Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Rahim ağzı kanseri nedir? Rahim ağzı kanseri (HPV), kadınlar arasında en sık görülen kanser türü. Rahim ağzı kanserine yol açan HPV virüsünü, genital siğilleri ve jinekolojik kontrollerini erteleyen kadınların durumlarını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Emekli Öğretim Üyesi Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Eski Başkanı Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Macit Arvas anlattı.

Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Bizi Takip Et


RAHİM AĞZI KANSERİ NEDİR?

‘‘HPV YAKALANMASI ZOR BİR VİRÜS’’

. Rahim ağzı kanseri nedir?

‘‘Rahim ağzı kanserinin en önemli özelliği kanserin oluşumuna kadar geçen sürenin çok uzun olmasıdır. Bu, hasta için çok büyük bir avantajdır. Kanama bozuklukları, kötü kokulu akıntılar ve rahim ağzına yönelik bazı ağrılar gibi geç belirtilerde yapılacak işler kısıtlanıyor. Human papilloma virusü (HPV) ise seksüel yolla bulaşma sonrasında meydana gelebiliyor. Kadınların yaklaşık yüzde 80’i hayatları boyunca en az bir kere bu virüsle karşı karşıya kalabiliyor. Ama bunların çoğu kendiliğinden geçebiliyor. Bu virüs diğer virüsler gibi öksürük ve ateş yapmıyor. Son derece güzel kendini saklayabilen ve bir kültür ortamında da üretilemediği için yakalanması zor bir virüstür. Dolayısıyla muayene edilirse kanser olmadan önceki dönemde rahatlıkla yakalanabilir ve hastanın kanser olması da önlenmiş olur. Kanser öncesi dönemde görülen tedavilerin şu anda tamamı rahim ağzındaki lezyonu olanların (şekil değişiklikleri) temizlenmesine yöneliktir. Yani human papilloma virusün vücuttan atılmasına yönelik değildir. Ama bu lezyonların oluşumu bile en az üç buçuk dört yıl sürer. Buradan da kansere gidiş yaklaşık on yıldır. Yani ortalama on beş, yirmi yıllık bir süreçtir. Bu yüzden de Dünya Sağlık Örgütü 2030’larda bu kanseri ortadan kaldıracak formüller üzerinde çalışıyor.’’

‘‘15 TANE YÜKSEK RİSKLİ VİRÜS VAR’’

. Kaç çeşit HPV virüsü vardır? Bu virüslerin hepsi rahim ağzı kanserine yol açar mı?

‘‘İnsan vücudunda şu ana kadar izole edilmiş 200’e yakın virüs vardır. Bunların 30-40 tanesi genital sistemdedir. Rahim ağzı kanseri, vajinal kanseri ve vulva kanseri de buna dahildir. HPV virüsüyle ilgili olduğu için anüsteki kanserleri de koyduğumuzda 15 kadar yüksek riskli virüs vardır. Bu virüsler sadece kenseri değil yüzde 95 oranında siğilleri de oluştururlar.’’

. Genital siğillerin kanser olma riski nedir?

‘‘Her genital siğili olan kadında rahim ağzı kanseri riski vardır diyemeyiz. Vajinada ve vulvada görülen siğillerle aynı zamanda rahim ağzı kanserini oluşturan HPV virüsleri farklı şekilde olabilir. Ama aynı anda ikisi de görülebilir. Kanser yapan virüslerden bir teki olabildiği gibi bazen beş altı çeşit virüs aynı anda aynı kadında görülebilir.’’

PANDEMİ DE OLSA KONTROLLER İHMALE GELMEZ!

. Hangi risk grubundaki kadınlar vakit kaybetmeden hekimlerinden randevu almalıdırlar?

