Gaziantep Romatizma Bilinci Oluşturmak İçin Yürüdü!

Gaziantep Romatizma Bilinci Oluşturmak İçin Yürüdü!

Gaziantep Romatizma Bilinci Oluşturmak İçin Yürüdü!

Bizi Takip Et


Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı tarafından Dünya Ankilozan Spondilit Haftası etkinlikleri kapsamında her yıl romatizmal hastalıklar hakkında bilinç oluşturmak üzere düzenlenen Romatizmalı Adımlar yürüyüşü, bu yıl hastalar, hasta yakınları ve medyanın yoğun katılımıyla gerçekleşti. Gaziantep Üniversitesi Romatoloji hekimleri ve romatizma hastalarının başı çektiği yürüyüşte katılımcılar “Romatizmaya inat, romatizma için yürüyoruz!” sloganıyla hasta sorunlarına ve alınabilecek önlemlere dikkat çekildi.

Bu yıl 10 Mayıs Salı sabahı, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde buluşan katılımcılar, Gaziantep Dülük Baba Ormanları’na kadar yaptıkları yürüyüşle ankilozan spondilit başta olmak üzere romatizmal hastalıklara dikkat çekmek için harekete geçti. Yürüyüş, herkesin katılıdığı bir kahvaltı organizasyonu ve toplu halde yapılan egzersizler ile noktalandı.

Ülkemizde halen tanı konulmamış binlerce ankilozan spondilit hastası olduğunu söyleyen Gaziantep Üniversitesi Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mesut Onat, erken tanı ve düzenli tedaviler ile bu hastalığın oluşturacağı sakatlığın kesinlikle önüne geçilebileceğini kaydetti. Gaziantep Üniversitesi Romatoloji hekimlerinden Doç. Dr. Bünyamin Kısacık ise konuyla ilgili şöyle konuştu: “Ankilozan spondilit hastalarının yaklaşık yüzde 70-80’i uzun dönemde kendi başlarına hayatlarını devam ettirebilir ve çok az kısıtlılıkları vardır. Ancak hastaların yüzde 20-30’unda uzun dönemde ciddi kısıtlılıklar gelişebilir. Erkeklerde ve erken yaşta hastalığa yakalananlarda kısıtlılık yaşama eğilimi daha belirgindir. Özellikle yeni ilaçların devreye girmesiyle hastaların kısıtlılıkları ve işgücü kayıplarında belirgin düzelmeler olmuştur” dedi.

Ankilozan spondilit nedir?

Ülkemizde yaklaşık 200.000 yetişkini etkilediği tahmin edilen ankilozan spondilit hastaları için geçerli olan en önemli risklerden biri, hastalığın seyri sırasında omurgada kamburluk gibi hareket kısıtlılığı ve şekil bozukluğu gelişmesi. Zamanla bel bölgesinden başlayarak boyun bölgesine kadar tüm omurgadaki bağlar, diskler kemikleşip omurga adeta tek kemik halini alabiliyor. Bu durumda ağrı yanında hastanın hareketlerinde de belirgin kısıtlılık oluşuyor. Özellikle ağır hastalarda (hastaların yüzde 20-30’unda) omurga kemikleri belden boyuna kadar birbiriyle tamamen kaynaşıyor.

Hastanın bel ağrısı 3 aydan uzun süredir devam ediyorsa, sabahları yataktan bel ağrısı ve tutukluk ile uyanıyorsa ve ağrı hareket edince azalıyorsa, omuz, diz ve bilek eklemlerinde ağrı ve şişme görülüyorsa hastaların en kısa sürede bir romatoloğa başvurmaları gerekiyor.


İçeriği Paylaşın