Doktor İlaçla İlgili Bilgilendirmiyorsa Hasta Ne Yapsın?


Bizi Takip Et


Hekimler, ilaçların kullanım şekilleri, yan etkileri ve ilaç etkileşimleri konusunda gerçekten yeterli bilgiye sahip mi? Ya da acaba kaç hekim önerdiği ilaçlarla ilgili dikkat edilmesi gerekenleri hastalarına anlatabiliyor? Hastasını ve hasta yakınını bu konuda bilgilendirebilmek, uyarabilmek için yeterli zamanı oluyor?

Size ülser teşhisi koyup, ilaç tedavisi öneren hekiminiz…  Babanızın kalp kapağı ameliyatı sonrasında reçeteye pıhtı önleyici ilaç yazan kalp damar cerrahisi uzmanı… KOAH hastası eşinize solunum yolu ile alınan ilaçları tavsiye eden göğüs hastalıkları uzmanı… Aile planlaması yöntemi olarak doğum kontrol hapı kullanmanızı söyleyen kadın hastalıkları ve doğum uzmanı…

Çoğu hekimin hastalarını ilaçlar ve kullanımları konusunda yeterince bilgilendirmediği kanısındayım. Devlet hastanelerinde aşırı kalabalık, özel hastanelerde ise daha çok hastaya bakıp, karlılığı yükseltme hedefi yüzünden hekimler hastalarına son derece sınırlı bir zaman ayırabiliyorlar.

Zamanın çoğu hastanın yakınmalarının dinlenmesiyle, muayeneyle ve tetkiklerin incelenmesiyle geçiyor. Sıra tedaviye gelince, reçeteyi yazan hekim ilaçların kaç kere alınacağı, ne kadar süre kullanılacağı konusunda birkaç cümle söylüyor. Ve görüşme bitiveriyor.

Peki, kortizon türündeki bir ilaçsa kullanımına bağlı ne gibi yan etkiler ortaya çıkabilir? KOAH tedavisinde solunum yolu ile alınan bir ilaç öneriliyorsa, hastanın nelerden kaçınması gerekir? Örneğin, KOAH hastası annem ilaç kullanımıyla ilgili bilgilendirilmesinin sıkıntılarını gıcık, geceleri uyutmayan öksürük krizleri ve boğazında oluşan pamukçuk benzeri oluşumlar yaşadı.

Aynı dertten muzdarip bir öğretmen arkadaşı ilaçları kullanırken ağzını iyice çalkalayıp gargara yapmazsa bu tür yakınmaların ortaya çıkabileceğini söyledi.

Gittiği özel bir hastanedeki genç doktor annemi bu konuda uyarmamıştı ama bir KOAH hastası arkadaşının ikazı imdadına yetişmişti.

Benim de başıma ne yazık ki ilaçların kullanımıyla ilgili tatsız olaylar geldi.

Doktorumun önerdiği bir boğaz pastilinin prospektüsünde  “ileus”  öyküsü olanların kullanmaması gerektiği yazıyordu. Oysa  ben bağırsak tıkanması nedeniyle geçmişte bir ameliyat geçirmiştim.

Tabii, hekimimin sözünü değil, prospektüste yazılanları dikkate aldım. Başka bir doktora danışarak farklı bir boğaz pastili kullandım. Aslında hekimlerin boğaz pastili gibi çoğumuzun önemsemediği ilaçlarda bile, kullanılmaması ve dikkatli olunması gereken durumlarla ilgili hastalarını bilgilendirmesi gerekmez mi?

Yıllar önce de jinekoloji uzmanımın doğum kontrol haplarıyla ilgili beni yanlış yönlendirmesi nedeniyle çok ciddi bir sıkıntı yaşadım. Doğum kontrol hapımı almayı unutunca  “Ne yapayım” diye doktorumu aradım. “Bugün iki tane birden al” dedi. Aldım. Ertesi sabah uyandığımda gözlerimde, dudaklarımda hafif  şişlik ve ellerimde kaşınma vardı. O güne kadar hiçbir gıda maddesine ya da ilaca karşı alerjisi olmayan biriydim. Hiç böyle bir yakınmam olmamıştı, “Sakın, bu şişliği ve kaşıntıyı doğum kontrol hapı yapmasın” diye endişelenerek prospektüsü okudum. “Kaşıntı, alerji hallerinde kesinlikle almayınız” yazıyordu. Gene hekimimi aradım, ilaç kullanım kılavuzunda yazılanları söyledim. Doktorum, “Sen al, haptan değildir. Bir şey olmaz”  dedi.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanımın tavsiyesine uyarak doğum kontrol hapını içtim. Ertesi gün gözümü açtığımda, dudaklarımdaki, göz kapaklarımda şişlik yüzünden aynadaki görüntümden korktum. Bütün vücudumda kırmızı kaşıntılı kabartılar vardı. Gittiğim alerji uzmanı “Şanslısın daha ciddi alerjik tablolar olmamış” deyince, olayın ciddiyetini anladım.

Geçtiğimiz günlerde telefonda konuştuğumuz bir arkadaşım ise pıhtı önler ilaç içmesine rağmen INR düzeyinin bir türlü ideal seviyeye gelemediğinden yakındı. “Yiyeceklerine, içeceklerine, dikkat ediyor musun peki” diye sorduğumda  “Yooo, ne ilgisi var ki?” diye sormaz mı? Eşim de pıhtı önler ilaç kullandığı için doktorumuzun bize uyarılarını bilmiş bilmiş sıraladım:

“Özellikle K vitamini açısından zengin, marul, lahana, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, bezelye, karaciğer ve alkol aşırı miktarda tüketildiğinde INR düzeyini etkileyebilir. Doktorumuz bazı ağrı kesicilerin de böyle yan etki yapabileceğini belirtiyor. Aşırı sarımsak yenmesi, yeşil çay, zencefilin fazla tüketimi de önerilmiyor” dedim.  “Doktorum bunlardan bana hiç bahsetmedi” diye yanıt verdi. Arkadaşım, Türkiye’de önde gelen özel hastanelerden birine gitmişti üstelik.

Bir hekim, yıllardır hiçbir tıbbi kongreye katılmadan sadece hasta bakıyorsa ya da kanal kanal dolaşıp sırf para kazanmaya ve kendi pr’ına yönelik işler yapıyorsa, yeni geliştirilen ilaçları, kullanım şekillerini nasıl bilecek?

İlaç firmasının tanıtım uzmanının anlattığı ya da ya da çeşitli menfaat ilişkileri içinde olduğu bir firmanın ürettiği ilacı tavsiye eden hekimler yok mu? Acaba hekimlerin ne kadarı ilaçlar, yan etkileri, kullanılmaması gereken durumlar, konusunda gereken bilgilere sahip?

Hastalık süreci., cerrahi yöntemler kadar ilaç tedavisiyle ilgili bilgilendirilmek de en temel hasta haklarının başından geliyor. Ancak bu konu, ne hastalar; ne de hekimler tarafından yeterince önemseniyor.

Diyorlar ki, prospektüsler hekimler için ve o nedenle tıbbi kelimeler içeriyor.  Ama ben bilinçli bir hasta olarak kendimin ya da yakınlarımın başıma gelen onca tatsız deneyimden sonra prospektüslerde ilaçların kullanım şekli, yan etkiler ve ilaç etkileşimleri bölümüne bakıyorum. Bir durum olursa, hemen tabii gene doktorumu arıyorum.

Çok bilmiş hastaları çoğu doktor sevmez ama ne yapayım?

esrako@gmail.com
www.esrakazancibasiilesaglik.com


İçeriği Paylaşın