Doktor-Hasta İletişimi


Bizi Takip Et


Esra Kazancıbaşı İle Sağlık

Doktor-hasta iletişimi, özellikle kronik hastalıklarla mücadelede son derece önemli bir faktör. Aşırı kilo sorunu ve hipertansiyonu olan bir hastanın yerine kendinizi koyun. Hekiminizle sürekli iletişim içinde olacağınızı düşündüğünüzde, nasıl bir doktorunuzun olmasını isterdiniz?

Güleryüz sizin için en önemli faktör mü? Yoksa hastalarına mesafeli davranan, otoriter, öğretmen tarzında bir hekim mi tercihiniz? Size zaman ayıran, anlattıklarınızı dikkatle dinleyip tedavinizin ve hastalığınızın seyri hakkında aklınıza takılan tüm soruları yanıtlayan bir doktor mu aradığınız? Hekiminizin yaşı, deneyimi sizin için ne kadar önemli?

Herkes kendi kişiliğine, psikolojisine göre hekim seçiyor. Tedavisini üstlendiği kişiye arkadaş gibi davranan, yaptığı esprilerle onu rahatlamaya çalışan bir hekimi bazı hastalar son derece sempatik bulunurken, otoriteden hoşlanan hastalar ise aynı doktor hakkında olumsuz düşüncelere sahip olabiliyor.

ANNEME DİŞ HEKİMİ BEĞENDİRMEK ZOR!

Örneğin annem, hem güleryüzlü, hem de biraz otoriter hekimlerden hoşlanıyor. Bugünlerde anneme diş hekimi beğendiremiyorum. Dişleri ağrıyor, gevşeyen protezleri yüzünden yediklerini iyi çiğneyemiyor. Çektiği gaz sancıları da cabası.

Yıllardır gittiğimiz aile diş hekimimiz, annemin tedaviyle ilgili endişe dolu sorularına yanıt vermek yerine, işi şakaya vurunca hemen kara listedeki yerini aldı.

“Yaşlandım diye artık beni ciddiye almıyor. Her soruma alaycı yanıtlar veriyor” diyerek o diş hekiminin hastası olmaktan vazgeçti.

Gittiğimiz diğer diş hekimi güleryüzlüydü ancak anneme “Sen” diye hitap edince ipler koptu. Emekli öğretmen annem, ilk kez gördüğü diş hekiminin kendisine sen diye hitabından hoşlanmamıştı.

Bu sefer de üniversitede hoca, üçüncü diş hekiminden randevu aldım. Kan sulandırıcı ilaç kullanan anneme “Dişlerinizi çekmem için kan sulandırıcıyı kesmeye gerek yok artık. Tıptaki yeni yaklaşım bu…” deyince, Onunla da ipler koptu. Muayeneden çıkar çıkmaz “Bu nasıl iş? Kan sulandırıcı kesmeden diş mi çekilirmiş” diye söylendi.

Annemin dişleri hala ağrıyor. Çünkü anneme bir diş hekimi beğendiremedim. Annem gibi hastalar, hekimin deneyiminden bilgisinden çok, hastasıyla kurduğu iletişime bakarak doktorlarını seçiyor ya da değiştiriyorlar.

HEKİMİNİZ SİZE NEYİ, NASIL SÖYLEMELİ?

Hekimin hastasıyla konuşurken nasıl bir dil kullandığı da oldukça önemli. Tıbbi kelimelerle konuşan hekimlerin dediklerini ne hastalar, ne de hasta yakınları anlayabiliyor.

Kimi hastalar ise, uygulanacak tedavi ya da cerrahi girişimle ilgili risklerden fazla  bahseden hekimlere sağlıklarını emanet etme konusunda ciddi kaygılar taşıyor. Kimileri de ameliyata bağlı çıkabilecek en kötü komplikasyonları, hastalıklarının en ağır tablosunda uygulanacak tedavileri detaylarıyla bilmek istiyor. Kendilerini açıkça bilgilendirmeyen hekimlere karşı hep mesafeli duruyorlar.

Bir hekimin hastasında güven yaratması için uzmanlık alanındaki bilgisi, deneyimi yeterli değil. Bazen çok deneyimsiz genç bir hekimi, sadece kendisiyle iyi iletişim kurdu diye tercih eden hastalar olabiliyor.

Bu yüzden hekimlerin hasta ve hasta yakınlarıyla iletişim konusunda ciddi bir eğitimden geçmelerinde fayda var.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 3 Eylül 2016 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın