Sağlık Turizminde Özel Sağlık Sektörü

Sağlık Turizminde Özel Sağlık Sektörü

Sağlık Turizminde Özel Sağlık Sektörü

Bizi Takip Et


Sağlık turizminde özel sağlık sektörünü Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği kısa adıyla OHSAD Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat anlattı.

Türkiye’de kaç tane özel hastane ya da tıp merkezi var?
Türkiye’de 567’si özel hastane olmak üzere sosyal güvenliğe hizmet sunan ya da sunmayan 2 bine yakın özel sağlık kurum ve kuruluşu var. Bunların 42 bin yatağı, 40 bin doktoru var ve bu doktorlardan da 36 bin tanesi uzman doktor. Sosyal güvenliğe verilen sağlık hizmetinin yüzde 24’ünü sunuyor. 100 milyona yakın yıllık muayenesi var. 8 milyon ameliyat, 15 milyon yatış var dev bir sektör. Ve tabi 20 milyar dolar civarında da yatırım yapmış sermayedar var. Türkiye’deki özel hastaneler özellikle yatırımı çok güçlü hastaneler.

TÜRK SAĞLIK TURİZMİ DÜNYADAKİ İLK 10 DESTİNASYON ARASINDA

Sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren OHSAD üyesi hastane ve özel sağlık kuruluşlarının oranı ya da rakamı nedir?
İnsanlar, sağlık turizmine genellikle basit problemleri için gelmiyorlar. Tabi ki saç ekimi ya da güzellikle alakalı alanlarda bir sağlık turizmi konusu. Bu 567 özel hastane içinde 100 tanesi sağlık turizmi yapabilecek düzeyde. Öncelikle hastanenin 150-200 yataktan büyük olması gerekiyor. Sağlık turizmi için gelen insanların rahat ettirilmesi için geniş mekânların, bahçelerin olması lazım. Hastanenin konumu da önemlidir. Prestij alanlarına yakın yerde ve büyük şehirde olması gerekiyor; çünkü büyük otellerin olması isteniyor. Hastalar genelde havayolları ile geliyorlar. Bunun için hava yolu ulaşımının olması lazım. Bütün bu şartları taşıyan şehirlerin ve hastanelerin sayısı maalesef çok yüksek değil. 100’e yakın hastane, 150-200’de tıp merkezi ve güzellik merkezi hizmeti sunabiliyorlar. Bu hizmetler neredeyse 2,5 milyar dolar gibi bir paranın Türkiye’ye girmesine yol açıyorlar. Buna oteller, ulaşım ya da restoranlara ödenen parayı da eklediğimizde katma değeri yüksek bir işten bahsediyoruz. Son 3-4 yıldır dünyadaki bütün istatistiklerde Türk Sağlık Turizmi ilk 10 destinasyondan bir tanesi olarak yer alıyor.

Öncelikli branşlar hangileri ve en çok hangi ülkelerden Türkiye’ye hasta geliyor?
İnsanlar refleks olarak her zaman en yakındaki yere giderler. Türkiye’de yaptığımız iyi bir kemik iliği naklini, kanser tedavisini, ortopedi ameliyatlarını, plastik cerrahi operasyonlarını, beyin cerrahisini dünyada yapan çok az merkez var. Yine cihazlarla görüntüleme yapan çok az merkez var. Türkiye bu konularda oldukça başarılı ve her alan için geliyorlar. Türkiye’ye genellikle uçakla 3-4 saati geçmeyen coğrafyadan ciddi hasta geliyor.

Baktığımızda pek çok büyük ya da orta ölçekli hastanenin yurt dışında hastaneleri var, siz bu konuda neler söylemek istiyorsunuz?
Bir kere sağlık turizmi yapacaksanız ya da hastane işletecekseniz özellikle sağlık turizminde ülkeniz marka olacak, şehriniz marka olacak ve bunlara ilaveten iyi bir turizm sektörünüzde olacak Türkiye’deki gibi. Artı marka hastaneleriniz olacak. Markalaşmak çok değerli bir şey ve markalaşmak maalesef bir sürü alanda çok geç kaldığımız bir şey. Fason üretimlerle emeğimizi başkasına sömürtüyoruz çok uzun süre. Türkiye sağlıkta çok ciddi ve değerli markalar yarattı. Bizim çok hunharca eleştirdiğimiz bu gün Türkiye’deki sağlık markaları başka ülkeler özellikle Avrupa ülkeleri tarafından üst düzey siyasetin ülkelerine davet ettiği buyurun benim ülkemde hastane açın diye davet ettiği markalar. Yani bunları çok kolay harcamadan bunları eleştirmeliyiz. Ama çok bilerek eleştirmeliyiz. Çok önemli denetimlerin altında olduğunu bu markaların bilmemiz lazım. Ülkeler markalarını çok güzel koruyorlar başkalarına karşı hatta kendi insanlarına karşı çok daha ciddi ve kolay koruyorlar. O sebeple markalarımızı gereksiz eleştirmenin uzağında olmamız lazım evet bir sürü yanlışlar yapılıyor olabilir bunların hepsinin şikâyet edileceği alanlar var. Ama sonuca ulaşmamış bir tıbbi anlaşılmazlığın ortalıkta çok konuşulmasının çokta kimseye katkısı yok. Bu haberlerin tamamının ülkemizin karalanması için yurt dışındaki kötü niyetli ajanslar tarafından servis edilip kendi ülkelerinde gösterildiğini de bilmemiz gerekiyor. Sağlık bakanlığı özel hastaneleri zaten ziyadesiyle denetliyor daha da denetlemesi lazım hiçte sıkıntı yok. Herkesten de hesap sorulması lazım ona da amenna vatandaşın canından değerli hiç bir şey yok. Ama eksik haberle eleştirmek çok doğru değil. Sağlık markalarıyla gurur duysunlar. Dünyanın her yerinde Türk hastanelerini görmeye başlayacaksınız.

