Dünya Sağlık Örgütü 2023’de Trans Yağın Gıdalardan Kaldırılması İçin Geri Sayımı Başlattı

Dünya Sağlık Örgütü 2023’de Trans Yağın Gıdalardan Kaldırılması İçin Geri Sayımı Başlattı

Dünya Sağlık Örgütü 2023’de Trans Yağın Gıdalardan Kaldırılması İçin Geri Sayımı Başlattı

Bizi Takip Et


DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN YAYINLADIĞI KÜRESEL RAPORDA TÜRKİYE MERCEK ALTINDA

Prof. Dr. Elif Dağlı

Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı; Dünya Sağlık Örgütü Küresel Trans Yağın Kaldırılması Raporunda Türkiye’ye özel bölüm ayrılmış ve gelecek yıl içinde en önemli gelişmeyi gösterecek ülke olacağı öngörülmüştür. Tarım ve Orman Bakanlığı görüşmeye açtığı Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği taslağında, 100 gram yağda trans yağ oranını 2 gram olarak sınırlamaktadır. 2019 sonuna kadar tamamlanması beklenen bu mevzuat halk sağlığı camiası ve gıda üreticileri tarafından desteklenmekte olup, dünya kamuoyu tarafından izlenmektedir.

Gıdalarda kullanılan trans yağ nedeniyle bütün dünyada yılda yarım milyon kişi koroner kalp hastalığı nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Endüstriyel trans yağ yerine sağlıklı yağların kullanılması, maliyeti arttırmadan, tadı değiştirmeden mümkündür. Dünya Sağlık Örgütü 2018 Mayıs ayında hükümetlere 2023 yılına kadar gıda tedarik zincirinden trans yağları kaldırmak üzere bir politika paketi sundu. Politika paketi; kanunlar ve düzenlemeler ile sağlıklı yağların trans yağların yerine geçmesini, bu konuda farkındalık yaratılmasını ve mevzuata uyumun izlenmesini içermekteydi.

Bir yıl içerisinde bir çok ülkede daha trans yağ ile ilgili kanunların hayata geçmesi ve uygulanması izlendi. Dünya nüfusunun yüzde 31’ini oluşturan 28 ülkede 2.4 milyar kişi artık trans yağ ile ilgili kanunların koruması altındadır. 2018 yılı içerisinde 24 ülke daha değişikliği benimsedi, altı ülke uygulamaya girdi. Bazı ulusötesi firmalar da trans yağı ürünlerinden kaldırmak üzere adım attı. Gelişmeler ümit verici olmakla birlikte dünya nüfusunun çoğunluğu henüz trans yağların zararlı etkilerinden korunmamaktadır.

Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Letonya, Tayland, Slovenya en iyi uygulamaları gerçekleştiren ülkeler olurken Peru, Suudi Arabistan, Uruguay trans yağ kaldırılmasını yasalaştırmışlar, Hindistan ve Türkiye mevzuat görüşmelerini sürdürmektedir. Bölgeler arasında zorunlu trans yağ sınırları belirleyen ülkelerin çoğu Avrupa bölgesinde bulunmaktadır. Danimarka, 2004 yılında, trans yağın her 100 gram yağda 2 gramı geçemeyeceğini belirleyen ilk ülkedir. Avrupa Birliği ülkeleri gıdalarda trans yağ limitini 2021 yılından itibaren yürürlüğe girmesi konusunda anlaşma sağlamış bulunmaktadır.

Türkiye Diyetisyenler Derneği 2. Başkanı ve Atılım Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Begüm Kalyoncu; “Endüstriyel olarak üretilen trans yağlar yılda yarım milyon kişiyi öldüren zehirli kimyasallardır. Trans yağ en sık kısmı hidrojenize yağda bulunuyor. Bu tip yağlar sağlıklı alternatifi olmasına rağmen fırınlanmış hamur ürünlerinin ve kızartılmış gıdaların hazırlanmasında kullanılıyor. Trans yağların sağlıklı alternatiflerle yer değiştirmesi, izleyen 25 yılda, 17 milyon kişinin hayatını kurtulacaktır. Trans yağı sağlıklı alternatiflerle değiştirmek maliyeti ve gıdaların tadını değiştirmemektedir” dedi.

