Adet Düzensizliği, Yumurta Rezervleri ve Erken Menopoz

Adet Düzensizliği, Yumurta Rezervleri ve Erken Menopoz

Adet Düzensizliği, Yumurta Rezervleri ve Erken Menopoz

Bizi Takip Et


Adet görmenin fizyolojik döngüsü nasıldır? Hangi durumlarda adet düzensizliği ortaya çıkar? Adet düzensizliği tedavi edilmediğinde hangi sorunlara yol açabilir? Bir kadının yumurtalık rezervi nasıl değerlendirilir? Yumurtalık rezervinin az olması annelik şansını azaltır mı? Polikistik over sendromunun nedenleri nelerdir? Erken menopoz nedir? Menopozun yaşı var mıdır? Menopozun kadınlar üzerindeki fiziksel ve ruhsal etkileri nelerdir? İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar, adet düzensizliği, yumurta rezervleri ve erken menopoz ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

ADET GÖRMENİN FİZYOLOJİK DÖNGÜSÜ NASIL OLUYOR?

. Adet görmenin fizyolojik döngüsü nasıldır?

‘‘Kadınların yumurtalığı her ay bir tane yumurta üretir. Adet zamanı geldiğinde o yumurta üretilmeye hazır hale gelmiş olur ve adetle beraber yumurta büyümeye başlar. Kadınlardaki rezerv ise bir kadının bir ayda üretebileceği yumurta kapasitesi demektir. Bu kapasite her kadında farklıdır.  Bazı kadınlar bir ayda bir-iki yumurtayı büyümeye sevk edebilirken; bazıları bir ayda doksan tane yumurtayı büyütebilir. Normalde kadınlar adet görürlerken adetle beraber bir tane yumurta büyümeye başlar. O büyüyen yumurta kadının beyninden, hipofizinden salgılanan hormonlara en duyarlı olan yumurtadır. Bu yumurta büyümeye başladığında salgıladığı östrojenle yanında başka yumurtaların büyümesini engeller ve o yumurtalar büyümeden kalır. Bu yüzden kadınlar ayda bir tane yumurta üretirler ve ilişkiye girdikleri zaman da bir çocuğa genelde hamile kalırlar. Sistem bu şekilde çalışır. Tedavi yapılırken bu sistem kırılır; yani büyüyen yumurtanın diğer yumurtaların büyümesini engellemesi durumu düzeltilir. Böylece kadının yumurtalığı kadar rezervi, yumurtanın kullanımı sağlamaya çalışılır. Sonra kadının yumurtası büyür, çatlar ve normalde yumurtlama denilen olay olur. O yumurtlama sırasında erkeğin spermiyle denk gelirse yumurtayla buluştuktan 4-5 gün sonra embriyo oluşur ve embriyo rahme gelip yerleşir. Gebelik oluştuysa o gebelik hormonları yumurtladıktan sonra oluşan korpus luteum denilen cisimciğin varlığını devam ettirir ve kadın adet görmez; adet gecikmesi olur. Eğer gebelik oluşmadıysa yumurtladıktan sonra oluşan cisimcik hormon salgısını 15 gün içerisinde bitirir ve kadının adeti gelir. Bu döngü içerisinde rezerv bizim için çok önemlidir. Çünkü az yumurtası olan kadınla uğraşmakla çok yumurtası olana iğne verip bol bol yumurta almak hem kadın hem tedavi eden açısından aynı değildir. Yumurtası çok olanlar, çabuk çabuk yumurta verip bol bol embriyo yapıp bol bol gebelik elde ederler. Ve çabucak bu işten ayrılırlar. Ama yumurtası az olanlarla bir daha bir daha uğraşılır. Çünkü bir-iki tane yumurta olduğunda yumurtanın bazen iyisine, bazen kötü kalitede olanına denk gelinebilir. Buna bağlı olarak gebelik elde edene kadar biraz uğraşmak zorunda kalınır.’’

KADIN ORTALAMA İKİ MİLYON YUMURTA ADAYI İLE DOĞUYOR

. Bir kadının bebeklikten menopoza kadar yumurta rezervi nasıldır?

