Sigarayı Bırakmak İçin Ne Yapmalı?

Sigarayı Bırakmak İçin Ne Yapmalı?

Sigarayı Bırakmak İçin Ne Yapmalı?

Bizi Takip Et


Dünya Sağlık Örgütü, “sigara içmeyi” kronik bir hastalık şeklinde tanımlıyor. Sigara içen kişi yalnızca kendisine zarar vermekle kalmayıp pasif içicilerin de sağlığını tehlikeye atıyor.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, “Bir kişiye, ‘sigarayı bırakmış’ diyebilmek için o kişinin bir yıl tütün ve tütün ürünlerinden hiçbirini kullanmaması gerekiyor” dedi.

Sigarayı bırakan kişinin kısa ve uzun vadede sağlığındaki iyileşmeleri anlatan Prof. Dr. Yıldız, “İlk 20 dakika içerisinde kan basıncında düzelmeler olur, ilk 8 saat ile 12 saat içerisinde sigarayla aldığı karbonmonoksit düzeylerinde hızlı düşmeler meydana gelir, 24 ila 72 saat içerisinde koku alma duyusu ve tat duyusunda yükselme olur ve insanlar yediklerinden tat almaya başlar. Bir yıl içerisinde kalp krizi geçirme riski yüzde 50’lere yakın bir oranda azalır, 5 ila 10 yıllık süreler içerisinde de birçok kanser riskinde azalmalar meydana gelir” şeklinde konuştu.

Sigarayı bırakmak isteyen ancak başarılı olamayan kişilerin nereye başvurmaları gerektiği hakkında da bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Yıldız, çıkarılan sigara kanunu ile tütün ve tütün ürünlerinden kaynaklanan hastalıklar nedeniyle acillere başvurma sayısında azalma olduğunu belirtti.

Sigarayı bırakma ve bıraktırma, sigara kanunu, kapalı ortamlarda içilen sigara ve pasif içicilik hakkında merak edilenleri Prof. Dr. Füsun Yıldız www.sagligimicinhersey.com ‘a anlattı.

. Bir kişi sigarayı bıraktıktan sonra sağlığında ne gibi kazanımlar oluyor? Sigaranın zararlı etkileri vücuttan ne kadar sürede atılıyor?


“Sigara içmek bir bağımlılıktır ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlamasına göre kronik bir hastalıktır. Aynı astım, şeker hastalığı, hipertansiyon gibidir. Böyle bir hastalıkla mücadele etmek için de uzman ellerde tedavi olmak gerekir. Kronik bir hastalık olduğuna göre ataklarla gidebilen bir durum söz konusu. İnsan sigarayı bırakabilir ve hayatının bir döneminde tekrar başlayabilir. Sigarayı bırakmak çok kolay bir süreç değil ama bazıları çok daha kolay bırakabiliyor. Bıraktıktan sonra çok hızlı gelişen etkiler var biz buna akut etkiler diyoruz. Bunlar dakikalar, günler, haftalar içerisinde gördüğümüz etkilerdir. Bir de çok uzun yıllar içerisinde göreceği etkiler vardır.

Bir kişiye sigarayı bırakmış diyebilmemiz için o kişinin, bir yıl tütün ve tütün ürünlerinden hiçbirini kullanmaması gerekiyor. Bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre bir kişi sigarayı bıraktıktan sonra ilk 20 dakika içerisinde kan basıncında düzelmeler oluyor. İlk 8 saat ile 12 saat içerisinde sigarayla aldığı karbonmonoksit düzeylerinde hızlı düşmeler meydana geliyor. Biz bunu hasta takibimizde de kullanıyoruz, hasta bize sigarayı bıraktığını beyan ediyor ve biz karbonmonoksit ölçümü yaparak hastanın sigara içip içmediğini anlıyoruz çünkü akut cevap veren bir kriter karbonmonoksit düzeyinin düşmesi.

24 ila 72 saat içerisinde koku alma duyusu, tat duyusu yükselmeye başlıyor. İnsanlar yediklerinin tadını almaya başlıyor.

Öksürük şikayeti olan hastalarda haftalar içerisinde bu şikayette azalma, nefes darlığında problem varsa bunlarda düzelmeler olabiliyor ve bir yıl içerisinde kalp krizi geçirme riski yüzde 50’lere yakın bir oranda azalma gösteriyor.

Sigara birçok kanserin en önemli nedeni, birçok kanser riskinde de 5 ila 10 yıllık süreler içerisinde azalmalar meydana geliyor.”

