İyot Eksikliği Tiroid Fonksiyonlarını Bozuyor

Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek, tiroid hastalıkları hakkında merak edilenleri cevapladı.

İyot Eksikliği Tiroid Fonksiyonlarını Bozuyor

Bizi Takip Et


Kilo verememe, halsizlik, depresyon ve aşırı uyku… Birbiriyle ilgisiz gibi görünen bu sağlık sorunlarının ortak noktası, boynumuzda bulunan, 25-40 gram ağırlığında ve bir kelebek görünümünde olan tiroid bezidir.  Bu bezden salgılanan hormonlar; nefes alış verişinden kalp hızına, merkezi sinir sisteminden kas gücüne, vücut ısısı ve kolesterol seviyelerine kadar birçok hayati fonksiyonu düzenlemektedir.

Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek, her şikayetin tiroid fonksiyonlarına bağlandığına dikkat çekerek uyardı: “Kimi hasta gereğinden fazla tetkik yaptırıyor, kimisi ise takip edilmesi gerektiği halde kontrole gitmiyor. Oysa tiroit bezlerinin az ya da çok çalıştığı durumların zamanında tespiti ile çok ciddi sağlık sorunlarının önüne geçmek mümkün” dedi. 

İşte İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek'ten tiroid hastalıkları hakkında önemli uyarı ve öneriler...

İYOT EKSİKLİĞİ TİROİD FONKSİYONLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Saçımızın telinden ayak tırnağımızın ucuna kadar vücudumuzdaki tüm fonksiyonları düzenleyen tiroit bezi, kelebeğe benzeyen şekliyle nefes borusunun önünde yer almaktadır. Boyutu küçük olmasına rağmen salgıladığı hormonlarla vücudumuz için anahtar görevi üstlenen tiroid bezi, vücut metabolizmasını ayarlayan T3 ve T4 hormonlarını salgılar.

Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek, “Beyinde yer alan hipofiz bezi, T3 ve T4 üretimi için TSH hormonu gönderir. Ancak iyot olmadan bu iki hormon üretilemez. Tiroit hormonlarının üretilebilmesi için mutlaka vücuda yeterli ölçüde iyot alınması gerekir. İyot eksikliği; iyotsuz tuz kullanımı, kullanılan bazı ilaçlar ya da emilimi etkileyen minerallerin vücudumuza daha fazla girmesi gibi nedenlerle oluşur. İyot eksikliği giderilince tiroit fonksiyonları normale döner” dedi.

TİROİD BEZİ ÇOK ÇALIŞIYORSA...

Kanda tiroid hormonu düzeyinin yükselmesi ‘hipertiroidi’ olarak tanımlanır. TSH hormonu düşük olmasına karşın T3 ve T4 üretimi yüksek olur. Dr. Deniz Şimşek, bu durumun da çarpıntı, aşırı terleme, uykusuzluk, kilo kaybı, ellerde titreme ve sinirlilik gibi yakınmalara yol açtığını belirterek “Tiroit hormonu yüksekliğinin genellikle iki nedeni vardır. Ya hormon salgılayan bir tiroit nodülü ya da halk arasında zehirli guatr olarak bilinen Graves hastalığı görülür. Hashimoto hastalığında olduğu gibi Graves’in de nedeni bilinmiyor. Tiroit hormon fazlalığı dışında guatr ve gözlerin dışarıya doğru çıkık olması da belirtiler arasındadır. Yaşa, gebelik planı olup olmamasına, nüks vaka olup olmamasına göre değişen radyoaktif iyot, ilaç ya da cerrahi gibi farklı tedavi seçenekleri vardır” dedi. 

TİROİD BEZİ AZ ÇALIŞIYORSA...

Tiroid bezinin yeterli hormon üretememesi ise ‘hipotiroidi’ olarak tanımlanır.. Bu durumun kan tetkiklerinde TSH değeri yüksek çıkmasına karşın T4 ve T3 düzeyinin düşüklüğü ile kendini gösterdiğini kaydeden Dr. Deniz Şimşek, eşlik eden şikayetleri “kilo alma ya da zayıflama çabasına rağmen kilo verememe, halsizlik, depresyon, üşüme, kabızlık, adet düzensizliği, aşırı uyku” olarak sıraladı.

