Tip 2 Diyabetin Cerrahi Tedavisi Hakkında Merak Edilenler

Tip 2 Diyabetin Cerrahi Tedavisi Hakkında Merak Edilenler

Tip 2 Diyabetin Cerrahi Tedavisi Hakkında Merak Edilenler

Bizi Takip Et


Tip 2 diyabette cerrahi tedavi nedir? Tip 2 diyabetli bir hastaya ameliyat kararı nasıl verilir? Ne tür tetkikler yapılır? Diyabet cerrahisi (metabolik cerrahi) nedir? Diyabet cerrahisi her diyabetliye uygulanabilir mi? Diyabet cerrahisi zayıf kişilere de uygulanabilir mi? Ameliyat sürecinin öncesinde ne tür hazırlıklar yapılır? Ameliyat süreci nasıl işler?

Kolan International Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Bora Koç metabolik cerrahi tedavisinin tüm yönlerini Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

KİMLER DİYABET CERRAHİSİNE UYGUNDUR?

. Tip 2 diyabette cerrahi tedavi (metabolik cerrahi) nedir?
“Metabolik cerrahide tek bir yönteme odaklanılmaz; farklı yöntemler vardır. Çünkü bazen kişi kilo verdiğinde bile diyabeti çözülebilir. Kişide Tip 2 diyabet var diye en ağır ameliyatlar yapılmamalıdır. Daha komplike olmayan bir zayıflama ameliyatıyla belki kişi Tip 2 diyabetini kontrol altına alabilir. Ama ameliyat olduktan sonra, kendime dikkat etmesem, istediğimi yiyip içsem de ömrüm boyunca diyabetim olmayacak gibi bir yanlış algı vardır. Bir Tip 2 diyabet hastası diyetine uygun şekilde devam etse bile diyabetini kontrol altına alamaz. Ameliyatlar diyet yapan hastanın diyabetini kontrol altına almasını sağlar. O yüzden ameliyat düşünen Tip 2 diyabeti olan bir hasta bunu bilmelidir. Pankreas vücutta insülin ya da farklı hormonlar salgılayarak şekeri düzenleyen bir organdır. Cerrahi yöntemler pankreasa uygulanamaz. Yapılan cerrahi yöntemlerle ya hastanın üretilen insüline karşı vücudundaki direnci kırmak amaçlanır ya da vücuttaki pankreasın rezervi yerindeyse bağırsaklardaki birtakım yer değiştirmelerle pankreasın daha elverişli şekilde insülin üretip bunu daha güzel kullanması sağlanır.’’

TİP 2 DİYABETTE CERRAHİ TEDAVİ

. Tip 2 diyabetli bir hastaya ameliyat kararı nasıl verilir? Ne tür tetkikler yapılır?
“Ameliyat kararı verilirken kişinin pankreasının yeterli düzeyde insülin üretip üretmediği önemlidir. Bazı pankreaslar Tip 2 diyabet olmasına rağmen uzun yıllar boyunca rezervini kaybetmiş ve hücresel olarak artık insülin üretemeyecek duruma gelmiş olabilir. Örneğin 1 yıl sonra üretemeyecek durumda olan pankreaslar da vardır. Teknolojinin gelişmesiyle beraber tanı metotları da çok gelişti. Hangi hastanın ameliyat için ideal olduğu birtakım testlerle anlaşılmaktadır. Örneğin C-peptid kan testi pankreas rezervini gösterir. Artık pankreasın salgıladığı insülinin değeri ölçülmektedir. Bu testlerle açlık insülini, tokluk insülini ya da pankreas rezervini gösteren C-peptid değerleriyle hangi hastanın metabolik cerrahiye uygun hangi hastanın uygun olmadığı anlaşılır. Açlık kan şekeri ya da diyabet hastalarının çok sık gündeme getirdiği 3 aylık kan şekeri ortalamasını gösteren hemoglobin A1C değerinin aslında çok büyük bir önemi yoktur. Metabolik cerrahide doğru hedef, açlık kan şekerini düşürüp 3 aylığı kontrol altında tutabilmektir. Pankreasın ürettiği insülin seviyesi düşükse ameliyat başarısız olabilir. Hasta belki zayıflayabilir ama hala diyabetiyle ilaç ya da insülin kullanımıyla devam edebilir.”

Doç. Dr. Bora Koç

DİYABET CERRAHİSİYLE MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATININ FARKI

. Diyabet cerrahisi (metabolik cerrahi) nedir?
“Metabolik cerrahi için kişinin metabolik olarak hasta olması gerekir. Tansiyon, kalp yetmezliği, Tip 2 diyabet, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması, uyku apnesi sendromu gibi aslında yaşlanmayla beraber karşılaşabileceğimiz hastalıkların oluşmasına metabolik sendrom denir. Bu metabolik sendromdan cerrahi yöntemle kurtulmak mümkündür.  Dolayısıyla doğru terminoloji metabolik cerrahidir. Tek bir ameliyata işaret etmez. Bir mide küçültme ameliyatıyla (sleeve gastrektomi) kişi zayıflayıp bütün metabolik problemlerinden kurtulabilir. Bazen de daha ileri bir işlemle mide ile bağırsak arasında yeni yollar yapılır. Bu ameliyat yöntemlerinde bazen ana yol korunurken bazen korumadan direkt başka yola yönlendirilir. O yüzden tek bir ameliyata odaklanmamak gerekir. Sadece diyabet değil; şeker, kan yağları, karaciğer yağlanması ve hipertansiyon da düzelir.’’

