Grip Aşıları Artık Reçete Edilmeyecek, Ancak Aşı Yok!

Grip Aşıları Artık Reçete Edilmeyecek, Ancak Aşı Yok!

Grip Aşıları Artık Reçete Edilmeyecek, Ancak Aşı Yok!

Bizi Takip Et


Aile Hekimleri ve vatandaşlar, alınan ani bir kararla karşı karşıya kaldı. Grip aşıları artık reçete edilmeyecek, sadece Aile Sağlığı Merkezlerinde yapılacak. Ama aşı henüz bu merkezlere ulaşmış değil!

İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, artık grip aşılarının aile hekimleri tarafından yapılacağının öğrenildiği belirtilerek, Sağlık Bakanlığından; “Alınacak kararlar için aile hekimlerini temsil eden kurumlardan görüş almalarını, alınacak kararların önceden bildirilmesini ve gerekli tedbirlerin alınarak uygulamaya geçilmesini talep ettiklerini” bildirdiler.

MASA BAŞINDA ALINAN KARARLAR SAHADA UYGULANAMIYOR!

Açıklamada, “Pratikte uygulanması imkânsız bir aşılama takvimi ve karşılanması imkansız maddi koşullar gerektiren bir durumla karşı karşıyayız. Aşı uygulaması işini planlamak ciddi bir iştir. Sahadaki maddi imkanları ve uygulayıcıların çalışma şartlarını bilmeden, masa başında yazılan talimatlarla işler yürüyememektedir. Pandeminin başından beri zaten var olan iletişimsizlik had safhaya ulaşmıştır. Bizler şimdiye kadar yaratılan kaosu bu güne dek kendi yerellerimizde çözmeye çalıştık, belli ölçüde de bunu başardık,  ne var ki son birkaç aydır yollanan talimatların ve uygulama taleplerinin artık Aile Hekimlerinin de düzeltemeyeceği seviyeye ulaştığını bildirmek zorundayız. Bu geri bildirimin tek amacı vardır, o da toplumun etkin, sağlıklı ve güvenli aşıya ulaşımını sağlamaktır. Sağlık Bakanlığının bizlerle basın aracılığı ile kurduğu iletişimle bu amacın yerine getirilmesi mümkün değildir. Sıklıkla yeni bir olayla ve üçüncü şahıs ya da kurumlardan aldığımız uygulamada değişiklik bilgisi ile güne başlıyoruz. Aile hekimleri olarak, 18 Aralık sabahı hasta takip sistemlerini açıp, e-nabızdan grip aşısı hakkı olan hastalara grip aşısı yazdığımızda, artık bu kişilere reçete yazamayacağımızı, aşıyı kendi dolabımızdaki aşılardan uygulayacağımızı öğrendik. Bu tür “sürpriz” durumlar hekimlerle hastaları da karşı karşıya getirmektedir.” denildi.

YETERSİZ STOKLA VE SINIRLI SÜREDE OKUL AŞILAMALARI DA TAMAMLANAMAYACAK!

Geçtiğimiz haftaya da, “okullar kapalı olduğu için okul aşılarının aile sağlığı merkezlerinde yapılacağını öğrenerek başladıkları” belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Geçtiğimiz hafta başında yollanan 30.11.2020 tarihli Halk Sağlığı Genel Müdürü Fatih Kara imzalı yazıda, normalde 1 yıl içinde yapılması gereken ilkokul 1. sınıfa ait aşıların her nedense 05.01.2021 tarihine kadar yapılıp bitirilmesi istenmekteydi. Peki, ‘bu kadar çocuğa yapılacak aşı bizlere ulaştırılıyor mu?’ sorusunun yanıtı, ‘zatürre aşısı ulaştırılıyor mu?’ sorusunun yanıtı ile aynı: Hayır. Ayrıca, planlaması yapılan bu aşılar bize yeterince ulaştırılmış olsaydı daha büyük bir sorunla karşı karşıya olacaktık. Zira bu kadar aşıyı bu kadar dar bir takvime sıkıştıran Bakanlık, bu aşıları nerede depolayacağımızı da hesap etmemişti. Her birimde en az 100 okul aşısı bekleyen çocuğa ikişer doz aşı, 300’ün üstünde 65 yaş üstü vatandaşımıza da grip ve zatürree aşısı yapılacağı hesaplanırsa ve bir aile sağlığı merkezinde bulunan aşı dolabının kapasitesi düşünülürse, gelen aşıların zayii olması dışında bir sonuç beklememek gerekir.”

