Bipolar Bozukluk Türkiye’de 2 Milyon Kişiyi Etkiliyor

Bipolar Bozukluk Türkiye’de 2 Milyon Kişiyi Etkiliyor

Bipolar Bozukluk Türkiye’de 2 Milyon Kişiyi Etkiliyor

Bizi Takip Et


Türkiye’de yaklaşık 2 milyon kişiyi etkileyen bipolar bozukluk hastalığı çoğunlukla 15-35 yaş arası kişilerde  görülüyor.  Bipolar bozukluk hastalığı, maniden depresyona kadar uzanan ruh halindeki aşırı değişikliklerle kendini gösteriyor.

Bipolar bozukluğu olduğu kabul edilen ünlü ressam Vincent Van Gogh’un doğum günü olan 30 Mart, Dünya Bipolar Farkındalık Günü olarak kutlanıyor. Bu kapsamda GSK Türkiye’nin desteğiyle Bipolar Yaşam Derneği tarafından düzenlenen basın toplantısında Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Timuçin Oral, Bipolar Yaşam Derneği Başkanı Özlem Sarı ve Bipolar Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sibel Çakır bipolar hastalığı ve tedavisindeki gelişmeler hakkında bilgi verdi.

DOĞRU BİR TEDAVİ İLE TEKRARLAMAMASI MÜMKÜN

Bipolar bozuklukların 1 ve 2 şeklinde sınıflandırıldığını söyleyen Prof. Dr. Timuçin Oral, “Bipolar 1’de mani tablosunda hasta enerji dolu, çok neşeli, kimi zaman huzursuzdur.  Depresyon döneminde konsantrasyon, uyku ve iştah bozukluğu gibi belirtileri var. İki-dört gün süren depresyonların ve küçük manilerin olduğu tabloya ise Bipolar 2 denir.  Bipolar bozukluğun mutlaka kontrol altında tutulması gerekir.  Doğru bir tedavi ile hastalığın hiç tekrarlamaması mümkündür. Ancak tedavinin aksatılmaması ve kesintisiz ilaç kullanımı gerekiyor. Kişi, tanının konulması ile birlikte ilk zamanlar durumu kabullenmekte zorlanır. Ancak bu hastalıkta  kişinin hastalığını öncelikle kabullenmesi ve bu şekilde tedaviye başlaması önemlidir.” dedi.

ÇALIŞMA HAYATLARINA DEVAM ETMELİLER

Bipolar bozukluk hastalığında kişinin sosyalleşmesinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sibel Çakır, “Bipolar bozukluğu olan kişi; bir anne, baba, eş, çalışan, müdür, öğrenci ya da yönetici kısacası herkes olabilir. Hastalığın kabul edilmesi sürecince içinde bulunulan sosyal roller ve ilişkiler zarar görebilir, çünkü bipolar bozukluk ile yaşam hem hastanın kendisi hem de yakınları için oldukça zordur. Hastalığın tedavi sürecinde ailelerin ve hasta yakınlarının hastalık hakkında bilgi sahibi olmaları, sabırlı, anlayışlı davranmaları önemlidir. Unutulmamalıdır ki bipolar hastaları için koşulsuz sevgi ve destek çok önemlidir. Yine bu süreçte kişinin sosyalleşmesi ve iş yaşamına devam etmesi de oldukça önemlidir. Hem tedavilerine hem sosyal hayatlarına devam etmelidirler. Bipolar bozukluk tedavisi uzun solukludur, sabır gerektirir ve yaşam boyu sürer. Uygulanan koruyucu tedaviler ile dengeli bir yaşam sürmek mümkündür.” diye vurguladı.

BİPOLAR BOZUKLUK HASTALARINI ÖTEKİLEŞTİRMEYİN

Basın toplantısında konuşan ve kendisi de bipolar bozukluk yaşadığını anlatan Bipolar Yaşam Derneği Başkanı Özlem Sarı, bipolar bozukluk yaşayan kişiler için en önemli sorunun ötekileştirilmek, damgalama davranışı olduğunu belirtti. Bozukluğun, kişi ve yakınları tarafından kabul edilmemesi ya da gizlenmesinin nedenin toplumsal damgalama olduğunu da aktaran  Özlem Sarı, bipolar bozukluk yaşayan kişilere şu önerilerde bulundu:

  • Aile bireyleri ile rahatsızlığınızı paylaşın.
  • İlaçların gerekli ve faydalı olduğuna inanın.
  • Hastalığınızı kabul etmeye çalışın.
  • Kendinize güvenilir sosyal çevre edinin ve ilişkiler kurun.
  • Stresli durum ve ortamlardan kendinizi koruyun.
  • Düzenli ve yeterli sürede uyumaya özen gösterin.
  • Vardiyalı ve yoğun tempolu işlerde çalışmaktan kaçının.
  • Düzenli egzersiz yapın.
  • Hobiler edinin, mümkünse gönüllü çalışmalara katılın.

İçeriği Paylaşın