Reflüde Kanser Riskine Dikkat!

Reflüde Kanser Riskine Dikkat!

Reflüde Kanser Riskine Dikkat!

Bizi Takip Et


Reflü tedavisinde çiğneme tabletleri, H2 reseptörleri (mide asidini azaltan ilaçlar) ve ‘Proton Pompa İnhibitörleri’ (PPI) kullanılıyor. Proton pompa inhibitörlerinin hastalarda, kansere ve kemik kırıklarına yol açtığına ilişkin iddialar bulunuyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Gastroentereloji ve Hepatoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Saruç, “Biz bu ilaçları güvenli, etkili ve düşük maliyetli oldukları için kullanıyoruz. Kansere ve kemik kırığına yol açtığına ilişkin bilimsel bir delil yok” dedi.

Reflü yemek yedikten sonra, mide asidinin yemek borusuna kaçması ve bu bölgenin tahriş olmasıyla ortaya çıkan bir hastalık. Bu asidik yapı, yemek borusunda iltihaba yol açarak hastaların yaşam konforunu bozuyor.

Yemek borusu bir hortuma benziyor. Hortumun alt kısmındaki kaslar daha kalın. Bu alt kısımda paket lastiğine benzeyen bir yapı var ve bu bölümün sürekli kapalı durmasını sağlıyor. Biz yutkunduğumuzda yılanın hareketlerine benzer bir şekilde besin kıvrılarak yemek borusundan aşağı iniyor. Aşağı inerken, paket lastiğine benzeyen bölüm açılıyor ve yiyeceklerin buradan geçmesinden sonra kapanıyor. Reflü olduğunda bu bölüm yemek yenilmese de kendiliğinden açılıyor. Bu nedenle her hastada bu bölümü ameliyatla daraltmanın doğru olmadığını belirten Dr. Murat Saruç, “Ameliyat doğru hastalarda uygulandığında başarılı oluyor. Mesela hasta gençse, ilaç tedavilerinden fayda görüyor ancak uzun yıllar ilaç tedavisi görmek istemiyorsa ameliyat edilebilir. Ancak bazı hastalarda ameliyattan 10 yıl sonra da, yine ilaç tedavisi gerekebiliyor. Ameliyat da her zaman etkili bir çözüm olmayabiliyor” diye konuştu.

Reflü için risk faktörleri var. Bunların başında aşırı şişmanlık geliyor. Eğer kişi 180 kilodaysa ve reflü oluşmuşsa, kilo vermesi öneriliyor. Bu hastaların ideal kilolarına inip, sağlıklı bir beslenme sistemi uyguladıklarında reflüden de kurtuluyorlar.

Dr. Saruç, reflünün nedenlerini şöyle sıraladı:
– Hızlı yemek yemek
– Yüksek yağ ve karbonhidrat içerikli besinler tüketmek
– Dar giysiler giymek
– Yemek yedikten hemen sonra yatmak
– Şişmanlık
– Yemekten sonra spor yapmak
– Çikolata, susamlı yiyecekler, portakal, kuruyemiş, patates cipsi, sigara, alkol, kahve rüflüye neden oluyor. Bunların bırakılması gerekiyor.

TEDAVİDE HEKİM KONTROLÜ ÖNEMLİ
Reflü tedavisinde 3 farklı seçenekten yararlanılıyor. Bunlar çiğneme tabletleri, H2 reseptörleri ve proton pompa ihhibitörleri.

Çiğneme tabletleri, midenin asidini azaltmak amacıyla kullanılıyorsa da, midenin daha fazla asit salgılamasına yol açabiliyor. Etkisi geçici. Bu nedenle tedavide tek başına kullanılmıyor. H2 reseptörleri, içindeki etken maddeler yardımıyla midedeki asit salgısını azaltıyor.
Proton pompa inhibitörleri denilen ilaçların yan etkileri yok denecek kadar az. Asidi tam olarak baskılıyor.

EN KORKULAN KOMPLİKASYONUNUN YEMEK BORUSU KANSERİ RİSKİ
Reflünün uzun dönemde en korkulan komplikasyonunun yemek borusu kanseri riski olduğuna değinen Dr. Saruç, bu kanserin çoğu zaman reflünün yol açtığı hücresel değişim tarafından tetiklendiğini söyledi. Barrett özafagusu olarak bilinen ve yemek borusunda barsak türü hücrelerin görülmesinin kanser öncesi dönemi işaret ettiğini belirten Dr. Saruç,  “Endoskopi sonucunda hastalığı kansere dönüşmeden  Barrett aşamasında yakalarsak, erken tanı koymuş oluyoruz” dedi.

Kaynak: Acıbadem Hastanesi web sitesi
(www.acibadem.com.tr)


İçeriği Paylaşın