‘‘Erkekte sperm varsa, canlı kaldığı sürece, sürekli bir üretim olur. Ama yaşla birlikte bazen spermlerde şekil bozukluğu, sayı ve hareket biraz düşer. Kadın ise ortalama iki milyon yumurta adayıyla beraber doğar. Ergenlik dönemine gelip adet döngüleri başladığında sisteme sokmaya hazır aşağı yukarı dört yüz bin tane yumurtası olur. Ama kadın doğurganlık süresi boyunca ayda bir tane yumurta yumurtlaya yumurtlaya ortalama olarak dört yüz tane yumurta yumurtlar. Kalanların hepsi atreziye uğrar. Daha önce dediğim gibi, rezerv müsait olursa yeri gelir doksan taneyi bile kadın kullanıma sunar ama bir tane iyi gelişen yumurta diğer yumurtaların gelişimini engeller. O yumurtalar yumurtalıkta saklanmaz; kullan ya da kullanma atılır. Dolayısıyla kadınlar arasında düşünülen, tüp bebek tedavisinde bir sürü yumurta alındığı için yumurtaların biteceği ve menopozun erken geleceği yanlıştır. Biz sadece yumurtalığın bu ay vereceği yumurtayı alıp kullanabiliyoruz. Eğer yumurtalıktan istediğimiz zaman istediğimiz kadar yumurta alabiliyor olsaydık, yumurtası az olan kadına bile bir tedavi yaptığımda önümüzdeki on ay yumurtlayacağı yumurtayı bir ayda alırdım. Böylece yumurtası az diye bir kadın kalmamış olurdu. Dolayısıyla uygulanan tedaviler, kadını menopoza sokmayla ya da yumurtasını bitirmeyle ilgili herhangi bir etki yapmazlar. Kadın yumurtalarıyla doğar ve dört yüz kere yumurtlar. Dört yüz bin yumurtanın dört yüzü kullanılır kalanı da çöpe atılır ve kadının yumurtalığı yumurtayı tükettiği zaman da kadın menopoza girer.

Op. Dr. Aret Kamar

YUMURTA REZERVİNE ULTRASONLA BAKILIYOR

Kadının yumurtalığındaki yumurta rezervi ultrasonla bakılarak anlaşılır. Ultrasonla yumurtalığa bakıldığında büyümeye aday yumurtalar görülür. O yumurtalar bize ne kadar ilaçla ortalama ne kadar çıkartabileceğimizi söyler. Ama kadınlar Türkiye’de yumurta rezervlerinin ne kadar olduğunu öğrenmek için kolay kolay gidip muayene olmazlar. Yumurtalığı uyaran bir FSH hormonu vardır. Bu hormona tam adette bakılması gerekir. Adette bakılıyorken o anda büyümüş bir yumurta olmamalıdır. Yani bir ultrason gerektirir. FSH’nin yüksek olması yumurtalığın iyi olmadığını gösteren bulgulardan bir tanesidir. Ama bazı durumlarda yanlış sonuç verebilir. Dolayısıyla ona kadın kendine kendi gidip ben bir FSH’ya baktırayım deyip güvenemez. En güvenilir olan AMH hormonudur. Adetle hiçbir alakası yoktur. Kadın hayatının herhangi bir döneminde adetli de olsa adetsiz de olsa AMH’sına baktırabilir ve hiç muayene olmadan rezerviyle ilgili bilgi sahibi olabilir. AMH’nın bir buçuğun altında çıktığı durumlarda rezervin azalıyor olduğu kabul edilir. Birin altına düştüğünde de tehlike çanları çalıyor demektir. O yüzden kadınların özellikle evlenecekleri zaman ya da bekarken evliliği öteliyorlarsa ya da evlendilerse de biz daha çocuk düşünmüyoruz birazcık gezelim tozalım diyorlarsa ya da kariyer yapalım diyorlarsa muayene olmasalar bile mutlaka bir AMH hormonu baktırmaları gerekir. Özellikle birin altında olduğu durumlarda doğurganlığı çok fazla ertelememeleri gerekir.’’

ADET DÜZENSİZLİĞİ NEDİR?

. Adet düzensizliği nedir ve kadınlarda sık mı görülür?

‘‘Adet düzensizliği kadını en sık muayeneye götüren sebeplerden bir tanesidir. İlk sebep genelde kaşıntılar, yanmalar, idrar yaparken sızlamalar (vajinitler/vajinal enfeksiyonlar)dır. Bir kadının düzgün adet görebiliyor olması için yumurtanın zamanında büyüyüp zamanında çatlaması gerekir. Düzenli adet gören bir kadına senin yumurtlaman yok demek çok doğru değildir. Ya da yumurtlaması düzgün olan bir kadına, neden acaba hamile kalamıyorsun, sana bir yumurta takibi yapalım demek de doğru değildir. Çünkü düzgün adet gören bir kadın zaten yumurtluyordur. Ama adet düzensizliğinin tek sebebi yumurtlama bozuklukları olmayabilir. Rahmin içerisinde polipler, miyomlar, bazen tüplerdeki problemler, bazen çikolata kistleri, bazen geçirilmiş ameliyatlar, adet düzensizliğine ve ara kanamalara neden olabilir. Bazen iltihaplar da ara kanamalara neden olabilir. Adet düzensizliği olan bir kadın mutlaka bir doktora başvurmalı; düzensizliğin sebebi araştırılmalıdır. Önce rahime bakılmalı; rahimde kanamaya yol açabilecek herhangi bir patolojinin olup olmadığı güzelce bir görülmelidir. Eğer rahimde her şeyi güzel gördünüz, yumurtalıkta kist görmedinizse o zaman bu kadın acaba düzgün yumurtlamadığı için mi düzensiz adet görüyor diye araştırılmalıdır. Ve o zaman ultrasonla yumurta rezervine, AMH hormonuna bakılmalı ve düzgün yumurtlaması için neler yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır.’’

