Sarı Nokta Hastalığı ve Tedavisi

Sarı Nokta Hastalığı ve Tedavisi

Sarı Nokta Hastalığı ve Tedavisi

Bizi Takip Et


Sarı nokta hastalığı ve tedavisi konusunda merak edilenleri Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Durlu anlattı.

Sarı nokta nedir? Sarı nokta nerededir ve gözümüzde nasıl bir işlevi vardır?

Sarı nokta, gözün arkasında yerleşimli retinanın merkezinde olan çok özel bir dokudur. Bu bölge kesin görmeden, detay görmeden, okumamızdan, televizyon seyretmemizden, renkli görmemizden sorumlu bir bölgedir. Bu nedenle son derece önemli bir bölgedir.

Gözün arkasına ulaşabilmek için öncelikle göz kapakları, göz yaşı bezi, gözün dış koruyucu tabakası,  gözün damar dokusu ve vitreus adı verilen göz içi jel gibi bir yapı bulunur. Bu bölgeler, göz arkasında retina tabakasını ve görme sinirini oluşturur. Sarı nokta retinanın merkezi kısmındadır. Gözün görme sinirinin hemen kenarında 6 mm genişliğinde özelleşmiş bir bölgedir.

SARI NOKTA EN SIK KİMLERDE GÖRÜLÜYOR?

Sarı nokta hastalığı daha çok kimlerde oluşuyor?

Sarı nokta aslında damardan yoksun bir bölgedir; ama retinanın çok özel damarları vardır. Sarı nokta, retinanın önemli bir parçası ve bu bölgede çok özellikli fotoreseptör dediğimiz, ışığı algılayıcı koni hücreleri olduğu için bu 6 mm’lik alanda sıkışmış durumdadır. Bu nedenle 6 mm’nin her milimetresi son derece önemli bir görev üstlenir.

Sarı nokta hastalığı; diyabetlilerde, kontrolsüz hipertansiyonda, retina damar tıkanıklıklarında, ren tıkanıklığı adını verdiğimiz tıkanıklıklarda sarı noktada kalınlaşma, ödem olabilir. Yine çocuklarda özellikle akraba evliliğinin bir sonucu olarak kalıtsal sarı nokta hastalığı ortaya çıkabilir. Bunun dışında bu bölgeyi ilgilendiren birçok iltihabi hastalık da sarı nokta hastalığı olarak tanımlanabilir. Ama yaşa bağlı sarı nokta hastalığı özellikle 50 yaşından sonra görünen ve çok özel bulgular gösteren bir hastalıktır.

SARI NOKTA GÖRMEYİ NASIL ETKİLİYOR?

Görmeyi nasıl etkiliyor? Nasıl sorunlardan yakınıyorlar?

Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı 2 gözü de tuttuğu zaman kişiler erken dönemde başvurabiliyorlar. Tek gözde ortaya çıkıyorsa kuru tip veya ıslak tip yapısına göre bulgular ve beliriler ortaya çıkabilir. Kimi zaman sinsi olabilir. Hatta bazı kişiler yakın gözlük kullandıkları için “acaba yakın gözlüğümün numarası mı değişti” diye düşünürler. Az görmeye başlarlar. Katarakt gelişir. Genellikle katarakta bağlı diye kendilerince yorum yaparlar. Fakat göz bebeği genişletilip, gözün arkasına baktığımız zaman sorunun gözlük ya da katarakt değil de sarı nokta hastalığı olduğunu anlarız. Sarı nokta hastalığı geç dönemde olduğu zaman görme kaybı yapabilir. İlk başta hemen görme kaybı yapmaz. Eğri görme ortaya çıkabilir. Eğri görmeyi tanımlamak için özel bir test vardır. Bu kare testinde bir sayfada düzgün kareler vardır. Normal bir göz bunları düzgün algılar; ama hastalık olduğunda bu karelerin yine ortasına bakıldığında karelerin eğrildiğini, yamulduğunu görür. Daha ileri dönemdeyse hem eğrilme yamulma olur hem de göremediği bir alan ortaya çıkar. Bu test erken tanı için de önemlidir. Takipte de biz hastalık tanısı konulduğunda da bu test önerilir. Örneğin haftada bir kez bu testi yapmalarını isteriz.