Türk Kardiyoloji Derneği Lipid Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Öner Özdoğan; “Kardiyovasküler hastalıklar dünyada bir numaralı ölüm nedenidir, yılda 18 milyon kişinin ölümüne yol açmaktadır. Trans yağların kaldırılması kalp hastalığı yükünü azaltacak en etkin ve uygulanabilir yöntemlerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü; Danimarka’nın 2003’de uygulamaya başladığı gibi trans yağları, yağ içinde yüzde 1-2 ile sınırlamayı veya Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nin yaptığı gibi kısmi hidrojenize edilmiş yağları güvenli olmayan gıda sınıfına almayı önermektedir.”

Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Asiye Ayça Boyacı; “Dünyada halen 122 ülkede gıdalarda trans yağ kullanılıyor, bu nedenle beş milyar kişi kalp hastalığı riski taşıyor. Düşük gelirli hiçbir ülkede trans yağ konusunda bir kısıtlama ve düzenleme bulunmuyor. Orta gelirli ülkelerden sadece Kızgızistan, Özbekistan ve Hindistan’da bu konuda uygulanan yasalar var. Yüksek gelirli ülkelerde ise trans yağ kısıtlamaları hızla ilerliyor. 2018 yılında, 28 ülke gıda tedarik zincirinden trans yağları kaldıran politikalar benimsedi. 6 ülke trans yağ kullanımını kısıtladı. Avrupa Birliği dahil olmak üzere 25 ülke iki yıl içinde yürürlüğe girecek trans yağ düzenlemelerini kabul etti. Kalp hastalığı yükünün trans yağ konusunda önlem almakta geciken düşük ve orta gelirli ülkelerde artmaya devam edeceği öngörülebilir” dedi.

Marmara Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlığa Evet Derneği Üyesi Prof. Dr. Pınar Ay; “Amerika Birleşik Devletleri’nde trans yağın gıda tedarik zincirinden kaldırılmasının 20 yılda 130 milyon dolar mertebesinde mali yararı olduğu hesaplanmaktadır. Avrupa Komisyonu da 50 milyar euro karşılığı zararın durdurulacağını hesaplamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü Direktörü gıda sektörü temsilcilerinden ürünlerinde trans yağ kullanmamalarını talep etmiştir. Uluslararası  tanınmış gıda markaları ürünlerinden trans yağları kaldırdıklarını açıklamıştır. Uluslararası sağlık savunucusu birçok kuruluştan oluşan koalisyon, 93 ülkeye mektup göndererek gıdalarından trans yağları kaldırmalarını istemiştir.” dedi.

Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan; “Türkiye 83 milyon nüfusu ile DSÖ Avrupa bölgesinde ikinci en çok nüfusu olan ülkedir. Türkiye’de ölümlerin yüzde 89’u bulaşıcı olmayan hastalıklardan ileri gelmekte, kalp ve damar hastalıklarına bağlı erken ölümlerin üçte birini teşkil etmektedir. Kısmen hidrojenize edilmiş yağların 2017 yılında pazar hacmi 128 bin tona ulaşmıştır. Türkiye, gıdada trans yağın yüksek olabildiği Doğu Avrupa ve bazı Orta Doğu ülkelerine de ihracat yapmaktadır. Türkiye’nin de trans yağ konusunda atmış olduğu önemli sağlık adımlarının bir an önce sonuca ulaşacağını ümit ediyoruz.” dedi.

Prof. Dr. Elif Dağlı; “Marketlerde satılan paketli ve açık gıdaların trans yağ oranlarını ölçmek ve denetlemek nispeten kolaydır. Ancak, piyasadaki trans yağ içeren ürünlerin çoğunu satan küçük ve orta ölçekli işletmelerin denetimi zor olmaktadır. Türkiye’de yapılan çalışmalar gıdaların yüzde 7’sinde trans yağ oranının yüzde 2’nin üzerinde olduğunu ortaya koymuştur. Ülkemizdeki önemli bir halk sağlığı sorununu çözecek olan trans yağın tedarik zincirinden 2023 yılına kadar tümden kaldırılması kararını dört gözle bekliyoruz. Dünya Sağlık Örgütünün Küresel Trans Yağ Raporunun Avrupa Bölgesi bölümünde Türkiye’nin mercek altına alınması sorumluluğumuzu arttırmıştır. Dünya kamuoyunun bizden beklediğini yerine getirmek için sivil toplum olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Gerek sivil toplum gerekse küresel rekabet gereği gıda sanayicileri tarafından da desteklenen bu düzenlemenin her aşaması tamamlanmış olup Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’ni daha fazla geciktirmeden yayınlaması beklenmektedir.” dedi.


İçeriği Paylaşın