ÜREME SAĞLIĞINA OLUMSUZ ETKİLERİ OLUR MU?

. Adet düzensizliği tedavi edilmediğinde üreme sağlığına olumsuz etkileri olur mu?

‘‘Yumurtlamayan bir kadın, eşinin spermi normal olsa bile hamile kalmayacaktır. Ama bu, düzensiz adet gören bir kadına hemen yumurtlaması için ilaçlar vermek demek değildir. Bir çift geldiğinde önce mutlaka erkeğin spermine de bakılmalıdır. Tüplerin açık olup olmadığına yani yumurtayla spermin karşılaşmasında herhangi bir problem olup olmadığına bakılmalıdır. Eğer erkeğin spermi normalse tüpler açıksa bu kadın yumurtladığında gebe kalabilecekse o zaman yumurtlama tedavilerine geçilmelidir. Genelde adeti düzgün olan bir kadına yumurtlaman zayıf denip hemen tedaviye başlanıyor. Ama ne sperm testi yapılıyor ne de rahim filmi çekiliyor. Önce iyi bir inceleme yapılmalı sonra ne tedavi gerekiyorsa o tedavi yapılmalıdır.’’

KADININ YAŞI DA ÇOK ÖNEMLİ

. Yumurta rezervi az olan bir kadınla yumurta rezervi istenilen düzeyde olan bir kadının  anne olma şansı nedir?

‘‘Kadınlarda hamile kalmayı belirleyen en önemli şey kadının yaşıdır. Aslında yumurtası az olan kadınlar bizi çok uğraştırmaktadır. Yumurtası az olanlar bir seferde çok yumurta çıkartamıyorlar. Çok yumurtası olan kadında bile mesela on yumurta çıkarttığında hiçbir zaman onu da güzel olmaz.  Kadın bir yumurta çıkarıyor olsa bile bir yumurta topluyorsunuz; yumurta kötü çıktıysa bir dahaki ay bir daha topluyorsunuz iyi yumurtayı en sonunda bulabiliyorsunuz. O yumurtanın ve spermle birleştiği zaman oluşan embriyonun gebelik getirme gücü kadının yaşına bağlıdır. Örneğin 30 yaşında iki yumurtayı zor çıkartan bir kadının güzel bir embriyosu oluştuğu zaman o bir embriyoyu rahme koyduğumuzda en az yüzde 30-40 gebelik oluşması şansı vardır. Ama 42 yaşında ve gençliğinde polikistik overli olup 15-20 yumurta çıkartabilen bir kadının rahminin içerisine bu yumurtalardan güzel iki tanesini alıp koysanız bile gebelik şansı iki tane embriyoyla yüzde 20 ancak olur. Dolayısıyla bizim için iki temel vardır. Birincisi kadın çocuk sahibi olmak için yaşını geciktirmemeli; ikincisi eğer doğurganlığı erteliyorsa rezervine mutlaka baktırmalıdır.’’

POLİKİSTİK OVER SENDROMU DOĞURGANLIĞI NASIL ETKİLİYOR?

. Polikistik over sendromu doğurganlığı nasıl etkiler?

‘‘Polikistik over sendromlu olan kadınların neredeyse yarısı düzenli adet görmezler. Ayrıca birazcık daha yuvarlak yanaklı, yuvarlak kalçalı, göbekli ve hafif tüylenmeli kadınlar olurlar. Onlara önce zayıflayın o zaman belki düzenli adet görebilirsiniz desek de kolay kolay hiçbiri de zayıflayamamaktadır. Dolayısıyla polikistik overi, yumurtlama bozukluğu gibi düşünmek gerekir. Bu kadınların çok yumurtası vardır ama o çok yumurtayı sisteme sunamazlar; yani yumurtlayamazlar. Bir tedavi yaptığımız zaman istemediğimiz kadar çok yumurta olur. Dolayısıyla polikistik over sendromlular, tedaviye başlayanlar arasında yumurtaları bol olduğu için eğer ek bir faktörleri yoksa çok çabuk hamile kalan hasta grubudur. Yumurtası az ve yaşı büyük olanlarla her zaman daha çok uğraşmak gerekir.’’


İçeriği Paylaşın