Hastalık tipine göre hangisi daha hızlı ilerler ve hangisi görmeyi daha kötü etkiler? Kuru tip daha sonra ıslak tipe dönüşebilir mi?

Islak tip çok hızlı ilerler ve görme bozukluklarına yol açar. Kuru tip ise daha yavaş ilerler. Islak tipte tedavi iğne tedavisi şeklindedir. Kuru tipte ise iğne tedavisi yapılmaz. Bunun dışında oran olarak baktığımızda yüzde 90 oranında kuru tip, yüzde 10 oranında ıslak tip hasta vardır. Kuru tip bir süre sonra ıslak tipe dönebilir. Kuru tip tedavisinde antioksidan koruyucu bir tedavi önerilir. Islak tipte ise tedavi yöntemi, iğne tedavisidir. İğne tedavisi göz arkasında ıslak tipi oluşturan damar teşekkülünün kurutulmasına yöneliktir. İğne, ayda bir kez yapılır. Bunun en az üç kez tekrarlanması gerekir. Bazı ileri dönem hastalarında en az 5-6 kez yapmak gerekebilir. İğne tedavisinde başarı oranı yüzde 90’a yakındır. Buradaki başarı, hastalığın durması veya olumsuz etkilerinin yavaşlatılması anlamındadır. Ödemin azalmasıyla, ıslak tipte kanama varsa kanamanın geçmesiyle görme seviyelerinde artış olabilir.

SARI NOKTA HASTALIĞINDA İĞNE TEDAVİSİ

Göz içine yapılan iğne tedavisi acı verir mi? Herhangi bir yan etkisi var mıdır?

Göz içine yapılan bu tedavi acı vermez; çünkü göz damlayla uyuşturulur. Bu nedenle hastalar iğne sırasında ağrı duymazlar. İğneden sonra kullanılan ilaçlara bağlı biraz yanma ve batma olabilir. İğne tedavisinin muhakkak hijyenik koşullarda yapılması gerekir. İğne tedavisini, hastalığı yavaşlatır; yani tamamen tedavi etmez. Bunun hastalar tarafından bilinmesi gerekir.

SARI NOKTA TOMOGRAFİSİ

Sarı nokta hastalığının tanısında göz anjiyosunun bir yeri var mı? Bir de sarı nokta tomografisi nedir? Tomografi olunca beyin bölgesine yakın olduğu için bir radyasyon riski var mıdır? Kimlere yapılır? Ne amaçla yapılır?

İlaçsız göz anjiyosu yeni bir yöntemdir. Damardan ilaç vermeden, özellikle ilaca karşı alerjisi olan kişilerde yapılabilen son derece hızlı tamamlanan, son yıllarda da önemi giderek artan bir yöntemdir. Sarı nokta tomografisi, beyin tomografisi ya da diğer tomografilerden farklı olarak radyasyonla değil ışıkla yapılır. Yani ışınla değil ışık demeti kullanılarak yapılır. Radyasyon riski yok. Tomografi denmesinin nedeni göz arkasında özellikle sarı nokta bölgesinden 5-6 mikronluk yani 1 mm’nin 200’de 1’i kadar kalınlıkta kesitler alınır. Kesitler alındığı için tomografi adı verilir. Kesinlikle hastaya zararı yoktur. Hastaların hiçbir şekilde canı yanmaz ve kısa sürede tetkik tamamlanır. Özellikle iğne tedavisinin gerekli olup olmadığına karar vermek açısından çok önemli bir incelemedir.

SARI NOKTA VE KATARAKT HASTALIĞI

Sarı nokta hastalığı olanlarda katarakt da görülebiliyor. Sarı nokta hastalığında katarakt varsa tedaviye yaklaşım nasıl oluyor? Sarı nokta hastaları katarakt ameliyatı olabilirler mi?

Sarı nokta hastaları eğer fayda görebilecekse katarakt ameliyatı olabilirler; ama sarı nokta hastalığının özellikle ıslak döneminde eğer katarakt ameliyatından istifade etmeyecekse önerilmez. Islak tip tedavisi bitene kadar katarakt ameliyatının ertelenmesi gerekir.


İçeriği Paylaşın