COVID-19 AŞILAMASI İÇİN DE AYNI DURUMU YAŞAMAYALIM

“Muhtemelen bir ay içinde yine ya basından ya da özel şirketlerden temin ettiğimiz hasta takip sistemlerinden Covid-19 aşılarına dair yapılacakları öğrendiğimizde de aynı hayal kırıklığı ve çaresizliği yaşayacağız.” denilen açıklamada, “Halkımızın etkin, güvenli ve sağlıklı aşıya ulaşmasını, bunu da aşıya ve uygulamasına güveni sarsmadan yapmamız gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz. Evet, aşıyı uygulamak bizim işimiz ama aşı uygulaması, lojistiği ile saklanması ve uygulaması ile özen gerektiren bir süreci gerektirir. Bu süreci saha temsilcilerini dinlemeden, onlardan fikir ve öneri almadan yönetmek mümkün değildir. Henüz sağlık çalışanlarımızın bile ulaşamadığı grip aşılarının halkımıza aile hekimliğinden temin edilip yapılacağını söylemek tam da bu sürecin sağlıksız yürütülmesinin örneği olarak önümüzde durmaktadır. Halkımıza üzülerek açıklamak zorundayız ki, Aile Sağlığı Merkezlerimizde; Grip Aşısı yoktur, T.C. Sağlık Bakanlığı ne kendi personeline ne de halkımıza henüz grip aşısı yollamış değildir. Zatürre (KPA) aşısı yoktur, ne zaman yeteri miktarda geleceği bilgisi de yoktur. Okul aşıları da yeterli sayıda değildir, sizin çocuğunuza sıranın ne zaman geleceği bilgisi de yoktur. Suçiçeği aşısı da yoktur, uzun zamandır suçiçeği aşısı yapamıyoruz ve ne zaman yapabileceğimiz bilgisi de bizde yoktur. Corona aşısı da henüz yoktur, bu aşının kim tarafından ne zaman ve kimlere, nasıl uygulanacağı konusunda da bir bilgimiz yoktur. Bu arada pek yakında uygulanacak corona aşısının yan etkilerini de 15 gün boyunca telefonla takip edeceğimiz bilgisini de bu gün yine bir haber kanalından öğrendik, bununla ilgili de başka bir bilgimiz yoktur. Sahada habersiz yazılan yazılar ve uygulatmaya çalışılan süreçler yüzünden;  Erişkinler ve çocuklar aşısız kalıyor, bağışıklama sağlanamıyor.” diye belirtildi.

AŞIYA GÜVENİN SARSILMAMASI İÇİN TEDBİRLER ÖNCEDEN ALINMALI

İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Yönetim Kurulu, Aile hekimlerinin bu aksaklıklar nedeniyle hastalarla karşı karşıya geldiğini, hakaret duyduklarını, şiddetle karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, şunları belirttiler:

“Tüm halkımızın etkin, güvenli ve sağlıklı aşıya ulaşabilmesi adına; varolan ve gittikçe daha da büyüyeceğini bildiğimiz kaosun önünün alınabilmesi adına, milyonlarca doz aşının saklanacak dolap bulunamadığı için zayii olmaması adına, yapılması planlanan milyonlarca doz corona aşısına olan güveni daha da sarsmamak adına, Bakanlığımızın aşı lojistiği ve uygulaması konusunda karar vericilerine sesleniyoruz: Sahada bizler tarafından bir uygulama yapılacaksa lütfen bizimle temas edin ve görüşlerimizi alın. Sahadaki fiziki şartları görmeden, aile sağlığı merkezlerinin yapılarını, işleyişlerini, orada yürüyen diğer süreçleri dikkate almadan verilen kararların sahada karşılığı yoktur. Bu tür oldubittiler ve emrivakiler hepimize zarar vermektedir. Karşılıklı diyalog ve şeffaf bir süreç istiyoruz, aynı gemide olmak demek birlikte o gemiyi yüzdürme çabası göstermek demektir.”


İçeriği Paylaşın