Zayıflama Ameliyatı Kimlere Önerilir?

Zayıflama Ameliyatı Kimlere Önerilir?

Zayıflama Ameliyatı Kimlere Önerilir?

Bizi Takip Et


Obezite cerrahisi kimlere önerilir? Hangi hastalara hangi mide ameliyatları önerilir? Zayıflama ameliyatı süreci nasıl ilerler? Obezite cerrahisi sonrası zayıflama ne kadar daha sürer? Hangi Tip 2 diyabetliler için diyabet cerrahisi uygulanır?

Özel Ataköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Necdet Derici, obezite cerrahisi konusunda merak edilenleri; ameliyatla 55 kilo veren Onur Anitaş da geçirdiği obezite cerrahisi sürecini Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

“VÜCUT KİTLE ENDEKSİ 30-40 ARASI OLAN KİŞİLERE AMELİYAT GEREKİR”

. Obezite cerrahisi kimlere önerilir?

Op. Dr. Necdet Derici: “Gerçek obezite gelişmiş hastalar ameliyatsız normale dönemezler. Dolayısıyla obezite cerrahisi bu tür hastalara önerilir. Obezite cerrahisi sadece bir cerrahın yapacağı bir iş değildir; takım çalışması gerektirir. Öncelikle hasta iyi bir diyetisyen, iyi bir endokrinolog ve iyi bir dahiliye uzmanının kontrolünden geçmelidir. Eğer bir diyetisyenle yeterince kilo veremiyorsa ve gerçekten obez ise yani vücut kitle endeksi 30-40 arası ise ameliyat gerekir. Vücut kitle endeksi değerlendirmesinde genellikle 24’e kadar olanlar normal sınırlardadır. 24-30 arası hafif şişman, 30-40 arası obez, 40-50 arası süper obez, 50’nin üzeri ise morbit obez (ölümcül obez) olarak değerlendirilir. Morbit obez hastalarında kilo arttıkça hastaların vücuduna binen hastalıklar iyice çoğalır ve ömür kısalır. Sporla diyetle artık normal dönüşü olmayacağına inandığımız hastalardır. Dünyadaki çalışmalar obez hastaların diyetle, sporla 20 kilo zayıflasa da 3 ay ya da 1 yıl sonra yine eski kilolarına döndüğü, hatta daha da ilerlediği gösterilmiştir. Ameliyatsız kilo verme oranı neredeyse sıfırdır. Ameliyatla da ortalama 20 civarında kilo verirler. Ancak bu kilonun verilmesindeki başarı sadece ameliyata bağlı değildir; hastanın hayat şekli de çok önemlidir. O yüzden hastalara ameliyat öncesi, ameliyat olduktan sonra eskisi gibi yaşamayacakları; yeme içme alışkanlıklarının değişeceği söylenir. Düzenli egzersizi hayatlarına mutlaka sokmalıdırlar.”

MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATLARI YÖNTEMLERİ

. Hangi hastalara hangi mide ameliyatları önerilir?

Op. Dr. Necdet Derici: “Obezite ve şeker hastalığı bu ameliyatlarda esas alınan en önemli 2 kriterdir. Eğer hastanın ciddi şeker hastalığı varsa temelde yapılan 2 ameliyat vardır. Biri tüp mide ameliyatı, diğeri hem obeziteyi hem şekeri iyileştiren gastrik by-pass ameliyatıdır. Bir de pankreasta ince bağırsakların yollarını değiştiren transit bipartisyon ameliyatı vardır. Transit bipartisyon, daha çok sadece şeker için yapılan ameliyattır. Ama sleeve tüp mide ameliyatı da gastrik by-pass ameliyatı da şekeri düzeltir. Temelde hepsi düzeltir ama her ameliyatın bir avantajı-dezavantajı vardır. Hangi yöntem hastaya daha çok uygunsa o yapılır. Mesela hasta çok ileri obezse tüp mide ameliyatı yeterli olmayabilir. Ama sadece zayıflama amaçlı bir ameliyatsa, çok ekstrem bir ameliyat yerine, dünyada da en çok tercih edilen tüp mide ameliyatı tercih edilir. Tüp mide ameliyatı sadece zayıflamaya yönelik olmasına rağmen şekeri yüzde 60-70 oranında, beziteyi de yüzde 60-80 oranında düzeltir. Dolayısıyla bu ameliyatlardaki başarı sadece ameliyata değil; hastanın daha sonraki uyumuna da bağlıdır. Hasta hekim ilişkisinin ameliyattan sonra sürmeli çok önemlidir. Eğer hastanın ameliyat öncesi reflüsü varsa ve tatlı yeme alışkanlığı çok fazla ise tüp mide ameliyatından ziyade gastrik by-pass yeğlenir.”

