Hipertansiyon TIR’ı 3. Kez Türkiye’nin Tansiyonunu Ölçüyor

Hipertansiyon TIR’ı 3. Kez Türkiye’nin Tansiyonunu Ölçüyor

Hipertansiyon TIR’ı 3. Kez Türkiye’nin Tansiyonunu Ölçüyor

Bizi Takip Et


Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın onayı ve desteğiyle düzenlediği “Türkiye’nin Tansiyonunu Ölçüyoruz” kampanyasının üçüncüsü başlıyor. İki yılda 60 bini aşkın kişiye ulaşılan kampanya kapsamında Hipertansiyon TIR’ı; 11 Mayıs’ta Sivas Kongre Binası yanı, 13 Mayıs’ta Eskişehir Vilayet Meydanı, 15 Mayıs’ta Kocaeli pazar alanı, 16 Mayıs’ta Kadıköy Meydanı, 17 Mayıs’ta da Beşiktaş Meydanı’nda taramalar yapacak.

TIR’ın uğradığı illerde aynı zamanda sağlık ocaklarında ve kamyon kooperatiflerinde ölçümler yapılacak, vatandaşa bilgi broşürleri dağıtılacak. Rock grubu Gripin de projeye verdiği destek kapsamında 17 Mayıs günü Beşiktaş’taki tarama etkinliğine katılacak.

Boehringer Ingelheim’ın ana sponsorluğunda, Novartis, Pfizer, Glaxo Smith Kline, Omron ve Scania’nın desteğiyle hayata geçirilen “Türkiye’nin Tansiyonunu Ölçüyoruz” kampanyasıyla bir hafta içinde 1500 km yol yapılarak 35 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.

TÜRKİYE’DE  10 KİŞİDEN 3’Ü HİPERTANSİYON HASTASI

Hipertansiyonun dünyada ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer aldığını belirten Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Sindel, “Ülkemizdeki her 4 ölümden 1’i, tansiyonun kontrol edilmesi ile önlenebilir. Amacımız, toplumda hipertansiyonla ilgili bilgi, tutum ve davranış değişikliği yaratmak, Türkiye’nin hipertansiyon istatistiklerini iyi yönde değiştirmektir. 10 yılda tüm Türkiye’yi kapsamayı hedefliyoruz” dedi.

Hipertansiyonun dünyada görülme sıklığının giderek arttığını ifade eden Prof. Dr. Sindel, “2000’li yılların başında dünyada 972 milyon hipertansif vardı. Yıllar içinde hızla yükselen bu rakamın 2025 yılında 1,56 milyarı bulacağı tahmin ediliyor. Hipertansiyonun bu kadar hızlı yayılmasında endüstriyelleşmenin rolü büyük. Beslenme alışkanlıklarının fast-food tarzı beslenmeye kayması ve tüketilen tuz miktarının artması, insanların masa başı işlerde daha fazla çalışması dolayısıyla yetersiz fiziksel aktivite, diyabetin görülme oranının artması gibi nedenler, bu düşündürücü rakamlardan sorumludur” şeklinde konuştu.

“TUZ DEMEK, HİPERTANSİYON DEMEK”

Aşırı tuz tüketiminin, hipertansiyonun en önemli nedenlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sindel, “Tuz demek hipertansiyon demek. Sağlık konusundaki hassasiyetiyle bilinen Amerika Birleşik Devletleri bu konuda düğmeye bastı. Bu yıl yürürlüğe girmesi hedeflenen yasa uyarınca, hazır gıda üreticileri ve restoranlar ürünlerine tuz limiti koymak zorunda olacak. ABD Sağlık Bakanlığı, her yıl yüz binlerce Amerikalının kalp krizi ve felç geçirmesine neden olan aşırı tuz tüketimini yüzde 10 oranında düşürmeyi ve sağlık giderlerinden 32 milyar dolar tasarruf elde etmeyi hedefliyor. Hipertansiyonun bu ülkeye yıllık maliyeti 75 milyar dolara yakın. Benzer bir yasanın ülkemizde de hayata geçirilmesi, hipertansiyonla mücadelede önemli bir adım olacaktır” dedi.

