Göze Uygulanan Farklı Lazer Teknikleri

Göze Uygulanan Farklı Lazer Teknikleri

Göze Uygulanan Farklı Lazer Teknikleri

Bizi Takip Et


Göze uygulanan farklı lazer teknikleri nelerdir? Lazer tekniklerinde ne gibi gelişmeler oldu? Muayene sürecinden sonra gözü lazere uygun olmayan kişilere ne gibi çözümler uygulanabiliyor? Gerek lazer tedavisi, gerekse göz içi lens yerleştirme tedavileri için hastaların ne kadar zamanlarını ayarlamaları gerekir? Kontrole gelmeleri gerekiyor mu? Denize, havuza girebilirler mi? İstanbul Cerrahi Hastanesi Göz Sağlığı Bölümü Başkanı Op. Dr. Sinan Göker lazer tedavileriyle ilgili gelişmeleri Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

‘‘LASİK TEDAVİSİNDE HASTANIN AĞRISI OLMAZ’’

. Göze uygulanan farklı lazer teknikleri var. Bunlar nelerdir?
‘‘PRK denilen en eski lazer tekniğine 1992’de başladım. Önceleri miyoplarda sonraları da astigmatlarda uygulandı. 1994’de en avantajlı olan Lasik yöntemine geçildi ve bu yöntem lazer tedavisini popülerleştirdi. Çünkü lasik tedavisinde hastanın ağrısı olmaz ve hemen görmeye başlayabilir. Ayrıca başarı oranı da yüksektir. Lasik yönteminde kornea tabakasında flap denilen bir kapak kesilip kaldırılır ve altına lazer uygulanıp kapatılır. Yani lazer yapılan bölge, korneanın orta tabakasında kalır. Bu ameliyatı yapmanın başka yolları da çıktı ve kaliteler, başarı oranları arttı. Yüksek derecelerde de alınan başarı, buna bağlı olarak artış gösterdi. Şimdi yedi dereceye kadar hipermetrop yüzde 95 başarı ile düzeltilebiliyor. Ancak yedi, hipermetrobun üst derecelerindendir ve her yerde tedavisi uygulanmaz. Avrupa’da bile çok az klinikte yapılır. Normalde düzeltme dörde kadar yapılıyor ama bir özel bir aletle ve deneyimli hekimlerle yediye kadar uygulanabilir. Yaklaşık 20 yıldır astigmatlar da tedavi edilmektedir. Yedi derece, insan gözüne olabilecek en yüksek rakamdır. Astigmatlarda da bu dereceye kadar tedavi yapılır. Mix astigmat ve hipermetrop astigmat, yapılması en zor olanlardır.’’

. Daha çok hangi ülkelerden hastalar lazer tedavisi olmak için geliyorlar?
‘‘Almanya, Hollanda, Danimarka, İngiltere, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu’dan daha çok hasta gelmektedir.’’

Op. Dr. Sinan Göker

Op. Dr. Sinan Göker

‘‘AMAÇ SADECE NUMARAYI DÜZELTMEK DEĞİLDİR’’

