Hangi Hormon Ne İşe Yarar?

Hangi Hormon Ne İşe Yarar?

Hangi Hormon Ne İşe Yarar?

Bizi Takip Et


Görme kaybı, baş ağrısı, adet düzensizlikleri; kilo fazlalığı, hipertansiyon ve diyabetle seyreden metabolik sendrom… “Vücudun orkestra şefi” olarak adlandırılan hipofiz bezindeki rahatsızlıklar, önemli sağlık problemlerine neden olabilmektedir.

Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Erol Bolu, hipofiz hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

HANGİ HORMON NE İŞE YARAR?

Hipofiz bezi hastalıkları, fonksiyonların fazla olduğu “hiperfonksiyon”, az olduğu “hipofonksiyon” durumları ve bu bölgenin fonksiyonlarını engelleyen kitle etkisinin ön planda olduğu iyi huylu tümörlerden oluşmaktadır. ACTH adı verilen hormon, böbrek üstü bezlerinde kortizolü kontrol etmektedir.

TSH isimli hormon da tiroidi uyaran ve kontrol eden bir hormondur. Vücutta üreme fonksiyonlarını ilgilendiren FSH ve LH hormonu, erkekte testisleri; kadında ise yumurtalıkları kontrol etmektedir. Büyüme ile ilgili olan hormon IGF1, karaciğerden salınan bir başka hormonu uyararak büyümeyi ayarlamaktadır. Prolaktin hormonu; üreme, meme gelişimi ve süt verme ile ilgili fonksiyonları kontrol etmektedir. ADH hormonu ise; idrarın yoğunlaştırılarak atılmasını sağlayan bir hormon olarak bilinmektedir.

GÖRME KAYBI ORTAYA ÇIKABİLİR

Bu hormon fazla çalışabildiği gibi az çalışması durumu da söz konusu olabilmektedir. Bu bölgelerde iyi huylu tümörler görülebilmektedir. Neden oldukları basıya bağlı olarak baş ağrısından görme kaybına kadar birtakım problemler görülebilmektedir.

KADIN VE ERKEKTE AYRI ŞİKAYETLER GÖRÜLEBİLİR

Prolaktin salgılayan hipofiz adenomları kadında ve erkekte farklı şikayetlere yol açabilmektedir. En önemli yakınma cinsel dürtülerde azalmadır. Şikayetler, kadınlarda adet görmeme, memeden süt gelmesi; erkeklerde ise cinsel isteksizlik ile sakal ve bıyık gelişiminin azalması şeklinde de görülebilir.

Aynı zamanda prolaktin yüksekliği, metabolik sendrom benzeri tablolara dönüşebilir; yani insanlarda diyabete kadar gidebilen problemlerin başlangıcına yol açabilmektedir.

KADINLARDA KILLANMA NEDEN OLUR?

ACTH hormonunun salgılanmasına bağlı olarak kortizol yükselmektedir. Bu durum Cushing’ sendromuna yol açabilmektedir. Bu durumda metabolik sendrom belirtileri ve kadınlarda kıllanma ortaya çıkabilmektedir. Tam ortaya çıkmamış Cushing’ sendromu toplumda sık görülmektedir. Bu hastalıkların yakalanabilmesi için de hipofiz bezinin değerlendirme testlerinin yapılması gerekmektedir.

EL VE AYAKTA BÜYÜME VARSA

Büyüme hastalığı olan Akromegali; el ve ayakta büyüme, burun ve çenede ileriye doğru büyüme, diş aralıklarının artması şeklinde görülen görünümlere neden olurken diyabet ve hipertansiyonun eşlik edebileceği pek çok bulgu görülmektedir. Adet gecikmesi ile tüylenme problemi olan, beraberinde kilo problemi görülen kadınların değerlendirilmesi gerekmektedir.

Cinsel isteksizlik problemi yaşayan, sakal ve bıyığı seyrek çıkan, kilo problemi yaşayan erkeklerin kontrol edilmesi gerekir. Vücutta çatlakların oluşması, derinin giderek incelmesi ve morarmaların görülmesi hipofiz bezi hastalıklarının bulgularıdır.

TEDAVİ ŞEKLİ KİŞİYE GÖRE DEĞİŞEBİLİR

Cushing’ sendromunda öncelikli tedavi cerrahi müdahaledir. Tümörlerin anatomik olarak hipofizdeki yerleşimi çok önemlidir ve bunların kişiye zarar verilmeden alınması gerekmektedir. Akromegalide, ameliyatsız tedavi de mümkün olabilmektedir. Bu hastalara birtakım ilaç tedavileri uygulanabilmektedir.

Hipofiz bezi, görme sinirlerine çok yakın bir organ olduğundan, bu organın ani büyümesi görme sinirlerine bası yapmaktadır. Buna bağlı olarak yan görüşlerin tamamen yok olması hatta kişilerde körlüğe kadar giden durumlar yaşanabilmektedir. Bu yakınmaları olan hastalara hemen cerrahi müdahale yapılmalıdır.

TEDAVİ SONRASI TAKİP ŞART

Prolaktin adenomlarında ise; görme ile ilgili bası ve ani kanamalar hariç tamamen medikal tedavi uygulanmakta ve gayet başarılı sonuçlar alınmaktadır. Cushing’ sendromu ve akromegalide bir tür radyoterapi yöntemi olan gamma knife yöntemleri de tedavide kullanılabilir.

Bu tedavi yöntemlerinin bir başka önemli tarafı da yapılan cerrahi ve radyoterapi sonrasında hastalarda problem yaratan hormonun dışındaki hormonların da eksikliklerinin ortaya çıkabilmesidir. Bu nedenle hastaların ameliyat sonrası dönemlerde de bu yetmezlikler yönünden takip ve tedavi edilmeleri gerekir.


İçeriği Paylaşın