“BEBEKLERDE BİLE HİPERTANSİYONA RASTLANIYOR”

Hipertansiyonun artık her yaş grubunun hastalığı olarak kabul edildiğini ve genetik bir özellik de taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Sindel, “Geçmişte tansiyonun yaşa bağlı olarak yükseldiği düşünülürdü ve yaşlı kişilerde ortaya çıkması normal kabul edilirdi. Günümüzde bu inanış terk edildi. Anne-babada hipertansiyon olması, hastalığın çocukta görülme olasılığını yüzde 50`ye çıkarıyor. Günümüzde hipertansiyona bebeklerde bile rastlanıyor” diye konuştu.

“HİPERTANSİYONUN FARKINA VARIN”

Ülkemizde hipertansiyonun görülme sıklığının 6 yılda yüzde 31’den 41’e yükseldiğinin altını çizen Prof. Dr. Sindel, şunları söyledi:

“2003’te yaptığımız Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması’nda saptadığımız yüzde 31,8’lik görülme oranının 2009’da “Türkiye’nin tansiyonunu ölçüyoruz” projesi kapsamında yapılan taramada yüzde 41,1’e yükseldiğini gördük. Bununla birlikte, halkımızın tansiyon ölçtürme alışkanlığının güçlendiğini de gözlemliyoruz. 2003’te halkımızın yüzde 32’sinin daha önce hiç tansiyon ölçtürmediğini belirlemiştik. Bu rakamın, ‘Türkiye’nin Tansiyonunu Ölçüyoruz 2009’ projesinde yüzde 10’lara kadar gerilediğini görmekten mutluluk duyuyoruz. Hipertansiyonla mücadelede ilk adım, bu gizli katilin farkında olup düzenli tansiyon ölçtürme alışkanlığı kazanmaktır.”

2009 kampanyasının ayrıntılı verilerine ve hipertansiyonla ilgili detaylı bilgilere www.turkiyenintansiyonu.org ve www.turkhipertansiyon.org adreslerinden ulaşılabilir.

HİPERTANSİYON HAKKINDA BİLGİ

–    Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hipertansiyon “önlenebilir ölüm nedenleri” içinde ilk sırada.
–    2025’te dünyada hipertansiyon görülme sıklığının %60 artacağı ve Türkiye için artış hızının %80 olacağı öngörülüyor.
–    T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizdeki her 4 ölümden 1’i, tansiyonun kontrol edilmesi ile önlenebilir.
–    Hipertansiyonu önlenmedeki en önemli adımlardan biri, tuz tüketimine kısıtlama getirmek. Ülkemizdeki tuz tüketimi, sağlıklı bir yaşam için önerilen miktardan yaklaşık 3 kat fazla. Aşırı tuz tüketimi yıllar içinde hipertansiyon gelişimine davetiye çıkarıyor.

Türkiye’nin Tansiyonunu Ölçüyoruz – 2009 kampanyası sonuçlarına göre;

o    Türkiye’de hipertansiyonun görülme sıklığı %41,1
    İstanbul: % 43,1
    Ankara: % 41,9
    Antalya: % 34,4
o    Tansiyonu ölçülenlerin yüzde 10,5’i daha önce tansiyonunu ölçtürmemiş.
    Ölçtürmemiş olanlar içinde hipertansif oranı: %25,9
    Ölçtürmüş olanlar içinde hipertansif oranı: %42,9
o    Tansiyonu ölçülenlerin yüzde 26,7’si sigara kullanıyor.
o    Halkın yüzde 35’i tansiyonun yüksekliği için ilaç kullanmıyor.


İçeriği Paylaşın