Dr. Reşat Bahat

ÖZEL HASTANELERDE ÜCRET FARKLARI

Fark ücretleri hastalar için genellikle kafa karıştırıcı olur. Fark ücreti nedir? Neye göre belirlenir? Ve şu an azami tavan nedir fark ücretinde?
Biz Sosyal Güvenlik Kurumuna sosyal güvenlik sağlık uygulama tebliğ fiyatları ile hizmet sunuyoruz. SUT fiyatlarıyla hizmet sunuyoruz. Bu fiyatlar tam 13 yıldır aynı. Şimdi 13 yıldır sabit bir fiyat var ve sizin giderleriniz sürekli olarak artıyor. Yani en azından elektrik gideriniz bile 1 yılda yüzde 60 artmış. Enerji maliyetleriniz artmış ki bugün büyük ölçekli bir hastanenin 900 binle 1 milyon arasında aylık elektrik gideri vardır. Sadece bu gideriniz bile bu kadar artmış. Çünkü o teknolojik cihazlar o sistem çok ciddi enerji maliyeti vardır. Hastaların konforunu da enerji ile sağlarsınız. Şimdi durum böyleyken bir tarafta bir sabit fiyat var bir tarafta da sürekli artan giderler var. Sizin maliyetinizi karşılayabilmek için arttırabileceğiniz ne olabilir? Vatandaştan aldığınız hak ücretleri var. Vatandaş bu konudan  şikâyetçi oluyor. Ancak özel hastanelerin aldığı fark fiyatlarının bu kadar artmasının sebebi sabitin hiç artmamasıdır.

Fark ücreti artıyor ama özel hastaneler fark ücretini kafalarına göre herhalde arttıramıyorlar. Devletin koyduğu bir tavan var değil mi?
Maalesef o tavana uyamıyorlar; çünkü o tavan kurum maliyetinin çok altında. Ve işlemlerin sağlık ya da otelcilik gibi hiçbir tarafından kısamayacağı için de vatandaştan aldığı farkı arttırarak ayakta kalabiliyorlar. Bu hastaneleri bu kuralsızlıktan kurtarmak gerekiyor.  Ya vatandaşa önceden bilgi vermek kaydıyla ve onayını almak kaydıyla acil işlemler ve yıkıcı sağlık harcaması yaptıracak işlemler dışında fark sınırını kaldıracağız ya da sağlık uygulama tebliği SUT fiyatlarını yükseltip bu sınırları koruyacağız. Bu konuda vatandaşın eleştirisini çok saygıyla karşılıyorum. Ama vatandaşın eleştirdiği bu konuda kurallara bire bir uyarak ayakta kalabilecek tek bir sosyal güvenlik anlaşmalı hastane yok. Bütün hastaneler kapanır. Şu an yüzde 200. Acilde 6 lira muayene ya da acil olmayanda 13 lira muayene ücreti ödeniyor. Siz yüzde 200 alsanız, 26 liralık muayene ücreti ile devletten aldığınız 13 liralık ücretle beraber üstelik devlete de yine 15 lirasını geri vererek bu sistemi yürütemezsiniz.

Her türlü durumda acil bedava mı? Buna bir sınırlama getirildi mi?
Buna hiçbir sınırlama getirilmedi. Özel hastanelerde de kamu hastanelerinde de anlaşmalı olsun ya da olmasın acil hasta iseniz; yani hekim acil kabule ettiği sürece bedava. Bedava demek sosyal güvenlik karşılıyor demek. Acil demek 24 saat içinde müdahale edilmediğinde hayatı tehlikeye girecek ya da bir uzuv kaybına yol açacak durum demektir. Problem vatandaşın acilden gelip bir doktorun ilk muayenesinden sonra acil olmadığının anlaşılmasından sonra başlıyor. Doktorun ilk muayenesi için fark ödemiyorsunuz. Acil olup olmadığınızı anlamak için doktorun yaptırdığı işlemler için de fark ödemiyorsunuz. Muayene sonrası örneğin apandisit ya da iç kanamanız yok veya ateşiniz 38,5-39’un üzerinde değil, kısacası sizi sıkıntıya sokacak düzeyde bir durum yok. O zaman sizi sarı alan; yani acil olmayan ya da yeşil alan; yani hiç acil olmayan alana alıyorlar. Kamu hastanesinde her şeyi kamu karşıladığı için vatandaş bunu hissetmiyor. Bizim problemimiz vatandaşın acil olmadığı durumlarda acilden girmesi ile oluşuyor ya da aciliyeti giderildikten sonraki sağlık hizmetinin devamını yine bedel ödemeden fark ödemeden özel hastanede tedavi ettirmek istediğinde oluyor. Şöyle örneklendirelim eğer bir hasta felç olmuşsa ona müdahale edilir ve yoğun bakıma alınır; çünkü acil müdahale gerekir. Ama hasta yoğun bakımdan çıktıktan sonra örneğin bir fizik tedavi gerekiyorsa bunu kamu karşılamaz.


İçeriği Paylaşın