Uluslararası Göz Tedavileri Sempozyumu Yapıldı

Uluslararası Göz Tedavileri Sempozyumu Yapıldı

Uluslararası Göz Tedavileri Sempozyumu Yapıldı

Bizi Takip Et


HABER: Demet DEMİRKIR

Uluslararası göz tedavileri sempozyumu bu yıl ilk kez Dünya Göz Hastanesi tarafından gerçekleştirildi. “Söz Gözün Uzmanlarında” uluslararası sempozyumuna  nörooftalmoloji ve oküloplasti alanında dünyadan ve Türkiye’den hekimler katıldı.

Sempozyum kapsamında düzenlenen halk toplantısında sinir hastalıklarının gözde belirtileri, kozmetik kapak cerrahisinde son tedavi yöntemleri, göz tümörleri, çift görme gibi konulara yer verildi.

Toplantıya Amerika Will Eyes Hospital’den Prof. Dr. Jurij Bilyk, Will Eye Hospital’den Prof. Dr. Robert Sergott, Michigan State University’den Prof. Dr. Eric Eggenberger, Prof. Dr. Akın Banaz ve Op. Dr. Levent Akçay, Op. Dr. Umur Kayabaşı katıldılar.

“GÖRME SİNİRİ İLTİHABI OLANLARDA MS GELİŞEBİLİYOR”

Görme siniri iltihabı olarak bilinen Optik nevrit hakkında bilgi veren Op. Dr. Umur Kayabaşı, hastalığın 18 ila 45 yaş arasında ve en çok kadınlarda görülen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Tek gözde ağrılı görme kaybıyla ortaya çıktığını belirten Op. Dr. Kayabaşı, renk ve parlaklıkta da azalma olduğunu bunların ise önemli bulgular olduğunu söyledi.

Teşhiste beyin MR ‘ı kullandıklarını söyleyen Op. Dr. Kayabaşı, beyinde görülen beyaz lekelerin veya plakların ileride MS hastalığına yol açabildiğini kaydetti.

“Bazı durumlarda tedavi yapmasak bile 3-5 hafta içerisinde hastanın görmesi düzelmeye başlıyor” diyen Op. Dr. Umur Kayabaşı, optik sinir iltihabı geçiren hastalarda 10 yıl içinde yüzde 35 oran ile ya aynı ya da diğer gözde nüks görüldüğünü söyledi. MS hastalarının yüzde 50’sinde görme siniri iltihabının bir aşamada görüldüğünü; yüzde 20 olguda ise MS’in görme siniri iltihabı ile başladığını belirtti. Optik sinir hastalıkları sonrasında veya optik nevrit sonrasında MS ihtimali riskinin ilk 5 yılda yüzde 30 civarında olduğunu vurgulayan Op. Dr. Kayabaşı, riskin 15-20 yılda ise kadınlarda yüzde 75’e kadar yükseldiğini belirtti.

Tedavide serumla yüksek doz kortizon kullanıldığını söyleyen Op. Dr. Umur Kayabaşı, beyinde plaklar varsa o zaman interferon tedavisi yaptıklarını söyledi.

Amerika’da 400 bin MS hastası olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eric Eggenberger ise MS’de hissizlik, uyuşma hissi, mesane sorunları, denge sorunları, çift görme, görme kaybı belirtilerinin ilk belirtiler olduğunu; erken teşhis ile hastayı erkenden tedavi etmenin mümkün olduğuna değindi.

GÖZ KAPAĞININ DİNAMİKLERİ DEĞİŞMEMELİ

Göz estetiği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Akın Banaz ise kozmetik blefaroplasti ile göz kapağı ve gözaltı torbaları sorunlarının ortadan kalktığını anlattı.

20’li 30’lu yaşlarda bile bu sorunla karşılaşıldığını söyleyen Prof. Dr. Banaz, bu sorunların kişinin günlük yaşantısını etkilediğini belirtti.

Üst göz kapağı ameliyatı yaparken çok dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Banaz, ameliyattan sonra göz kapağının dinamiklerinin değişmemesinin önemli olduğunu; yani hastanın gözünü sağlıklı bir şekilde açıp kapaması gerektiğini belirtti.

Kuru göz ve gözyaşı kanalı tıkanıklığı hakkında bilgi veren Op. Dr. Levent Akçay ise gözde yanma ve batma hissi, göz yüzeyinin kaşınması, kızarıklık, bulanık görmeyi kuru gözün belirtileri olarak anlattı. Tedavide ise suni gözyaşlarının önemli olduğunu belirten Op. Dr. Akçay, ancak hastalık ilerlemişse başka yöntemler kullanılabileceğini söyledi.

“GÖZYAŞI KANALI TIKANIKLIĞINA MASAJ ÖNERİLİYOR”

Gözyaşı kanalı tıkanıklığının belirtilerini ise gözde kızarma, çapaklanma, batma hissi olarak tanımlayan Op. Dr. Akçay, hastalığın çocuklarda doğumdan hemen sonra ya da 3-4 ay sonra gözde sulanma ve çapaklanma şeklinde kendini gösterdiğini açıkladı. Gözyaşı kanalı tıkalıysa masaj yapmak gerektiğini söyleyen Op. Dr. Akçay, “Masajı 6 ay boyunca yapmak gerekir, böylece basınç ile sıvının aşağıya akması sağlanır” dedi.
Prof. Dr. Jurij Bilyk ise “Masaj 6 ay boyunca devam etmelidir, bu işlem çoğu çocukta işe yarayacaktır ve ameliyat olmasına gerek kalmayacaktır” şeklinde konuştu.

Masajın yeterli olmadığı kişilerde sondalama diye özel bir işlemle gözyaşı kanalı içine girip çıkılarak tedavi yapıldığını bildiren Op. Dr. Akçay, işlemin her bir göz için 15 dakika harcandığını söyledi.

Op. Dr. Akçay, yetişkinlerde gözyaşı kanalı deliği tıkalıysa içine silikon tıkaç yerleştirerek punktum deliğini açtıklarını söyledi. Kanalın diğer tarafında da tıkanıklık olduğu durumlarda ise tek tedavi yönteminin cerrahi olduğunu kaydetti. Cerrahinin iki şekilde yapıldığını belirten Op. Dr. Akçay, ameliyatı dikiş ve lazer yöntemiyle yaptıklarını söyledi.

Dikişli ve lazerli ameliyatlar hakkında bilgi veren Op. Dr. Akçay, şunları söyledi:
“Dikişli ameliyatta göz yaşı kanalına ulaşarak burnun içine yeni bir bölge açıyoruz, yani göze by-pass yapıyoruz. Dikişsiz ameliyatta ise; göz ve gözyaşı kanalına zarar vermeden lazerle punktum deliğini genişletiyoruz. Gözü kapatmadan hastayı eve gönderebiliyoruz”


İçeriği Paylaşın