
“Evet. Aslında bu proje başladı. Bu proje kapsamında kendi personelimize de yabancı dil eğitimi veriyoruz. Onlara İngilizce, Arapça ve Almanca öğretiyoruz. Bu çalışmalar, sağlık turizminin çok daha iyi yere gelebilmesi için alt yapımızı kuvvetlendirmek amacıyla yapılıyor.”
. Yenilenen kamu hastaneleri ve yeni yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz?
“Bizim bölgenin hastanelerinin çoğu eski. Bunlar artık bina olarak, alt yapı olarak miadlarını doldurma aşamasındalar.  Planlamalarımız doğrultusunda çoğunun inşaatına başladık. Bunların en önemlilerinden bir tanesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, hastane binasını tamamen yıkıp yerine 820 yataklı çok modern bir hastane yapacağız. İnşaatı başladı 2017’de bitecek.
Ayrıca, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yanında 420 yataklı belki Avrupa’nın en güzel kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesinin yapımı bitti,  2015’in Mart ayında açmayı planlıyoruz. Çünkü Ümraniye, doğurganlık oranı çok olan bir ilçemiz ve çok büyük bir nüfusa sahip.
Onunla beraber Zeynep Kamil’de yenileme çalışmalarına başladık. İnşallah çok güzel bir hastane olacak. Tek kişilik özel odalarıyla beraber 2015’in ilk yarısında da onu açacağız. O da yenilenmiş oluyor.
Bu arada Validebağ Hastanesi’nde de 100 yataklı bir hastane yapılacak. Özellikle göğüs hastalıkları, psikiyatri, nöroloji gibi alanlarda da hizmet verecek. Bir de uyku merkezi yapacağız.  Aynı zamanda evde sağlık hizmetlerimiz de var.
Bununla beraber inşaat olarak Ataşehir Ağız Diş Hastanesi yaptık. İnşallah bu ay sonunda teslim alacağız ve 2015’in ilk birkaç ayı içerisinde yerleşmiş olacağız. Sancaktepe’de bir hastanemizin yüzde 40’ı bitmiş durumda, o da 420 yataklı olacak.
Bununla beraber Çekmeköy’de çok modern bir hastane inşaatına başladık. O da 2016’nın sonuna doğru bitecek.”
. Evde sağlık hizmetlerinde hizmet verdiğiniz İstanbul Anadolu Kuzey  Hastaneler Birliği olarak  kime ne tür kolaylıklar sağlayacaksınız?
“Evde sağlık hizmetleri çok önemli bir proje ve bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor.  İnsanlarımızın özellikle yaşlılarımızın hastaneye gelmesi demek 2-3 kişinin onunla beraber gelmesi anlamına geliyor.
Ülkemizde hastalarımız, hastane yerine kendi ailelerinin yanında ölmek istiyorlar. Bu oran yüzde 90’lara kadar ulaşıyor. Biz bu insanlara büyük bir hizmet vermek için yola çıktık. Evde sağlık hizmeti için bir çağrı merkezi oluşturduk. Bu çağrı merkezinde bir tim kurduk. 9 tane ekibimiz her gün evde sağlık hizmeti vermek üzere yola çıkıyor. Bu ekibin içinde sosyolog, psikolog, yara bakımcılar ve hemşeriler yer alıyor.  Hatta doktorlarımızın yer aldığı gruplarımız da var.
Bu çağrı merkezini arayıp evde sağlık hizmeti almak isteyen hastalara gidip kanını alıyoruz, tedavisini yapıyoruz ve bir uzman hekimin görmesi gerekiyorsa evlerine gönderiyoruz. Bunu merkezi olarak da Üsküdar Devlet Hastanesi’nde konuşlandırdık. Ama bütün hastanelerimizden evde sağlık hizmeti almak için başvuru  alıyoruz.”
. Evde sağlık hizmetinden herkes faydalanabiliyor mu?
“Hayır. Hastaneye ulaşamayacak kadar bakıma muhtaç hastalarımızın tedavisini planlıyoruz. Örneğin; felç geçirmiş bir hasta yoğun bakım süreci bittikten sonra rutin tedavisi başlıyor. Bakımı yapılacak, beslenmesi ayarlanacak, yarası temizlenecek. Bu insanları çoğu zaman hastanede tutmak zorunda kalıyoruz. Öyle olunca da hem aile madur oluyor hem hasta. Oysa bu insanları makinede bile evde bakabilir haldeyiz. Bu tür insanlara asıl evde sağlık hizmeti vermemiz gerekiyor.
Yani artık hareket edemiyor, yarası çıkmış, felç geçirmiş hastaların tedavisini yapıyoruz. Kanını alıyoruz. Arada rutin kontrollerini yapıyoruz. Bunların ilaçları için raporlarını dahi yazıyoruz. Eskiden birkaç ay içinde hastaneye
ulaşabilen hastalara bu sisteme başvurduklarında 2 gün içinde ulaşıyoruz.”
“BİR BUÇUK DÖNÜME YERLEŞTİRİLMİŞ DÜNYANIN ENDER MERKEZİ KAN LABORATUVARINA SAHİBİZ”
. Merkezi röntgen ve laboratuvar hizmetleri konusunda nasıl bir yenilik getirildi?
“Merkezi olarak hastanelerimizde kanları büyük bir laboratuvarda çalıştırıyoruz. Bu, bir buçuk dönüme yerleştirilmiş dünyanın ender merkezi kan laboratuvarı. Acil ve yoğun bakım hariç bütün kanlarımızı burda çalıştırıyoruz ve Şile’deki hastanemizde tahlil yapıldığı zaman o kanın sonucunu Haydarpaşa’daki bir doktorumuz ya da hastamız görebiliyor.  Film veya tomografi çekildiği zaman o hasta, başka bir hastaneden filmleri ve tomografileri görebiliyor. Böylece doktor daha tahlil istemeden hastasıyla ilgili birçok bilgiye ulaşabiliyor. Hasta ise ‘tahlilim neydi, beni kim görmüştü’ diye düşünmek zorunda kalmıyor. Bu, aynı zamanda gereksiz tahlil istenmesini önlediği için hastaya eziyet edilmesini engellemiş oluyor.
Bu laboratuarda günde 65 bin test çalışıyoruz ve ortalama 2 saat içerisinde sonuç veriyoruz.
Aslında röntgenleri merkezileştirmedik. Röntgen, tomografi ve MR filmlerinin her yere ulaşabilmesini sağladık. Bir tomografiyi gerektiği zaman doktorlarımız  okurken başka bir doktorumuz da bu tomografiyle ilgili yorum yapabiliyor. Bu, dünyanın belli başlı merkezlerinde dahi olmayan bir sistemdir. Sistem çok kolaylık getiriyor.
Aynı zamanda bu sistemle nerden, nereye, hangi hastanemize, kaç hasta, hangi tanılarla geliyor? Bunları ölçebiliyoruz ve ona göre de hasta ve doktor planlamasını yapabiliyoruz.”

İçeriği Paylaşın