Op. Dr. Necdet Derici

“TABURCU OLDUKTAN 1 GÜN SONRA İŞE BAŞLAYANLAR VAR”

. Zayıflama ameliyatı süreci nasıl ilerler?

Op. Dr. Necdet Derici: “Özellikle obezite ameliyatlarında ameliyat öncesi hazırlık dönemi ameliyat kadar önemlidir. Ameliyat öncesi hastanın karaciğeri ileri derecede yağlanmış olduğu için ve orta bölümü kapladığı için karaciğeri küçültmeye yönelik protein diyeti verilir. Bu diyet hastanın obezite durumuna göre bu 1 haftadan -6 aya kadar bazen 1 yıla kadar uzayabilir. Mesela bir hasta 6 ayda 237 kilodan 207 kiloya düşürüldükten sonra ameliyata alınmıştır. Bu kilonun verilmesi hem ameliyatı çok kolaylaştırır hem de ameliyattaki komplikasyon risklerini çok azaltır. Bu hazırlık döneminde insülin kontrolü daha iyi hale getirilen hastalar kronik iyileşme döneminde şekerden daha çabuk kurtulurlar. Ameliyat sonrası hasta ortalama 3 gece hastanede tutulur; 4. gün taburcu edilir. 5. gün işe giden hastalar vardır. Ama hastalara ortalama 2 hafta kadar bir istiharat dönemi önerilir. 1. aya kadar yürüyüşler 1. aydan sonra yürüyüşleri biraz arttırılır; 2. aydan sonra da normal spor aktivitelerine katılmaları önerilir.”

‘‘EN HIZLI KİLO İLK ALTI AYDA VERİLİR’’

. Obezite cerrahisi sonrası zayıflama ne kadar daha sürer?

Op. Dr. Necdet Derici: “Obezite cerrahisi sonrası zayıflama 3 yıl kadar sürer. 3 yıldan sonra dikkatli olmak gerekir. Çünkü yeniden kilo alımlar başlar. Onun için hastanın uyumu çok önemlidir. Ama özellikle ilk 6 ay en hızlı kilo verme dönemidir. 6. aydan sonra yavaşlayarak 2-3 yıla kadar kilo verme devam eder.”

. Hangi Tip2 diyabetliler için diyabet cerrahisi uygulanır?
Op. Dr. Necdet Derici: “Diyabet cerrahisi Tip2 diyabetlilerin hepsine uygulanabilir. Ancak bu ameliyatın ne kadar fayda edeceğine dair bazı parametreler vardır. Ameliyat öncesi hastanın ne kadar insülin aldığı, ne kadar süredir diyabetinin olduğu, hemoglobin A1c, C-peptid gibi bazı hormonların seviyeleri bize ne kadar başarılı olunacağını gösterir. Ama temelde Tip2 diyabetlilerde özellikle transit bipartisyon ameliyatları veya diversiyonlar yüzde 85-90 oranında başarı sağlar.”

 

Onur Anitaş

Ameliyatla 55 kilo veren Onur Anitaş geçirdiği obezite cerrahisi sürecini şöyle anlattı:

“AMELİYAT SONRASI TANSİYON İLACINI BIRAKTIM”

. Ameliyat sonrası kilo dışında sağlığınızda ne tür değişmeler oldu?

