Diş Eksikliğinin Yol Açtığı Sorunlar ve Tedavisi

Diş Eksikliğinin Yol Açtığı Sorunlar ve Tedavisi

Diş Eksikliğinin Yol Açtığı Sorunlar ve Tedavisi

Bizi Takip Et


Ağız ve diş hastalıklarının tat almadaki etkisi nedir? Diş eksiği kilo aldırır mı? Diş eksiği olanlar neden daha çok kilo alır? Diş eksikliklerinin sağlığımız açısından olumsuz etkileri nelerdir? Diş kayıplarının tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir? Porselen kron ve köprüler nedir ve kimlere hangi durumlarda uygulanır? İmplantlar, kronlar ve köprülerin avantajları ve dezavantajları nelerdir? Hastanın yaşı implant yapımında bir etken midir?

Diş Hekimi Pertev Kökdemir diş eksikliğinin yol açtığı sorunları Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

. Ağız ve diş hastalıklarının tat almadaki etkisi nedir?
“Ağız ve diş hastalıkları tat almayı iki yönden etkiler. Birincisi eğer ağızda diş eksikliği varsa yiyecekler tam olarak çiğnenemez ve yiyeceğin aroması, lezzeti tam olarak alınamaz. Yiyecek dilin tüm yüzeyine değmediği için tat alma hissi tam olarak algılanamadan yiyecek bütün veya çok ufak parçalara bölünmüş olarak yutulur. İkinci etkisi de damak protezi kullanan hastalarda görülür. Tat alma duyusunun tamamı dille sağlanmasına rağmen damak protezi kullanan hastaların yüzde 80’den fazlası yiyeceklerin lezzetini eskisi kadar alamadıklarını söylemektedirler.”

DİŞ EKSİKLİĞİ KİLO ALDIRIYOR!

. Diş eksiği kilo aldırır mı? Diş eksiği olanlar neden daha çok kilo alır?
“Eğer eksik dişler varsa yiyecekler lokmalara bölünerek yenir ve tam olarak çiğnenemez. Tek taraflı diş eksikliği olan hastalar sadece ağızlarının bir tarafını çiğneme fonksiyonu için kullanırlar. Böyle durumlarda yiyecek sadece dilin o tarafına değer. Normalde refleks olarak dil yiyeceği alır ve bir miktar çiğnedikten sonra ağzın diğer tarafına çevirir. Yiyecek ağızda yeteri kadar kalmazsa ağızdaki sindirim işleminden geçmeden mideye gider. Bunun sonucunda da vitamini tam olarak sindirilmeden, tadı alınamadan yiyecekler vücudu terk eder. Bu da ekstra kilo almaya yol açar. Hatta diş eksikliği olan kişiler tam olarak çiğneyemedikleri için lokmayı 1-2 saniye çiğneyip yutar. Tekrar bir lokma daha alıp 1-2 saniye daha çiğner ve yutar. Sonuç olarak 15 dakikada doygunluk hissine ulaşır. Mide beyne doydum sinyallerini göndermeye başlar. Ama bu sinyaller gönderilene kadar hızlı hızlı yiyip yemekleri tam olarak çiğneyemeyen kişiler daha fazla yemek yemiş olurlar. O zaman da daha çok kilo alınır.”

DİŞ EKSİKLİĞİ SİNDİRİM PROBLEMLERİNE YOL AÇIYOR

. Diş eksikliklerinin sağlığımız açısından olumsuz etkileri nelerdir?
“Estetik olarak ön dişlerde bir kayıp varsa herkes hemen diş hekimine koşup yaptırırken arka dişlerin eksikliği çok fazla umursanmamaktadır. Oysa ağızda diş eksikliği sindirim problemlerini ortaya çıkarır. Hasta yiyecekleri bütün yuttuğu için hazım sorunu yaşar, kendisini hiç rahat hissetmez. Bunun dışında çene eklemiyle ilgili problemler olur. Eksik dişler tamamlanmadığı zaman diğer dişler bu eksikliğe, bu boşluğa doğru hareket etmeye başladığı için eklemden ses gelmeye başlar. Bu hareketten dolayı çene ilişkileri bozulur; tek taraflı çiğneme, gece uykuda diş gıcırdatmalar başlar. Çünkü dişler ağız içinde sürekli hareket halindedir ve biz uyurken çenemizi sıkarak dişlerde yeni pozisyonlar oluşturmaya, ağzımızın da kapanabilmesi için aşındırmalar, düz yüzeyler oluşturmaya çalışırız. Bilinçdışı yapılan bu hareketler eklem problemlerini ortaya çıkarır. Birçok hasta bu rahatsızlığı yavaş yavaş birkaç sene içerisinde hissetmeye başlar. Çoğu zaman bunlar çok yavaş geliştiği için bu sorun eksik dişe bağlanmaz. Hasta, ‘sindirim problemim çıktı, 2 senedir çok gaz yapıyor midem’ gibi şeyler söyler. Çene ekleminden ses gelmesini anlamlandıramaz.”

