Dolgu ile Ameliyatsız Burun Estetiği Yapılabiliyor

Dolgu ile Ameliyatsız Burun Estetiği Yapılabiliyor

Dolgu ile Ameliyatsız Burun Estetiği Yapılabiliyor

Bizi Takip Et


Estetik uygulamalar söz konusu olduğunda cerrahinin dışında da bazı alternatiflerle de çözüm üretilebiliyor. Özellikle son yıllarda daha fazla kullanılmaya başlanan ıslak rinoplasti yani burun dolgusu da bunlardan biri. Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, özellikle hafif kemerli ve burun ucu düşük kişilerin için bu işlemin uygun olduğunu belirtti.

Ameliyatsız burun estetiği, ip ya da dolgu uygulamaları gibi farklı şekillerde uzun zamandır yapılıyordu ancak özellikle dolgu teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte özellikle son yıllarda daha fazla tercih edilir oldu. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Plastik, Rekonstrüktif, Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, ıslak rinoplastinin geleneksel rinoplastinin yerini tam olarak dolduramasa da cerrahi işleme güvenli ve etkili bir alternatif olduğunu söyledi.

“Cerrahi rinoplasti ile karşılaştırıldığında artılarının yanında eksileri de olabilen bir işlem olmakla beraber özellikle ameliyat olmaktan korkan hastaların giderek tercih ettikleri bir seçenek olmuştur” diyen Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, “Burun dolgusu işlemi için yıllardır güvenliği ve etkinliği kanıtlanmış olan hyaluronik asit kullanılmaktadır” diye konuştu.

BURUN DOLGUSU İÇİN DOĞRU ADAY KİM?

Islak rinoplasti yani burun dolgusu işleminin kimler için uygun olduğu konusuyla ilgili Doç. Dr. Bingöl şu bilgileri aktardı: “Özellikle, burnunda hafif kemeri olan, hafif eğriliği olan ve burun ucu hafif düşük olan kişiler için dolgu uygun bir yöntem. 16-18 yaşından itibaren herkese güvenle uygulanabilir. Tedaviye hasta oturur ya da yatar konumda iken başlanır. Burun alkollü bir solüsyonla temizlendikten sonra buz veya anestezik kremler uygulanır. Eğer dolgu lokal anestezik içeriyorsa bunlara da gerek kalmıyor. Bu işlem cerrahi sonrası da uygulanabilir, revizyon gereken durumlarda revizyon ameliyatını erteleyebilir yada tamamen gereksiz hale getirebilir.”

ANINDA SONUÇ ELDE EDİLEBİLİYOR

Yaklaşık olarak 3- 4 saat süren rinoplasti işleminin aksine bu işlem sadece 15 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanmasının hasta açısından çok önemli bir kazanım olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, sözlerine şöyle devam etti:  “Bununla birlikte sonuçların işlemin tamamlanmasıyla birlikte görülmesi ve iyileşme süresinin de çok kısa olması yöntemin tercih edilme nedenleri arasında yer alıyor. Dolgu işlemi uygulanan kişi hemen evine ya da işine dönebiliyor.”

Cerrahi rinoplasti işleminin aksine bu işlemin geçici olduğunu ve yaklaşık olarak 12 ile 18 ay arasında değişen bir süre kalıcılığı olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, “Bu süre özellikle kullanılan dolgu materyalinin tipine ve hastaya göre değişkenlik gösterir. Bazı hastalar da iki yıldan sonra bile tekrarlama ihtiyacı duymayabiliyor” diye konuştu.

SİHİRLİ KELİME “UYGUN HASTA”

Şiddetli eğriliği veya kırık bir burnun onarılması veya daha rahat nefes almayı hedefleyen hastalar için bu işlemin uygun olmadığını belirten Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, ayrıca gözlük takan hastaların da bu işlem için uygun adaylar olmadığını ve işlemden sonra 2-3 hafta süre ile ağır gözlük ve güneş gözlüğü takmamak gerektiğine işaret etti. Islak rinoplasti yani burun dolgusu için sihirli kelimenin “uygun hasta” olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, her hastaya uygulanabileceğini ancak iyi sonuç alınamayacağına işaret etti. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Plastik, Rekonstrüktif, Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl  “Uygun olan hastaya yapıldığında çok güzel sonuçlar alınabilir. Bu nedenle doğru hasta seçimi ve beraberinde uzman hekimlerce yapılması önemli. Ayrıca, hastanın da işlem sonrası istenmeyen sonuçlar yaşamaması için mutlaka belirtilen kurallara uymalı. Bununla birlikte hava yolu ile ilgili düzelmenin sağlanamayacağını ve bu işlemin kalıcı olmadığını sürekli sonuç istiyorsa bu işlemin tekrarlanması gerektiği bilinmelidir. Ciddi asimetrilerin bu yöntemle düzeltilemeyeceğinin farkında olmalıdır. Hastalar kendilerinde kullanılan dolgunun hangisi olduğunu mutlaka sormalılar, özellikle işlem öncesi kullanılacak dolguyu ve yapan kişiyi araştırmalı. İşlemde kullanılan dolgunun fotoğrafını çekip saklasınlar


İçeriği Paylaşın