BETA Mikrobu ve Bademcik İltihabı

BETA Mikrobu ve Bademcik İltihabı

BETA Mikrobu ve Bademcik İltihabı

Bizi Takip Et


Kış aylarında yaygın olarak görülen beta mikrobu, boğaz ağrısı ve yüksek ateş ile kendini gösteriyor. Kış hastalıkları denilince çoğunlukla grip ön plana çıktığı için beta mikrobunun gözden kaçırılabileceğine dikkat çeken Liv Hospital-Samsun Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, beta mikrobu ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, ayrıca hepatit B hastalarının iş yaşamlarında karşılaştıkları sorunları da anlattı.

Streptococcus pyogenes (A grubu beta hemolitik streptokok) isimli bakterinin toplumda beta mikrobu olarak adlandırıldığını belirten Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, beta mikrobunun  belirtilerini şöyle anlattı:

HANGİ BELİRTİLERİ VERİYOR?

‘‘Boğaz ağrısı ve yüksek ateş, beta mikrobunun varlığını düşündürür. Boyun bölgesindeki lenf bezlerinde büyüme olabilir, dil paslı bir hal alabilir. Boğaz kızarıktır ve tonsiller (bademcik) üzerinde beyaz örtü ve veya noktalar görülebilir. Bu bulguları olan hastalar mutlaka doktora başvurmalıdır. Bu hastalarda genelde burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık, öksürük, gözlerde kızarma görülmez. Eğer tanı konulmaz ve uygun tedavi zamanında başlanmaz ise özellikle eklem romatizması riski artmaktadır. Hastalık post-streptokokal glomerülonefrite (böbrek tutulumu) neden olabilir. Uygun tedavi ile hem komplikasyonlar hem de iş gücü kaybı engellenir.’’

Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu

TEDAVİSİ NASIL?

Beta mikrobunun neden olduğu tonsillofarenjitin tedavisinde antibiyotik kullanmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, ‘‘Enfeksiyon etkeninin beta mikrobu olduğu boğaz kültürü ve yine boğazdan alınan sürüntüden yapılan hızlı antijen testi ile gösterilebilir. Beta mikrobu saptanmayan olgularda etken genellikle virüslerdir ve antibiyotik kullanmaya gerek yoktur. Boğaz ağrısı için ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Hastaların evde istirahati uygun olacaktır. Kendini iyi hisseden hastalar antibiyotiği en az bir gün aldıktan sonra okula veya işe gidebilirler’’ dedi.

KORUNMAK İÇİN NE YAPMALI?

Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu’nun verdiği bilgiye, ellerin sık sık yıkanması veya alkol bazlı hızlı el dezenfektanları kullanılması, kişisel hijyene dikkat edilmesi, tek kullanımlık mendillerin kullanılması, ev ortamlarının yeterince havalandırılması hastalığın bulaşmasını önleyen faktörlerdir.


İçeriği Paylaşın