DişHekimi Pertev Kökdemir

 

KAYIP DİŞ TEDAVİLERİ

. Diş kayıplarının tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir?
“Eğer hastanın kemik durumu ve dişleri arasındaki boşluklar yeterli ise ağız içi hijyeni iyi ise sistemik problemleri implant uygulanmasına izin veriyorsa implant uygulanabilir. İmplant yapılamazsa alternatif olarak köprü tedavisi yapılır. Porselen köprü, zirkonyum veya metal destekli bir köprü olabilir. Bu şekilde eksiklikler tamamlanabilir. Bunların hiçbiri yapılamıyorsa veya hasta ekonomik nedenlerle bu tedavileri yaptıramıyorsa daha basit ama hasta için konforu biraz daha az olan hareketli protezler yapılabilir. Hareketli protezlerin de konforunu arttırıcı yöntemler vardır. İmplant destekli hareketli protezler veya dişlere kancalar yardımı ile değil de çıt çıt mekanizması ile tutunan ama dışarıdan gözükmeyen protezler uygulanabilir.”

PORSELEN KRON VE KÖPRÜLER

. Porselen kron ve köprüler nedir ve kimlere hangi durumlarda uygulanır?
“Köprüler, eksik diş durumlarında uygulanır. Köprü tedavisinde boşluğun iki yanındaki diş, eğer köprü yapılmaya uygunsa bir miktar aşındırılır ve bunları tutacak şekilde porselen dişler hazırlanır. Komşu iki diş köprü ayağı vazifesi görürken laboratuarda boşluğa gelecek olan diş tamamlanır. Dişin üstüne bunlar özel bir ajanla çıkmayacak şekilde yapıştırılır ve hasta kendi dişi gibi o porselen köprüyü kullanır. Bu implant tedavisinin bir alternatifidir. Kron ise tek bir dişte çok fazla madde kaybı olduğunda uygulanır veya estetik olarak tek bir diş hoş gözükmüyordur, hasta bu dişin daha güzel gözükmesini istiyordur. O zaman dişe tek başına porselen kaplama yapılır. Ama bunun materyali yine zirkonyum ya da metal destekli porselen olabilir. Tek bir dişe diğer dişlerden bağımsız olarak yapılan bir kaplamadır.”

TEDAVİ YÖNTEMLERİNİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI

. İmplantlar, kronlar ve köprülerin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
“Köprü ile implant birbirinin alternatifidir. İmplantta hiçbir şekilde komşu dişlere dokunulmaz. Hatta komşu dişler veya ağız içindeki dişler destek veremeyecek durumda ise bağımsız olarak boşluk olan bölgelere implant uygulanabilir ve daha sonra implantın üzerine tek tek kron yapılır. Veya yine implantların üzerine köprü yapılarak ağızdaki boşluk tamamlanır. İmplantın dezavantajı cerrahi bir işlem yapılıyor olmasıdır. Hastalar bu nedenle implant tedavisine korkuyla bakarlar. Oysa lokal anestezi altında yapılan, tek bir dişin 5 dakikada bittiği çok basit bir cerrahi işlemdir. Ama büyük bir bilgi ve tecrübe birikimi gerektirir. İmplant ömür boyu kullanılması için yapılır ve dişin kökü görevi görür. Hastayı son derece rahat ettirecek olan bir uygulamadır. Köprüler ise maliyet olarak hemen hemen implant tedavisi ile eşittir. Ama implant tedavisi 2 basamaklı bir işlemdir. Birinci basamakta implantlar yapılır, ikinci basamakta üzerine diş yapılır bu köprü olabilir, tek kron olabilir. Ama köprü 1 hafta içinde bitebilecek olan bir porselen diş uygulamasıdır. Dezavantajı, boşluğa komşu olan dişlerin aşındırılmasıdır. Eğer bu dişler çok sağlıklı dişler ise çürük yoksa eski dolgu yoksa köprü yerine implantı tercih etmek daha mantıklı olacaktır. Ama buna hasta ile konuşularak, beklentileri dinlenerek karar vermek en doğrusudur.”

İMPLANT İÇİN YAŞ ENGEL DEĞİL

. Hastanın yaşı implant yapımında bir etken midir?
“Hasta büyüme gelişimini tamamladıysa 18-20 yaşından büyükse implant yapılabilir. Yaş bu noktada tedaviyi etkilemez. 70-80 yaşında olup protez kullanmak istemeyen veya sabit diş kullanmak isteyen hastalar vardır. O yüzden yaş hiçbir şekilde bir etken değildir. Hastanın genel sistemik durumu implant yapmaya el veriyorsa sağlıklı sabit dişlerini ömür boyu kullanmaya devam edebilir.”


İçeriği Paylaşın