Tiroid`e İğne Biyopsisinin Yararı Nedir?

Tiroid`e İğne Biyopsisinin Yararı Nedir?

Tiroid`e İğne Biyopsisinin Yararı Nedir?

Bizi Takip Et


Tiroid bezi boynumuzun ortasında bulunan ve papyona benzeyen bir organ. Görevi ise metabolizmamızın dengesini sağlamak. Tiroid bezinden salgılanan T3 ve T4 hormonlarının normal sınırlarda bulunması, bu bezin sağlıklı çalıştığını gösteriyor.

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Müjdat Kara, özellikle de tiroid kanseri ve tiroid nodülleri bulunan kişilerin yılda bir ultrason çektirmelerini öneriyor ve tiroid bezini yakından izlemenin gerekli olduğunu belirtiyor.

Tiroid bezinin sık görülen hastalıklarının arasında birinci sırayı tiroid bezinin tembelliği (hipotiroidi-bezin az çalışması) ve tiroid nodülleri alıyor. Özellikle de 60 yaşın üzerindeki kadınların yüzde 50’sinde tiroid nodülü bulunduğunu ve ancak ultrasonla yapılan muayene sonucunda tespit edilebildiğini söyleyen Dr. Müjdat Kara, tiroid bezini takip etmeyi gerektiren diğer durumları şöyle sıralıyor:

“Tiroid nodüllerinin çapı 1 cm’yi geçtiği zaman doktor, elle muayene ederek tespit edebilir. Ancak yine de ultrasonla incelemek gerekiyor. Çünkü elle fark edilememesi, tiroidde nodül olmadığı anlamına gelmez. Kadınlarda erkeklere göre 4 kat daha fazla tiroid nodülü görülüyor. Bunun kesin ve net bir sebebi yoksa da, bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıkların kadınlarda erkeklere göre daha sık olduğunu biliyoruz.

Eğer kişinin annesinde, halasında, teyzesinde tiroid beziyle ilgili hastalıklar varsa yakın takip altında olmalıdır. En azından yılda bir kez hekim muayenesinden geçerek, ultrason incelemesi yapılması gerekiyor.”

TİROİD BEZİNİ TAKİP ETMEYİ GEREKTİREN 3 DURUM VAR

Dr. Müjdat Kara, tiroid bezini incelemeyi gerektiren başlıca 3 durum olduğunu belirterek bunları şöyle sıralıyor:

1.    
Tiroid nodülünün olması tiroid bezinin az ya da çok çalıştığı anlamına gelmez. Tiroid nodülü olsa da, bez görevini normal bir şekilde yapabilir.

2.    Kişinin tiroid bezi tembel olabilir (hipotiroidi), bu durumda görevini yetersiz bir şekilde yerine getirebilir.

3.  
  Hipertiroidi olup çok çalışabilir.

Bu üç durumun anlaşılabilmesi için kişinin kanından örnek alınarak TSH seviyesine bakılması gerektiğini, ardından bulunan değere göre de hekimin gerekli görmesi halinde başka testler yapılmasını öneren Dr. Müjdat Kara, “Tiroid nodüllerinin boyutu 1-2 mm’den portakal büyüklüğüne kadar ulaşabilir. Orta yaşın üzerindeki kişilerde sık görüldüğünden yılda birkaç kez hekim muayenesi önemlidir” diyor.

İĞNE BİYOPSİSİ GEREKSİZ AMELİYATLARIN YÜZDE 70’İNİ ÖNLEDİ

Tiroid nodüllerinin kanser mi yoksa, ameliyat gerektirmeyen iyi huylu nodül mü olduğunu anlamak amacıyla ‘İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi’ yapılıyor. Ultrason altında yapılan bu inceleme sayesinde, eskiden ağrılı ve acılı olan iğne biyopsisinin hastalar için daha konforlu hale geldiğini anlatan Dr. Müjdat Kara, işlem hakkında şu bilgileri veriyor:

“İğne biyopsisi gereksiz ameliyatların yüzde 70’ini engellemiş durumdadır. Bu incelemenin sonucunda tiroid bezinde yüzde 5 oranında kanser tespit ederken, yüzde 95’inde kanser bulunmuyor. Eğer tiroid bezinde nodül saptadıysak, nodülü küçülten ilaçlar veriyoruz. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, nodüllerin kendiliğinden de küçülüp büyüyebileceğini ortaya çıkarmış durumdadır. Bu nedenle sadece nodülü küçültmek için de ilaç vermiyoruz. Yaptığımız kan testlerinin sonucunda hastaya gerekli görüyorsak ilaç veriyoruz. İlaçların da orta yaş ve üzerindeki kişilerde özellikle kalpte ritim bozukluğuna yol açma, kemik erimesini artırma gibi riskleri bulunuyor. Bu nedenle gereksiz ilaç tedavisi de verilmemesi gerekiyor.”

KANSER VARSA BEZİN TAMAMINI ALIYORUZ

Tiroid bezinde kanser tespit edildiyse bezin tamamını aldıklarını belirten Dr. Müjdat Kara, kanser tedavisiyle ilgili olarak da şu bilgileri veriyor:

“Hastanın tiroid bezinde iğne biyopsisi ile tespit edilen kanserin türüne göre bazen boynundaki lenf bezleri de tiroidle birlikte çıkarılabiliyor.Tiroid bezinde en sık görülen kanser türü ‘papiller kanser’dir. Eğer zamanında alınırsa yaşamı kısaltmaz. Kemoterapi yapılmasına gerek yoktur. Ameliyattan sonra yılda birkaç kez radyoaktif iyot tedavisi verilebilir, ancak hastalar bu tedavi verilse de normal hayatlarına devam ederler.Tiroid bezi alınan hastalar, her sabah bir tiroid ilacı almak zorundadır.

Bazen biyopsi sonucu temiz çıksa da, nodülün büyüklüğü 2,5 cm’yi geçtiğinde de hasta ameliyat edilebilir, nodülü çıkarılabilir. Bir de önemli bir konu var ki, hekimin istemeden tiroid bezinin arkasında bulunan paratiroid bezlerinin ameliyat sırasında tiroid bezi ile birlikte alınması komplikasyonudur ki, aslında bu dört paratiroid bezinin bir tanesinin yarısı yeterli hormon salgılayabilir ve bırakılmalıdır. Aksi takdirde parathormon salgılanmıyor, bu durumda kalsiyum düşüklüğü oluyor, el ve ayaklarda kasılma meydana geliyor. Hasta bunun sonucunda günde bir değil, 3 ilaç kullanmak zorunda kalıyor.”


İçeriği Paylaşın