Hipotiroidinin sıklıkla iyot eksikliği ve Hashimoto hastalığına bağlı olarak geliştiğini ifade eden Dr. Deniz Şimşek Hashimoto’yu şöyle açıklıyor: “Bir otoimmün sağlık sorunu olan Hashimoto nedeni bilinmeyen bir hastalık. Strese, bazı gıdalara bağlı olarak geliştiği düşünülüyor. Hashimoto’da bağışıklık sistemi tiroit bezini düşman olarak görüp saldırıyor. Kanda antiTPO antikoru bu saldırının başladığını gösteriyor. TSH, T3 ve T4 hormon düzeyleri normal olsa bile eğer antiTPO antikoru tespit edilmişse kişi, Hashimoto hastası sayılır” dedi. 

" İLACINIZI SABAH AÇ KARNINA ALIN

Bu seviyede yakalanan Hashimoto hastalarında iyot eksikliğini gidermek için iyot ve antiTPO saldırılarını önlemek için selenyum minerali takviyesi yapıldığını belirten Dr. Deniz Şimşek, ayrıca gluten ve süt ürünleri tüketiminin de bir süre sınırlanabildiğini söyledi.

Bu şekilde hormon düzeylerinin belli aralıklarla kontrol edilerek dışarıdan takviyeye başlamanın mümkün olduğunca ertelendiğini anlatan Dr. Deniz Şimşek, “Ancak tiroit bezinin artık çalışamadığı durumda antikor seviyesini takip etmenin anlamı yok. Normal vücut fonksiyonları için dışarıdan hormon takviyesi almak gerekir” diyor. Bu ilacı kullanmaktan çekinmemek gerektiğini vurgulayan Dr. Deniz Şimşek, “Sabah aç karnına alın, hormon seviyelerinizi düzenli takip ettirin. Başka bir hastalığınız ortaya çıktığında, başka bir ilaç kullanmanız gerektiğinde   ya da gebe kaldığınızda da ilacınızı asla bırakmayın” dedi.

HORMANLARINIZ NORMALSE GUATR TEDAVİSİNE GEREK DUYULMUYOR

Tiroid bezinin normalden büyük olmasına guatr denmektedir. Tanı için tiroit ultrasonografisi, hormon testleri, iyot ölçümü gerektiğini ifade eden Dr. Deniz Şimşek, tedavi yöntemlerini “Hormonlarınız normalse, iyot eksikliği yoksa şikayet oluşturmaz, tedavi gerekmez. Ancak tiroit bezi çok büyür; nefes alma ya da yutma problemine neden olursa ya da kişiyi estetik olarak rahatsız ederse cerrahi uygulanabilir” ifadelerini kullandı.

TİROİD NODÜLÜNDE KANSER RİSKİ DÜŞÜK 

Tiroid nodülü ise tiroid bezinde gelişen patates şeklindeki lokal büyümeler olarak tanımlanır. Bazı nodüllerin içinin sıvı dolu bazılarının ise sert olduğunu dile getiren Dr. Deniz Şimşek, “Nodüller olsa da tiroid bezi normal büyüklükte olabilir yani nodüllere guatrın eşlik etmesi gerekmez. Yapılan çalışmalar nodüllerin ilaç tedavisiyle küçülmediğini göstermiştir. Bu nedenle hormon bozukluğu yoksa nodüllerde ilaç kullanmak gereksizdir” dedi.

Tiroid nodüllerinden kanser gelişme olasılığının düşük olduğuna dikkat çeken Dr. Deniz Şimşek, “erkek cinsiyet, tek nodül, sert nodül, hızla büyüyen ve ultrasonografide düzensiz kenar-mikrokalsifikasyon (kireçlenme)” gibi bulgular olması halinde biyopsi kararı verilebildiğini dile getirdi.


İçeriği Paylaşın