‘‘Kanama bozuklukları, kötü kokulu akıntılar ve özellikle rahim ağzına yönelik bazı ağrılar genellikle kanserin geç belirtileridir. Bu tür şikayetleri olan kadınların pandemi koşullarında dahi olsa görünmesi gerekir. Artık sağlık personelinin ve hastanelerin pandemiye karşı eğitimleri çok daha ilerledi. Başlarda birtakım sorunlar yaşadık. Mesela covid negatif bir hasta ameliyat edildikten sonra covid pozitif çıktı. Özellikle kontrole gelecek kanserli hastalarımızın mutlaka gelmelerini istiyoruz. Tabii 65 yaş üstü hastalarımız bu anlaşılamayan uygulama yüzünden zor durumda kaldılar. Onlar hem covid olmaktan korktular hem de kendilerine ayrılan sıkışık zamanda dilimi nedeniyle ceza yemekten endişelendiler. Ama dünyada bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda hastalar covidden çok kanserden korktuklarını söylüyorlar. 70 yaşındaki hastalarda inanılmaz bir inaktivite adale atrofisi (kas kaybı) oluyor. Dışarı çıkıp yürüyüp işini yapabilen insanlar bugün yapamamaya başlıyorlar. Oysa sokakta kimse covid olmaz. O yüzden maske ve mesafeye dikkat edip kalabalık yerlere girmedikleri takdirde rahatlıkla gelip muayene olabilirler.’’

‘‘ARAŞTIRMALARA GÖRE TEDAVİDEKİ GECİKMELER ÖLÜM RİSKİNİ ARTTIRDI’’

. Özellikle kanser tanısı alıp tedavisi görmüş hastalarınız pandemi döneminde kontrollerini ertelediler mi?

‘‘Pandeminin başlangıcında bu virüsün etkileriyle ilgili bilgimiz yoktu. Kanserli hastaların ameliyat edilip edilmeyeceği önemli bir sorun olarak karşımıza çıktı. Başta, o kanserin cerrahi dışında bir alternatifi var ise ikinci derecede ona yönelelim denildi. Ama biz başından beri her türlü riski alarak ameliyatları yaptık. Üç-dört ay sonra bilgiler tazelendi ve kanser tedavisindeki bir aylık bir gecikmenin ölüm riskini yüzde 10 civarında arttırdığı görüldü. British Medical Journal’ın ekim sayısında 17 kanser türünün 13’ünde önemli bir artış olduğu gösterildi. Bugün artık eğer bir hastada kanser tanısı varsa ertelemeden mutlaka tedavisi yapılıyor. Bu süreçte ikinci önemli konu riskli hastaların durumudur. Ailesel riski ya da birtakım şikayeti olanlara veya kontrole gitmesi gerekenlere ne olacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Dolayısıyla özellikle kanser şüphesi varsa, ikincisi kanserli bir hasta takipteyse bunlarda bir erteleme söz konusu olmaz. Artık hem hastane hem bütün sağlık personeli çok tecrübeli; bekleme odalarına kadar her şey pandemiye göre ayarlandı. Hastanın covid kapma şansı özellikle hastane içerisinde öyle kolay değil. Sakınmadan ama yine de dikkat ederek gelebilirler.’’

. Kadınlar ailenin sağlık koçudur. Ama bazen kendilerini ikinci plana atarlar. Kendilerini ihmal eden kadınlara ne söyleyeceksiniz?

‘‘Kadınların jinekolojik açıdan hiç olmazsa senede bir defa görünmeleri gerekir. Çünkü bu kontrollerde, kanser olmadan önce çok rahatlıkla bazı şeyleri yakalayabilme şansımız var. Ama şu pandemi koşullarında çok korkuyorlar ve gelmek istemiyorlar. Bunları biraz erteleme şansımız olabilir. Ama özellikle kanser şüphesi olanların veya kanserli hastaların mutlaka gelmelerini öneriyorum. Bu pandeminin ne kadar süreceğini de bilmiyoruz onu da göz önüne tutmak lazım.’’


İçeriği Paylaşın