Sorun Yaşlanmak Değil, Bir Kimseye Muhtaç Olmak

Sorun Yaşlanmak Değil, Bir Kimseye Muhtaç Olmak

Sorun Yaşlanmak Değil, Bir Kimseye Muhtaç Olmak

Bizi Takip Et


İÜ Sosyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Şentürk, yaşlıların günlük problemleri ile cinsiyet farklılığı ve sosyoekonomik düzeyin yaşlı kişinin hayatına etkilerini anlattı.

METROPOL YAŞANTISI YAŞLI BİREYLERİ ZORLUYOR

Yrd. Doç. Dr. Şentürk, metropol sorunlarından en önemlisinin sosyal ilişkilerdeki zayıflık olduğunu ve bu durumun da mekân ile ilintilenmesi gerektiğini ifade etti. Bu konuya örnek olarak, bakıma muhtaç bir bireyin öncelikli olarak bir gündüz bakımevine gitmesinin gerekliliğini; kendine bakabilen bir bireyin ise onlar için yaratılan doğal mekânlara gitmeleri gerektiğini vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Şentürk, “Yaşlı bireylerin kent içi hareketliliği çok sıkıntılı, bunlardan en önemlisi ulaşım güvenliği problemi ve kent içi yaşamın pahalı olması sadece bir emekli maaşıyla geçinen bir aile için yaşam oldukça zor” diyerek yaşlıların günlük problemlerine değindi.

Yalnız yaşayan yaşlıların sayısının gün geçtikçe arttığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Şentürk, metropol ve yaşlı ilişkisi ile ilgili ifadelerine şu şekilde devam etti: “Kent çok hızlı değişiyor. Bu değişim dönüşümle birlikte tek başına yaşayan yaşlı bireylerin daha az etkilenmesini sağlamak gerekiyor. Yaşlı bireylere verilen değer ne yazık ki yeterli değil. Bu konuyla ilgili, o çevredeki yerel yönetimler o çevrede yaşayan yaşlıların hayatlarını kolaylaştırmak için adımlar atmalılar ve sorunları çözüme ulaştırmalılar. Bizim çalışma alanımız ve kitabımızda bu sorunların görülmesine olanak sağladı.”

ERKEKLER KENDİLERİNE DAHA ZOR BAKIYOR

Yrd. Doç. Dr. Şentürk, eşini kaybeden yaşlılarda cinsiyet farklılığının ve sosyoekonomik düzeyin kişinin hayatına olan etkisine dikkat çekti.  Eşleri vefat eden erkeklerin kendilerine bakım konusunda ciddi problemler yaşadığını belirtti. Bu durumun sosyoekonomik düzeyle ilgisi olduğunu ve kişinin bu şekilde birtakım hizmetlerden faydalanabileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Şentürk, kadınlarınsa daha uzun süre kendi başlarına kaldıklarını ve ayakta durduklarını, bu durumun yanında torunlarına bakmaları yüzünden genellikle çocuklarına yakın ama ayrı bir evde oturduklarını sözlerine ekledi. Bu kişilerin eğitim düzeyi yükseldikçe ihtiyaç anında torun bakabileceklerini fakat onların da kendilerine ait bir hayatları olduğunu belirttiklerini ifade etti.

ÖLÜM KORKUSU VE YAŞLILIK

Yrd. Doç. Dr. Şentürk, özellikle ölüm korkusuyla ilgili bir araştırma yapmadıklarını, fakat yaşlı bireylerin ölüm korkusundan ziyade daha çok kendileri dışındaki herhangi birinin yardımına muhtaç kalma korkusuna sahip olduklarını sözlerine ekledi. Bu durumun diğer değinilen konulardaki gibi herhangi bir sosyoekonomik düzeyin etkisi altında olmadığını söyledi.

YAŞLILAR EVDE Mİ BAKILMALI KURUMDA MI?

Yrd. Doç. Dr. Şentürk, “Yaşlılar evde mi kurumda mı bakılmalı?” sorusuna şöyle bir yanıt verdi: “Türkiye’de bu tartışmanın gereksiz ve yersiz olduğunu düşünüyorum. Bundan ziyade yaşlı bireylerin farklı tipolojileri olduğunu görmemiz gerekiyor çünkü. Her birinin ihtiyaçları farklı. Dolayısıyla elimizde onlar için bir fikir yelpazesi olmalı. Öte yandan batı ülkelerinde sıklıkla görülen aktif yaşlanma ve ülkemizde görülen pasif yaşlanma konularında düşündüğüm şey her ikisinin arasında olan ‘sakıngan bir hareketlilik’ olmalı” dedi. Bu araştırma konusunun son zamanlarda yapılan araştırmalar arasında bir başlangıç olduğunu ve daha çok veriye ihtiyaçları olduğuna dikkat çekerek sözlerini noktaladı.

“İSTANBUL’DA YAŞLANMAK” SOSYOLOJİ ALANINDAKİ BİR BOŞLUĞU DOLDURDU

Yrd. Doç. Dr. Murat Şentürk, metropoldeki yaşlıların sosyolojik durumunu “Yaşlılık Atölyesi”nde yürüttükleri araştırmalarından da faydalanarak Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Harun Ceylan ile birlikte çıkardıkları “İstanbul’da Yaşlanmak” kitabında ortaya koyduklarını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Şentürk; kitabın içeriği ve hazırlık aşamasıyla ilgili şu sözleri sarf etti: “Kitabımız bir araştırma projesidir. Biz İstanbul’da yaşayan yaşlıların mevcut durumunu ve onlara yönelik hizmetlerin araştırmasını gerçekleştirdik. Bu kitabın ortaya koyulmasındaki en büyük faktörlerden birisi sosyolojide bu tip çalışmalara ihtiyaç olmasıydı. Bu proje, İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan desteklenen bir projeydi. Araştırmamız içerisinde fakültemizdeki sosyoloji yüksek lisans ve doktara öğrencilerimiz Reyhan Beyza Altan, Büşra Turan, Hamza Kurtkapan ve Merve Ayar bulunuyor. Hem öğrencilerimiz tezlerinde yararlansınlar hem de araştırma merkezimiz daha fazla bilgiye sahip olsun diye böyle bir projeye başladık. Biz öğrencilerimizle birlikte bir şeyler yapmayı önemsiyoruz. Üç ay gibi bir süreçte de kitabı hazırladık. Toplumsal olarak hassas olduğumuz bir konuyu ortaya koymaya çalıştık.”


İçeriği Paylaşın