“SİGARA BIRAKTTIRMA MERKEZLERİ SAĞLIK BAKANLIĞI’NDAN ÖĞRENİLEBİLİYOR”
. Sigarayı bırakmak isteyip de bırakamayanlar var. Sigara bıraktırma merkezleri var, bu merkezlerin özelliği nedir ve nasıl ulaşılabilir?

“Sigarayı korkuyla bırakan, hastalıkla bırakan insan sayısı çok fazla. Keşke bunlar daha az oranda olsa da insanlar hiç başlamasa ya da çok daha erken dönemde sigaradan kurtulsalar…

Başta da söylediğim gibi madem kronik bir hastalıkla mücadele ediyoruz o zaman bunun merkezlerinde tedavi olmak gerekir. Özellikle yasa çıktıktan sonra ülkemizde sigara bırakma ile ilgili çok özel eğitimler verilmeye başlandı. Bu konuda çalışmak isteyen gönüllü hekimler bu konuda eğitimler alarak çalıştıkları şehirlerde hizmet vermeye başladılar.

Mesela Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde yaklaşık 6 yıldan beri sigara bıraktırma polikliniğimiz var ama şehirde devlet hastanesinde KETEM’ler bünyesinde yaptığımız bir kampanyayla da çok ciddi anlamda her ilçede birer sigara bıraktırma polikliniği açtık. Bu, kişinin çalıştığı ildeki sağlık müdürlüğünün ilgisi ve çalışmak isteyen hekimlerle ilişkili. Şu an İstanbul’da da birçok merkez bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın web sitesinden Türkiye’deki bütün sigara bıraktırma merkezlerinin adres, telefon numaraları ve çalışma saatlerine ulaşılabilir. Ya da insanlar yaşadıkları yerin il sağlık müdürlüğünden öğrenebilirler.

Bu merkezlerde hastanın bütün değerlendirmelerini yaptıktan sonra genel bir sağlık taramasını da yapıyoruz. Bugüne kadar görmüş olduğu zarar nedir, organları nasıl etkilenmiş gibi tespit edebildiğimiz zararları tespit ettikten sonra en önemli yaptığımız iş ilaca ihtiyacı var mı yok mu buna bakıyoruz.

Bugün sigara bıraktırmayı kanıta dayalı tedavilerle yapıyoruz. O halde yapacağımız iş, bağımlılığı yapan nikotin olduğundan, nikotin bağımlılık düzeyini testlerle ölçmemiz gerekiyor. Bunun için iki tane testimiz var, bunları hastalara soruyoruz ve testler sonucunda nikotin bağımlılığı orta derecenin üzerindeyse bu hastalara kanıta dayalı tıbbın önermiş olduğu çeşitli tedavi yöntemleriyle tedaviye başlıyoruz.

Geçen sene bu ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından tüm sigara bıraktırma merkezlerine ücretsiz olarak verildi ve hastalara ücretsiz bir şekilde ulaştırıldı.”

. Kapalı ortamlarda sigara içme yasağı 19 Temmuz 2009’da kondu. Acillere sigara nedeniyle başvuranların sayısında azalma olduğunu söylediniz. Bu konuda bilgi verir misiniz?
“Sigara mücadelesinde en önemli strateji, sigaraya başlamamak, içenin bırakması ve pasif içicilerin korunmasıdır. Çıkan kanun her 3 maddeye de hizmet etti ama en önemli yapılan işlerden birisi pasif içicileri korumak oldu. Sigara içmeyen kişiler, eğer sigara içilen bir ortamda oturursa içenler kadar zarar göreceklerdir. O ortamda çalışan garson, her müşterinin içmiş olduğu sigaradan kanun öncesi zarar görüyordu ve aktif içiciler kadar sigara içmiş oluyordu, hastalıklara yakalanma riski artıyordu.

Bizler acil başvurularına baktık, sigaranın direkt olarak bağlantılı olduğu, pasif içicilik nedeniyle acil ataklarının artmış olduğu hastalıklarla ilgili çeşitli hastalıkları belirledik ve 2009 ilk 6 ayı ile 2010’un ilk 6 ayını çıkarttık. İstanbul’da Anadolu yakasında acillere başvurmada yüzde 20 azalma, Kocaeli’de ise yüzde 22 buçuk oranında azalma olduğunu gördük. Pasif içicilik ortadan kaldırıldığı zaman insanların belli hastalıklarla ilgili şikayetlerinde de azalma olacaktır.”

. Sigara yasağı olmasına rağmen kişi sigara içilen kapalı bir ortama maruz kalmışsa ne yapmalıdır?
“Önce işletme sahibini uyarmak gerekir. Eğer işletme sahibi müdahale etmiyorsa 184 sigara ihbar hattını aramak gerekir. 153 veya 155’de aranabilir.”

