Kadınların Ölüm Nedenlerinde Kalp Hastalıkları İlk Sırada

Kadınların Ölüm Nedenlerinde Kalp Hastalıkları İlk Sırada

Kadınların Ölüm Nedenlerinde Kalp Hastalıkları İlk Sırada

Bizi Takip Et


Kalp damar hastalıkları, kadınlarda yaşam kalitesini azaltan en önemli nedenlerden biri. ABD, birçok gelişmiş ülke ve Türkiye’de de koroner kalp hastalığı, kadınlarda birinci sırada yer alan ölüm nedenleri arasında yer alıyor.

Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Özlem Esen, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” öncesinde, kadınlarda ölüm nedenleri sıralamasında birinci olan “kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri” hakkında bilgi verdi.

İLK KALP KRİZİ KADINLARI DAHA ÇOK VURUYOR

ABD`de kalp hastalığı nedeniyle toplam ölüm hızının son 20-30 yılda azalmış olmasına karşın, bu azalma erkeklere göre kadınlarda daha yavaştır. Yeni araştırmalar, erkeklere göre kadınların ilk kalp krizinden sonra daha olumsuz bir durumda olabildiklerini doğrulamaktadır.

Bilimsel bir çalışmada, ilk kalp krizini izleyen 1 ay içinde ölüm riskinin, 6 ay içinde de ölüm riski ve yeniden hastaneye yatma gereksiniminin erkeklere göre kadınlarda daha yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırmacılar, ilk kalp krizinden sonra kadınlarda ölüm riskinin erkeklere göre yüzde 70 daha fazla olmasının, hastalığın daha ağır seyretmesinden ve kalp kriziyle ilişkili komplikasyonlardan kaynaklanabileceğini saptamışlardır.

MENOPOZ DÖNEMİNDE VE İLERİ YAŞTA DAHA ÇOK DİKKAT EDİLMELİ

Kadınlarda kalp krizi riski, menopoz dönemi yaklaştıkça artmakta ve bu artış, yaş ilerledikçe devam etmektedir. Çalışmalarda, menopoz sonrası dönemde olan kadınların kanlarındaki kolesterol düzeylerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırmacılar, kadınların vücutlarında meydana gelen değişmelerin, yaşlanma, kilo alma ve düşük östrojen hormonu düzeylerini de içeren, menopoza bağlı etkilerden kaynaklanabileceğini düşünmektedirler.

Kadınlarda yaşlandıkça özellikle postmenapozal dönemde kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm artmaktadır. Koroner arter hastalığının klinik semptomatolojisi, epidemiyolojisi, risk faktörü prevelansı, teşhis yöntemlerine, girişimlere cevap açısından iki cins arasında farklılıklar vardır. Kadınlarda sadece gebelikte görülen veya derecesi artan hastalıklar da vardır. Gebelik hipertansiyonu ve gebelik kardiyomyopatisi bunlara iki örnektir.  

HİPERTANSİYON VE DİYABET, RİSKİ ARTIRIYOR

Kadınlar için koroner arter hastalığı açısından en büyük handikap, bu hastalığın yıllarca erkek hastalığı olarak daha fazla kabul görmüş olmasıdır. Kadınlar yaşlandıkça azalan östrojen düzeyi ile birlikte kalp hastalıkları ve inmeye karşı olan direnç azalmaktadır.

Altmış yaşına kadar 5 erkekten biri bir koroner kalp hastalığı ile karşılaşırken bu oran kadınlar için 1/17 olarak saptanmıştır. Altmış yaş üzerinde ise hastalığın görülme riski her iki cins için de eşitlenmektedir. Menopoz sonrası dönemde koroner arter hastalığı kadınlar için önemli bir sağlık sorunudur. Bu dönemde ölümlerin yüzde 25 nedenini oluşturmaktadır.

Kadınlarda koroner arter hastalığı için en önemli risk faktörü hipertansiyondur. Kadınlarda yaşla birlikte ortaya çıkan hipertansiyon yetmiş yaş üzerindeki kadınların yüzde 80’inde görülmektedir. Diyabet de kadınlardaki koroner arter hastalığı riskini 3 kat artırmaktadır.

VAKİT KAYBETMEDEN UZMANA BAŞVURUN

Koroner arter hastalığının kesin tanısında kullanılan koroner anjiyografiye kadınların erkeklere kıyasla daha seyrek gönderildikleri saptanmıştır. Aynı zamanda koroner anjiyografi uygulanan kadınlarda erkeklere kıyasla daha az bypass veya balon anjiyoplasti yapıldığı da saptanmıştır.

Erkeklere göre koroner damar içine girişim yapılan kadınlarda hipertansiyon, lipid bozuklukları, diyabet ve eşlik eden diğer hastalıklar daha yüksek oranda bulunmaktadır. Kadınların koroner damar çapları daha küçük bulunmasına koroner girişim başarı oranları erkeklerle benzerdir. Ancak koroner girişim işlem başarısı erkeklerle benzer olmasına rağmen hastane içi mortalite (ölüm) kadınlarda 10 kat daha fazladır.

FAZLA KİLOLARINIZI VERİN, SİGARAYI BIRAKIN

Türk toplumunda kadınlarda aşırı kiloluluk, sigara içiciliği ve yüksek tansiyon oldukça yüksek oranlardadır. Obezite kadın sağlığı için önemli bir tehdit unsurudur. Obezitenin en önemli göstergelerinden biri olan bel çevresi genişliği kadınlarda kırklı yaşlarda artmakta, altmışlı yaşlarda da en yüksek değerlerine ulaşmaktadır. Bu yaş grubundaki Türk kadınlarının yüzde 72’si bel çevresi kiloluğuna sahiptir.

Tedavide yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıkları çok önemlidir. Kadınlarda aşırı kilo sorununun menopozla belirginleştiği düşünüldüğünde, menopoz öncesi dönemde kadınlar için düzenli egzersiz yapma, düşük kalorili beslenme ve sigaradan uzak durma gibi koruyucu yaşam tarzı alışkanlıkları önem kazanmaktadır.

Kadınlarda kırk yaş öncesi kalp krizi, damar içi pıhtı oluşumunun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumun; sigara içimi, doğum kontrol hapı kullanımı, depresyon, stres ve anksiyeteyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. 20-40 yaş arası kadınların yüzde 25’i sigara içerken bu oran ellili yaşlardan itibaren yüzde 8’li oranlara düşmektedir.


İçeriği Paylaşın