‘‘UYGUN HASTALARDA CERRAHİ YÖNTEMLE DİYABETTEN KURTULUNABİLİR’’

. Diyabet cerrahisi her diyabetliye uygulanabilir mi?
“Tip 1 diyabet, pankreasın insülin üretemediği durumdur. Burada zaten ameliyatla bir şey yapmak mümkün değildir. Ama Tip 2’de ya vücut insülin üretiyordur; vücutta artık yağ dokusu fazlalığından dolayı insüline direnç oluşmuştur ya da vücudun ürettiği insülin o kütledeki kişiye fayda etmiyordur. Tip 2 diyabette, seçilmiş hastalarda, cerrahi yöntemle hastalar diyabetlerini kontrol altında tutmayı başarabilirler.”

DİYABET CERRAHİSİNİN KRİTERLERİ

. Diyabet cerrahisi zayıf kişilere de uygulanabilir mi?
“Kimin zayıf, kimin şişman, kimin obez olduğunu anlamak için vücut kitle endeksi sınıflaması kullanılır. Kişinin kilosu boyunun karesine bölünerek o kişinin hangi grupta olduğu anlaşılır. Vücut kitle endeksleri 18-25 arası olanlar ideal gruptadır. Bu, normal sağlıklı bir bireyin olması gereken değerlerdir. 25-30 arası hafif kilolu (overweight) gruptur. Burada cerrahi dışı yöntemler daha önemlidir. 30’dan sonrası için artık obeziteden bahsedilir ve ameliyat grubudur. Vücut kitle endeksi 30’u geçmiş bireylerde eğer Tip 2 diyabet varsa 30-35 arasında metabolik cerrahi önerilir. 35 üstü değerlerde yandaş hastalığı olmasa bile kişi obez olarak sınıflandırılıp bir cerrahi yönteme alınır. Bu ameliyatlarla beraber kişi ister istemez biraz kilo verir. Dolayısıyla vücut kitle endeksi 30’un altında olanlara sağlıksız duruma düşebilirler korkusu ile cerrahi tercih edilmez. Ayrıca zaten Tip 2 hastaları genelde vücut kitle endeksi 30’u geçmiş bireylerdir. O yüzden overweight grubunda çok fazla Tip 2 diyabet hastası görülmez.’’

AMELİYAT SONRASI AYNI GÜN AYAĞA KALKILIYOR!

. Ameliyat sürecinin öncesinde ne tür hazırlıklar yapılır? Ameliyat süreci nasıl işler?
“Gelişen teknolojiyle birlikte artık bu ameliyatlar minimal invaziv yöntemlerle yapılmaktadır. Yaklaşık her biri 5 mm olan 4 giriş deliğinden karnın içine girilerek laparoskopik (kapalı) yöntemle bu cerrahi uygulanır. Hastanın ameliyattan fayda görüp görmeyeceği ilk önce 3-4 basit test yapılarak anlaşılır. Eğer ameliyattan fayda görecek bir hasta grubu ise diyabetin hastada oluşturabileceği bütün komplikasyonları ortaya koyacak yaklaşık 1 gün süren detaylı kan testleri, birtakım görüntüleme yöntemleri, kardiyolojik testler, solunum fonksiyon testleri yapılır. Kişinin diyabetinin vücudunda oluşturduğu problemler anlaşıldıktan sonra eğer kişi böyle bir cerrahi yönteme anestezi riskleri açısından uygunsa ameliyata alınır. Ameliyat yaklaşık 1 saat 15 dakika ile 1 saat 45 dakika arası sürer. Bu süreç sonunda hasta yoğun bakıma değil tekrar odasına alınır. 2 saat sonra hasta ayağa kalkıp dolaşabilir. Vücudunda dikiş alma ya da pansuman gerektirmeyen 4 tane deliği olur. Aynı gün banyosunu yapabilir. 1-1,5 gün kadar yemek verilmez. Ondan sonra yavaş yavaş sıvı beslenme geçiş periyoduyla hasta 3-4 gün içinde hastaneden taburcu edilir. Genelde İstanbul dışı hastaların pazar akşamı yatışı yapılır. Pazartesi sabahı hazırlıkları yapıldıktan sonra salı günü ameliyatları yapılır. Cuma günü taburcu edilir. Pazartesi günü tekrar kontrolleri yapıldıktan sonra rahatlıkla ülkelerine ya da farklı şehirlere gitmelerine olanak verilir.’’

. Daha çok hangi ülkelerden obezite cerrahisi için hasta geliyor?
“Genelde Arap ülkeleri ve özellikle Avrupa’daki Türk vatandaşlarımız obezite cerrahisi olmak için ülkemize geliyor.”


İçeriği Paylaşın