“‘184’Ü ARAYAN YOK!”
. Peki, bu numaralardan herhangi birini aradığımızı varsayarsak, nasıl bir durumla karşılaşılıyor. O işletmeye yetkililer mi geliyor?
“Aslında arayan çok kişi yok, kişiler bu konuda sıkıntı yaşamak istemiyor. Oradaki gecenin mahvolması, hizmet alamama gibi sıkıntılar yaşayabilir. Aslında 24 saat görev yapması gereken ekipler var ama son zamanlarda özellikle belirli ekiplerin oluşturulmasında ek ödenek verilmiyor. Bu denetimi yapan ekiplerin tek işi sigara denetimi olmuyor. Özellikle emniyet görevlilerinin tek işi bu olmadığı için ve anında burada olamadıkları için gelseler bile o ana kadar ortalık temizlenmiş oluyor, bir de denetim öncesi işletme haber alıyor.”

. Sigaraya müsaade eden işletmeye şu an ne kadar ceza geliyor?
“Müşteri sigara içiyorsa kabahatler kanunu çerçevesinde 62 lira ödeniyor ama işletme buna izin veriyorsa 5 bin liradan başlayan, 10 bin liraya kadar çıkan hatta son düzenlemeyle kapatma cezasına kadar varabilen cezalar verilebiliyor.

İşletmeye ceza kesip, bunu tahsil ederseniz bu işletme ikinci kez aynı hatayı yapmaz ama cezaların tahsil edilmeme problemleri var. Yeni bir düzenleme yapıldı, tahsil yetkisi belediyelerden alınarak o ilçenin kaymakamı ve ilin valisine onaylama yetkisi verildi. Böylelikle bu cezaların tahsili kolaylaşacak ve ceza alan kişide sigara içirilmemesi konusunda adım atmış olacak.”

“İÇİLEN SİGARA İKİ KİŞİDEN BİRİNİN ÖLÜMÜ ANLAMINA GELİYOR”
. Başka ne tür ihlaller ve çözüm önerileri var?

“En büyük ihlal kapalı alan tanımındaki karmaşadır. Açılır kapanır mekanizmalarla tüm işletmeler kapalı alan olmasına rağmen açıkmış gibi müşterilerine sigara içirtmeye başladı ve o yüzden her gittiğiniz restoranda sigara içiliyor ama yasak ve kural ihlal ediliyor.

İkincisi cezalar ödenmiyor. Bunun dışında sigara endüstrisi de boş durmuyor ve yepyeni mekanizmalar geliştiriyorlar. Denetim ekiplerinin içerisinde sigara içen kişilerin olması maalesef çok ciddi bir sorun. Bunu kendi görevi gibi önemsemiyorlar halbuki kanunun yüklemiş olduğu görevler var, işte burada ihlaller ortaya çıkabiliyor.

Şehirde yaşadığınız yerel yönetici, o bölgedeki belediyenin sahiplenmesi de son derece önemli, sahip çıkılmayınca sıkıntı oluyor. Ama en önemlisi cezanın tahsil edilmemesi o yüzden mutlaka kesilen cezalar tahsil edilmeli. Hatta iki tane tahsil edilmemiş cezadan sonra kapatma cezası getirilmelidir. Ceza vermek güzel bir şey değildir ama birçok insanın sağlığını tehdit eden bir işi yapmakta direniyorsanız yapacak bir şey yok çünkü içilen bu sigara her iki kişiden birinin ölümü anlamına geliyor. O yüzden bunu mutlaka engellemek gerekiyor.”

. İnsanlar pasif içicilikten nasıl etkilenir?
“Aktif içici sigaradan ne kadar etkileniyorsa pasif içici de en az onun kadar etkileniyor. Ana akımda alınan 4 bin civarındaki zararlı madde yan akımda da alınıyor. Anne ve babanın sigara içtiği evde bulunan çocuklar pasif içicilik nedeniyle beş tane sigara içmiş gibi zarar görüyorlar. Bebeklerin ani ölüm riskleri iki kat artış gösteriyor. Akciğer enfeksiyonları, çocuklarda alerjik hastalık riski iki kat artıyor.

Kendi sigara içmediği halde eşi sigara içen kadınlarda akciğer kanseri gelişme riski 2-3 kat kadar artıyor. Hastalıklara bağlı olarak acil başvuruları artıyor. O halde sigara içen kişi sadece kendisine değil; etrafta bulunan insanlara da zarar veriyor. Bu arada kanser oluşma riski yan akımda daha fazla, sigara kanunu sigara içmeyenlerin özgürlüğünü iade etmiş, sağlıklı yaşam hakkını iade etmiş bir kanundur.”


İçeriği Paylaşın