Anne Babanızın Sizi Sevdiğini Hissetmek Neden Önemli?

Anne Babanızın Sizi Sevdiğini Hissetmek Neden Önemli?

Anne Babanızın Sizi Sevdiğini Hissetmek Neden Önemli?

Bizi Takip Et


Çocukken anne babamızdan gerçek bir cana yakınlık ve sevecenlik görerek büyüdüysek eğer yetişkin yaşamımızda zor zamanları daha kolay atlatabiliriz. Çünkü içten içe sevildiğini ve istendiğini hisseden çocuk yaralayıcı olan bir çok şeye dayanabilir. Bir çocuk sevginin gerçek olmadığını açıkça hisseder. Anne babasının içtenliğini fark eder.

Anne babanız sizi seviyor muydu?

Bu soruya hemen evet diyenler oldukça şanslılar. Duraksayanlar, sevgiden emin olmayanlar ise yetişkin olmalarına rağmen içlerinde bir şeylerin ters gittiğini hissederler. Görünüşte ebeveynleri onlarla ilgilenmiş, besleyip büyütmüşlerdir. Ancak bu bakımın içinde içtenlik eksiktir.

Bazı anne baba çocukları için en iyisini istediklerini söylerler. Aşırı vesveseli ya da özverilidirler fakat buna rağmen derin bir güvensizlik duygusu hissettirirler. Aşırı vesveseli, özverili duruşları bir çeşit kamuflajdır. Çoğu zaman onlar bunun bilincinde değillerdir. Çocukları yeterli sıcaklık ve sevgiyi alamıyordur çünkü anne baba bunu verme yetisinden yoksundur.

Çocuk bunca ilgiye ! rağmen yeterli sıcaklık ve sevgiyi hissedemez çünkü duygu ve düşünceleri ile bir varlık olarak kabul edilmez. O bir çocuktur ve bir şeyden anlamaz. Anne baba tutumlarının çocuk üzerindeki etkisinin bilincinde değildir. Çocuğun etkilenme olasılığını hiç hesaba katmazlar. Çocuklarının hissetmediğini ve düşünemediğini varsayarlar.

Çocukları bunlar kızdırır !  

  • Haksız yere azarlanmak
  • Kardeşle kıyaslanma ve diğerinin tercih edilmesi
  • Aşırı bir ilgi ya da küçümseme arasında gidip gelme
  • Anne babanın önceden kestirilemez duruşları
  • Sürekli söz verip yerine getirilmemesi
  • Küsmek, sevmemek ile tehdit edilmek
  • İhtiyaçlara karşı düşüncesizlik
  • En mantıklı isteklerin bile engellenmesi
  • Arkadaşlıkları bozma
  • Bağımsız düşünmeye izin vermeme ve bunlarla alay etme
  • İlgi ve yetenekleri görmezden gelme
  • Tehdit, yasaklama ve cezalandırmalar
  • Göz korkutmalar; yabancılardan, mikroplardan, görgüsüz çocuklardan, öğretmenlerden, doktordan, polisten…

Psikolog Nilgün Sarı

Çocukken kızgınlığınızı söyleyebiliyor muyduz?

Eğer çocukken kızgınlığınızı dışa vurup, karşı çıkıp, dile getirebildiyseniz ve anne babanız da size bu güvenli ortamı sağladıysa sorun yok.

Bu kadar kızdırılmak ve anne babaya karşı savaşmak zorunda kalmak ya da savaşamayıp bastırmak şanssızlıktır. Çünkü bastıran çocuk sevgiye layık olmadığını düşünecektir. Bu da ciddi kaygı yaratacaktır.

Yetişkin yaşamında başa çıkılamayan kaygıların geçmişle bağlantısı vardır. Panik atak yaşayan bir çok kişinin çocukken kendilerini tedirgin, cesaretsiz, sindirilmiş hissettiklerini ve hissetmeye devam ettiklerini biliyoruz.

Çocuklar kızgınlıklarını neden bastırırlar?

  • Anne babasından korktuğu için
  • Sevilmeyeceğini düşündüğü için
  • Anne babasının onu terk etmesinden korktuğu için
  • Kendisine düşman olacakları için
  • Kendisine bakmayacaklarından korktuğu için

Çocukken bunları yaşayan yetişkinler büyümüş olmalarına rağmen yoğun suçluluk duygusu yaşarlar. Ailelerine karşı bir içerleme hissederler. Bu duygulardan dolayı kendilerinin değersiz ya da aşağılık olduğunu düşünürler.

Anne babaya karşı bastırılan kızgınlık kaygıyı üretecektir. Bu kaygı yetişkinlikte şekil değiştirecektir. Sağlığını kaybetme endişesi, mikroplar, kazalar, yiyecekler gibi sakınarak yaşamaya dönüşecektir.

Eğer yaşamda sevgi dolu bir büyükanne, anlayışlı bir öğretmen olmuşsa, bir kaç iyi arkadaş varsa insanlara güvenmeye yardımcı olacaktır.

Gerçek sevecenlik için büyük süslü sözler yerine samimi, doğal, iyi niyetli ve güven dolu aile ortamlarına ihtiyaç vardır.

Nilgün Sarı

Uzman Psikolojik Danışman


İçeriği Paylaşın