Ayşe Arman Sağlık Yazınca…


Bizi Takip Et


Gazeteci Ayşe Arman, aile hekimlerinin kadın hastalara yaptığı anketi eleştiriyor. “14-49 Yaş Kadın İzleme Fişi” başlıklı ankette yer alan soruları hükümetin Sağlık Bakanlığı kanalıyla yatak odamıza girmesi, özel yaşamımıza müdahalede bulunması olarak nitelendiriyor. Adet sıklığıve düzeninden ilk evlilik ve ilk doğum yaşına; talasemi taşıyıcısı olup olmadığından toplam gebelik, canlı ya da ölü doğum sayısına,  isteyerek yapılan ya da kendiliğinden olan düşüklerden sigara, alkol, madde kullanımına ve içtiği ilaçlara; doğum şeklinden doğumun gerçekleştiği yere kadar Sağlık Bakanlığı’nın kadınlara yönelttiği soruları; devletin kadınları fişlediğine dair önemli bir belgeyi ele geçirmenin sevinciyle okurlarıyla paylaşıyor.

Ayşe Arman’ın  tepesini attıran asıl soru ise, kadınlara “İlk adetinizi kaç yaşında gördünüz?” diye sorulması… “İlk adet tarihinden devlete ne diyor?” Ayşe Arman…

Bu yaklaşımından Arman’ın konuyu bir uzmana danışmadan; kendi siyah camlı  gözlüğünün yansıttığı negatif, tek yanlı düşüncelerle yazdığı belli oluyor.

Sağlık Bakanlığı’nın kürtaja sınırlama ya da yasak getirme girişimlerini eleştirmek, “Benim bedenim, benim kararım” diyerek babasız, mutsuz çocuklar ordusuna neden olacak; kadın sağlığını tehdit eden merdiven altı kürtajlara yol açacak girişimlere karşı olmak başka; eleştirdiklerimizin yaptığı iyi şeyleri araştırmadan, incelemeden; sorup soruşturmadan karalamak başka…

Ayşe Arman’ın fişleniyoruz diye eleştirdiği anketteki soruların hepsinin özel bir önemi var.  Bu ülkede ne yazık ki, hala evde doğum yapmaya çalışan ve bu yüzden hayatını kaybeden kadınlar var. Akdeniz Anemisi diye bilenen Talasemi, Türkiye’de özellikle belli bölgelerde yaygın.

Arman,  bir uzmana danışsaydı, anne ve bebek ölüm oranlarıyla ülkelerin gelişmişlik düzeyi arasında nasıl bir paralellik olduğunu görürdü. İlk adet yaşının kadın sağlığı için ne kadar önemli olduğunu da öğrenirdi.

ERKEN ADET GÖRENDE MEME KANSERİ RİSKİ

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Jinekoloji Ana Bilim Dalı Jinekolojik Endokrinoloji Bilim Dalı öğretim üyesi, aynı zamanda İstanbul Jinekoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Çepni’yi aradım ve “Bir kadın için ilk adet yaşının önemi nedir? Bir hekim hastasına ilk adet yaşını ne amaçla sorar?” dedim.

“Jinekolojik ve gebelik muayenesinde hasta öyküsünün en önemli parametresi kadının adet düzeni hakkında bilgi edinmektir. Burada da en önemli kriter ilk adet yaşıdır. Türkiye’de ilk adetin ortalama yaşı 12.4’tür.  İlk adet sonrası 5-6 ay geçtiğinde yumurtlama başlar yani gebe kalma riski (adolesan gebeliği) söz konusudur. Gecikmesi 14-16 yaşı aşması ya da 8 yaştan önce olması da birtakım hastalıkların işaretidir.” diyen Prof. Dr. Çepni şöyle devam etti:

“Adolesan gebeliği yani 18 yaş öncesi gebelik sadece yaşa bağlı olarak riskli gebeliktir. Bu aynı zamanda çocuk anneleri de getiren bir ‘sosyolojik faciadır.’ Adetin erken olmasının ardında çoğunlukla bir neden bulunmaz. Ancak nadir de olsa beyin tümörleri, tüberküloz ve yumurtalıkta hormon yapan tümörler gibi çeşitli sağlık sorunları bir genç kızın erken adet görmesine yol açabilir. Geç adet gören bir genç kızda ise rahim yokluğu, üreme organları yolunda tıkanıklık, yumurtalıklarda yumurta olmaması gibi sorunlar bulunabilir.  Hipofizin çalışmaması ya da çalışamaması gibi sorunlar da olabilir. Bunlara ilaveten erken adet gören, geç menopoza giren kadınlarla meme kanseri açısından risk grubuna girerler.”

FİŞLEME DEĞİL, HASTA ÖYKÜSÜ

Gelişmiş ülkelerde sağlıkla ilgili istatistikler de ayrıntılıdır. Böylelikle sağlık yönetiminde öncelikleri belirlemek, hastalıklarla, korunma yöntemleriyle mücadele etmek daha kolaydır.

Doktorlar, doğru teşhis ve uygun tedavi için her soruyu sorabilirler. Sağlıkta ayıp, özel yaşam yoktur.

Ayşe Arman yazısının sonunda “Haftada kaç kez, hangi pozisyonda seviştiğimizi sormamışlar. Ama merak ettikleri kesin!” diyor.

Çok yazdığı bir konu olan cinsel mutluluk konusuna gelecek olursam, bir erkekte sertleşme problemi ortaya çıktığında, doktor sorunun duygusal mı, sinirsel mi, damarsal mı, hormonlara mı bağlı olduğunu anlayabilmek için “Erkeğe sabah ereksiyonu olup olmadığını” soracaktır.

Eskiden kaç defa seviştiği, şimdi kaç kez cinsel birliktelik sağlayabildiği, sertleşmenin derecesi gibi konularda da soru yöneltecektir.

Bu fişlemek değildir. Bir doktorun hastasının detaylı sağlık öyküsünü yani anamnezini almasıdır.

Keşke, ilk adet yaşı başta olmak üzere sağlık anketinin içerdiği soruları eleştirmeden bir uzmana danışsaydı Ayşe Arman…

esrako@gmail.com

www.esrakazancibasiilesaglik.com 


İçeriği Paylaşın