. Lazer tekniklerinde ne gibi gelişmeler oldu?
‘‘Lazer ameliyatlarında kapak kesmek için kullanılan tekniklerde değişmeler oldu. Eskiden hassas bıçaklı bir teknik uygulanırken şimdi o kesme işlemi için de lazer kullanılıyor. Buna femto lasik deniyor. Bıçakla yapılan kesiye göre daha hassas oluyor. Özellikle deneyimi olmayan doktorlar için daha rahat bir uygulamadır. Bu uygulamalarda amaç sadece numarayı düzeltmek değildir. Hastanın görme keskinliği, kontrast görme ya da gece görmenin bozulması, ışık parlaması gibi problemleri de çözülür. Bunlardaki en iyi yöntem, halk arasında kartal göz diye bilinen wavefront yöntemidir. Bu yöntem gözlükle ya da kontakt lenslerle görmesi yüzde 100’e çıkmayan hastalarda uygulanır. Derece tedavi edilirken, bunlar da düzeltilerek görme keskinliği yüzde 80’den yüzde 90-100’e çıkartılır. Bütün dünyada kendini kanıtlamış, en yaygın ve en iyi yöntem femto lasik ve wavefront’tur. Son zamanlar reklamı çok yapılan no touch yöntemi tamamen aldatmacadır. İngilizce bir kelime olan no touch dokunma olmadan anlamındadır. Korneaya dokunmadan lazer yapmak mümkün değildir. Çünkü lazer, korneayı traşlamaktadır. Bugün mecbur kalınmadıkça uygulanmayan PRK tekniğinin ismi değiştirilerek yeni bir teknik gibi sunulmaktadır. PRK yönteminde hastanın 2-3 gün evde dinlenmesi gerekir. Çünkü enfeksiyonu riski vardır. Görmenin geri gelmesi iki hafta sürer. Hatta bazı hastalarda bir aya kadar uzar. Başarı oranı da düşüktür. Ayrıca yüksek hipermetrop ve yüksek astigmatlara, yaşa bağlı yakını görememe durumunda uygulanamaz. Ayrıca yurtdışında çok reklamı yapılan Smile adlı bir teknik var. Femtosecond yöntemiyle korneanın ara tabakasına iki kesi yapılıp bir parça dışarı çıkartılır. Bu da yeni bir tek değildir. 10 yıldır uygulanmaktadır. Ancak başarı oranı düşük olduğu ve korneadan çok fazla doku almak gerektiği için tercih edilmez. Numarayı düzeltmek için yapılan lazerde yüzde 95 başarı elde edildiğinde kalan yüzde 5’lik kısım için altı ay sonra ikinci bir lazer uygulanır. Ancak bu yöntemde bir daha lazer yapılamaz.’’

YÜKSEK MİYOPLARA GÖZ İÇİ LENS UYGULAMASI

. Muayene sürecinden sonra gözü lazere uygun olmayan kişilere ne gibi çözümler uygulanabiliyor?
‘‘Keratokonus gibi kornea hastalığı olan kişilere başka tedaviler uygulanır. Miyoplarda kornea uygunsa 10-12 numaraya kadar tedavi yapılır. Ama artık excimer lazerin yani lasik yönteminin numara yükseldikçe dezavantajları ortaya çıkmaya başlıyor. Onun için tercih edilmez. Yüksek miyoplara göz içi lens denen bir uygulama yapılır. Göz, damla ile uyuşturulur ve ağrısız dikişsiz bir şekilde 10 dakikada biter. Göz içi ameliyatların hiçbirinde iki göz aynı gün yapılmaz. Bir gün sonrasında yapılabilir. Fakat bu uygulama da göz için bir işlem olduğundan bazı riskleri olabilir. Ancak yeni teknolojilerle bu riskler çok azaltıldı. Şu anda geldiği noktada başarı oranı çok yüksektir. Yeni çıkan lensler sayesinde miyopta 25 numaraya kadar göz içi ameliyatlarla düzeltme sağlanabilir. Yedi numaraya kadar da astigmatlar düzeltilebilir. Örneğin 50 yaşında, yüksek miyop olan bir hastada yaşa bağlı olarak yakın görmede de problem olabiliyor ve göz içine takılan lens sayesinde ikisi birden düzeltiliyor.’’

 ‘‘MERCEK TAKILANLAR ÜÇ HAFTA DENİZE VE HAVUZA GİREMEZ’’

. Gerek lazer tedavisi, gerekse göz içi lens yerleştirme tedavileri için hastaların ne kadar zamanlarını ayarlamaları gerekir? Kontrole gelmeleri gerekiyor mu? Denize, havuza girebilirler mi?
‘‘Lazer işleminde, uzaktan gelen bir hastanın sabahtan muayenesi yapılıp öğleden sonra lazer uygulanabilir. Ama gözün dinlenmiş olabilmesi için kontakt lenslerini minimum bir hafta önceden çıkarmış olmaları gerekir. Lazeri uyguladıktan sonra ertesi gün sabah kontrolleri yapılır ve sonrasında hasta normal hayatına geri döner. Sokağa çıkabilir, işlerini yapabilir, spor yapabilir, seyahat edebilir, duş alabilir. Ancak denize, havuza, hamam ve saunaya bir hafta giremez. Mercek takılanlar ise denize ve havuza üç hafta giremez. Bir ay kadar da göz damlası kullanmaları gerekir.’’


İçeriği Paylaşın