Yaşlılıkta Enfeksiyon Riski Yüksek, Aşının Önemi Büyük

Yaşlılıkta Enfeksiyon Riski Yüksek, Aşının Önemi Büyük

Yaşlılıkta Enfeksiyon Riski Yüksek, Aşının Önemi Büyük

Bizi Takip Et


18-24 Mart Yaşlılar Haftası vesilesiyle görüş bildiren Prof. Dr. Ü. Deniz Suna Erdinçler, yaşlılık döneminde bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle enfeksiyon riskinin arttığını ve bu dönemde aşılamanın en az çocukluk çağında olduğu kadar önemli olduğunu vurguladı.

Dünyaya gelen her canlının zaman içinde aldığı mesafe olan yaşlılık, zamana bağlı olarak beden fonksiyonlarının sürekli azalması ve çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlanıyor. İnsan hayatında yaşlılık dönemi ise 65 yaş üzeri olarak kabul ediliyor. 18-24 Mart Yaşlılar Haftası vesilesiyle görüş bildiren Akademik Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ü. Deniz Suna Erdinçler, yaşlılık döneminde bağışıklık sisteminde yaşanan değişimleri şöyle özetledi: “Yaşlanmayla birlikte vücuttaki bütün sistemlerde farklı derecelerde değişiklikler ve fonksiyonlarında azalma görülür. Bunlardan biri de bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin sayısının ve etkinliklerinin azalmasıdır. Bu değişiklikler sonucu yaşlılar, bakteri ve virüs kaynaklı hastalıklara karşı daha hassas hale gelir. Yakalanılan enfeksiyonlar daha ciddi seyreder ve uygulanan tedaviye daha zor yanıt verilir. Yaşlılara uygulanan aşıların koruyuculuğu da gençlere göre daha düşüktür. Bağışıklık sistemindeki yaşlanma nedeniyle, otoimmün hastalıkların ve kötü huylu tümörlerin de görülme sıklığı artar.”

Prof. Dr. Ü. Deniz Suna Erdinçler’in, sağlığın ve dinçliğin yaşlılık döneminde de korunması için verdiği tavsiyeler şöyle:

  • Yeterli ve dengeli beslenme: Yaşlanmanın sebep olduğu değişiklikler nedeniyle ileri yaştaki kişilerin besin ihtiyaçları gençlerden farklıdır. Yaşlıların günlük kalori ihtiyacı azalırken, protein ihtiyacı artar. Bu dönemde protein ihtiyacı günde, vücut ağırlığına bağlı olarak kilogram başına 1-1,5 gramdır. Lif içeriği yüksek tahıl, kuru baklagiller, sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Günlük su tüketimi en az 1,5 ila 2 litre olmalıdır.
  • Fiziksel aktivite: Kas ve kemik kaybını önlemek, kalp kapasitesini artırmak ve hareket kabiliyetini devam ettirebilmek için düzenli yürüyüş, yüzme ve direnç egzersizleri önerilir.
  • Kronik hastalıkların önlenmesi ve tedavisi: Şeker hastalığı (diyabet), yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği ve damar sertliği gibi yaşlanmayla sıklığı artan hastalıklar için gerekli tedbirler alınmalı ve tedaviler aksatılmamalıdır.
  • Akıl ve ruh sağlığı: Yaşlılıkta demans ve depresyon yaşam kalitesini bozan, durumlardır. Stresten uzak durmak, olumlu düşünmek, sosyal çevreyle canlı ve yakın bir ilişki sürdürmek, okumak, bulmaca çözmek, yeni şeyler öğrenmek riski azaltır.
  • Kazaların önlenmesi: Ev ortamının kaza riskini azaltacak şekilde düzenlenmesi, gerektiğinde yardımcı alet kullanılması önerilir.
  • Aşılama: Yaşlılar enfeksiyon hastalıklarına daha duyarlıdır. Tedaviye cevap daha az ve iyileşme daha yavaştır. Grip ve zatürre gibi aşı ile önlenebilen hastalıklar için yapılan aşılamalar ölüm ve hastalık riskini azaltır.

YAŞLILAR ENFEKSİYONLARDAN AŞILARLA KORUNABİLİR

Yaşlılarda bağışıklık sisteminin yaşlanması, doku ve organlardaki yapısal ve fonksiyonel değişiklikler, birden fazla kronik hastalığın olması, çok sayıda ilaç kullanımı, yetersiz beslenme, sosyo-ekonomik yetersizlik gibi faktörler enfeksiyon hastalığı riskini artırıyor. Yaşlıların enfeksiyon hastalıklarına daha duyarlı olduklarını belirten Prof. Dr. Ü. Deniz Suna Erdinçler “yaşlı hastalarda enfeksiyonlara bağlı ölüm oranları genç erişkin hastalara kıyasla üç kat fazladır” diyerek şunları söyledi: “Ancak yaşlılar da, pek çok enfeksiyon hastalığından aşılamayla korunabilir. Bu nedenle aşılama çocukluk döneminde olduğu kadar erişkin ve yaşlılar içinde önemlidir. Özellikle 65 yaş ve üstündeki tüm bireyler ve ayrıca 18-64 yaş arasında diyabet, kronik kalp ve akciğer hastalığı, gibi kronik hastalığı olanlar, kronik böbrek yetmezliği, bağışıklık yetmezliği olanlar risk grubundadır ve aşılanmaları elzemdir. Erişkinlerde önerilen tüm aşılar ise grip, zatürre, tetanos, difteri ve boğmaca, Hepatit A ve B, zona, HPV, kabakulak, kızamık, kızamıkçık, meningokok aşılarıdır.”

ZATÜRRE AŞISI 65 YAŞ ÜZERİNE VE RİSK GRUBUNDAKİLERE ÜCRETSİZ

Prof. Dr. Ü. Deniz Suna Erdinçler zatürreden korunmak için aşı ve 65 yaş üzerindekiler için taşıdığı önem hakkında şunları söyledi: “65 yaş ve üstündekilerin aşı takviminde; grip, zatürre, tetanoz ve zona aşıları bulunmaktadır. Zatürre (pnömoni) akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Sıklıkla bakteri, virüs ve mantar gibi çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir. Zatürreden korunmak için zatürre oluşumunu kolaylaştıran faktörler düzeltilmelidir. Eşlik eden kronik hastalıkların takip ve tedavisi, yeterli ve dengeli beslenme, temizlik kurallarına uyma, tütün kullanımının bırakılması, grip salgınları sırasında kalabalık ortamlarda bulunulmaması, maske kullanılması önerilir. Ayrıca zatürre (pnömokok) aşısı ve yıllık grip aşısı uygulamaları özellikle riskli gruplarda hastalık ve ölüm riskini azaltır. Bu nedenle 65 yaş ve üzerindeki kişilerin zatürre (pnömokok) aşısıyla aşılanmaları önemlidir. Ayrıca diyabet, kronik akciğer, kalp, böbrek ve karaciğer hastaları, bağışıklık sistemini baskılayıcı hastalığı olanlar risk grubunda sayılır ve bu nedenle aşılanmalıdır. Ülkemizde konjuge pnömokok aşısı 2016 yılından beri 65 yaşın üstündekilere ve 18-64 yaş arasında kronik hastalığı olanlara aile sağlığı merkezlerinde ve hastanelerde ücretsiz yapılmaktadır.”


İçeriği Paylaşın