Hasta Onur Anitaş: “Yandaş rahatsızlık denen obeziteyle birlikte gelen bütün rahatsızlıkları taşıyordum. Kan değerlerimdeki bütün rakamlar çok yüksekti. Uyku apnesi yaşam kalitemi çok etkiliyordu. Obezitenin getirdiği bu hareket kısıtlılığı çok fazlaydı. 2 tane ocuğum var ve ikisiyle de oynayamıyordum. Oğlumla top oynayamıyordum; yeni doğan kızımla çok ilgilenemiyordum. Ameliyattan sonra 1. aydan itibaren ilk kan testiyle beraber bütün değerlerimin normal bir insanın referans aralığında olduğunu gözlemledik. Bütün bu yandaş rahatsızlıkların hepsinden 1. ay itibariyle kurtulmuş oldum. Aslında çok konforlu bir hayata başladım. Ameliyat olduğum gün tansiyon ilacını bıraktım. Tansiyonumun 20’lerin üzerine çıktığı oluyordu. Hapı kullanmazsam çok yüksek oluyordu; kullansam da 15-16 mutlaka sabit bir şekilde kalıyordu. 1-2 kere gece holter taktım; uykum da bile tansiyonum yüksekmiş. Ama ameliyat olduktan sonra hemen ertesi sabah hapı bıraktım ve hiç kullanmadım. Şu anda da gayet normal.”

“4 XL BEDENDEN L BEDENE GELDİM”

. 7 ayda ameliyatla 55 kilo verdiniz. Kıyafetlerinizin bedeni neydi şimdi ne oldu?

Hasta Onur Anitaş: “4XL’dan Large bedene geldim.’’

. Eski kıyafetlerinizi ne yaptınız?

Hasta Onur Anitaş: “Eski kıyafetlerimi bağışladım. Ama eski kıyafetim çok olamıyor; çünkü aldığımı 1 ay sonra giyemez durumda oluyorum.”

. Ameliyattan sonra ne zaman öğretmenlik mesleğinize dönebildiniz?

Hasta Onur Anitaş: “Ben salı günü ameliyat oldum pazartesi günü işbaşı yaptım.”

“BENİ TANIMAYAN ÖĞRENCİLERİM OLUYOR”

. Öğrencileriniz sizdeki bu değişim için ne diyorlar?

Hasta Onur Anitaş: “Öğrencilerim benim ameliyat olduğumu biliyorlardı. Çok şaşırıyorlar. Gözleri önünde git gide küçüldüğüm için onlara çok farklı geliyor. Bir de uzun süre görmeyenler var. Mesela mezun olmuş şimdi dışarıda karşılaştıklarımdan tanımayanlar oluyor. ‘Sesinizi duymasak siz olduğunuza inanmayız’ diyenler çok oldu.”

‘‘AMELİYAT SONRASI DAHA AKTİFİM’’

. Ruhsal anlamda vücudunuzdaki değişim sizi nasıl etkiledi?
Hasta Onur Anitaş: “Ameliyat öncesinde kronik yorgundum. Çok dışarı çıkmak istemiyordum. Fiziksel aktivite çok fazla yapamıyordum. Bütün aktivitelerimi oturduğum yerden yapmaya çalışıyordum. Ameliyattan sonra spora da başlayınca kiloları verince bu sefer müthiş bir enerji üstünüze geliyor ve her şeyi dışarıda yapmaya başlıyorsunuz. Her şey için, yaparım, demeye başlıyorsunuz. Benim için bir kapat-aç gibi oldu bu süreç. Kendimi yeniden tanıdığım bir süreç oldu. Ben buraya çıkabilir miyim; buradan atlayabilir miyim; bu engeli aşabilir miyim dediğim her şey ameliyattan önce negatifti. Şimdi daha fazlasını yapabilirim diyorum. Geçen gün ilk defa oğlumla erik ağacına çıktım.”


İçeriği Paylaşın