Kalça ve Diz Ağrılarının Ameliyatsız Tedavisi

Kalça ve Diz Ağrılarının Ameliyatsız Tedavisi

Kalça ve Diz Ağrılarının Ameliyatsız Tedavisi

Bizi Takip Et


Kalça ve diz ağrılarının tedavisinde uygulanan yöntemleri Algoloji (Ağrı) Uzmanı Prof. Dr. Emine Nur Tozan Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

Algoloji uzmanları hangi ağrılara çözüm sunabiliyor?
Dünya üzerinde kronik ağrı ile ilgili olarak en çok bel ve baş ağrılarını görüyoruz. Bel ağrılarının çoğu da kalça ağrılarıyla karıştırılıyor. Özellikle orta yaş ve üzerindeki kadınlarda ve erkeklerde kalça muayenesini yapıp kalça eklemlerinde bir anormallik var mı, yok mu incelenmelidir.

Diz ağrısı, daha net olarak hastaların kendilerini ifade edebildiği ağrılardandır. Örneğin çocukluk döneminden itibaren yaşanan travmalar, kronik romatizmal hastalıklar, kronik uzun süreli kilolar, yaşanan ameliyatlar sebep olabiliyor. Bunların hepsi kalça anatomisinde birtakım eklem deformiteleri, ödem, bursit dediğimiz sorunlarla, kalça ekleminin doğal yapısını bozan hastalıklarla da karşımıza gelebiliyor. Hastanın tek tedavisi şansı cerrahi değilse, hasta ameliyat olmak istemiyorsa ya da doktor operasyonu gerçekleştirmek istemiyorsa ağrı uzmanları olarak hastanın kalçasına ya da dizine müdahale ediyoruz.

EKLEMLER YENİLENİYOR

Kalça ve diz ağrılarının tedavisinde hangi yöntemler uygulanıyor?
Kalça ve diz eklemindeki ağrıya sebep olan iki ana başlık vardır. İlki anatomik yapının bozulması yani mekaniğinin bozulmasıdır. Diğeri de ağrı olan bölgedeki yapıların eskimesidir. Eğer mekanik bozulmuşsa, bursit ya da ödem varsa öncelikle bunu ortadan kaldıracak bir yöntem ile yaklaşıyoruz. Daha sonra da eki canlılığı kazandırmak için yöntemlere başvuruyoruz.

Bozulan mekaniği tamir etmek için öncelikle, özel noktalara radyofrekans ısı veriliyor ve alandaki bozukluklar, ödem ve bursit tedavi ediliyor. Daha sonra da kök hücre, PRP gibi yeniden canlandıracak yöntemlerle dokunun yüzeyine ya da eklemin kıkırdağına yenilenme için enjeksiyon yapılıyor. Buradaki temel amaç, mekaniği bozan hücreyi tekrar yenilemektir. Hastanın yatışı, işlemin yapılması, taburcu olması 5-6 saati buluyor. Cerrahiden de en önemli farkı bu oluyor. Çünkü cerrahi sonrası uzun yatış süresi, fizik tedavi gerektiriyor. Ağrı tedavisi alternatif tedavi değildir. Kesinlikle ameliyat olması gerekmeyen hastalara uygulanmaktadır.

Prof. Dr. Emine Nur Tozan

PRP VE KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ İLE DESTEKLENİYOR

Kalça ve diz ağrılarında radyofrekans nasıl uygulanıyor?
Radyofrekans işlemi, eklem içerisindeki belli noktalara hastaların hissetmediği 42-80 derecelik ısılarla yapılan uygulamalardır. İşlem sonrası ödem, şişlik, bursit ortadan kalkar. Beraberinde de PRP ya da gerekirse kök hücre uygulanır. Uygulamalar aynı seansta arka arkaya yapılır. Bazı durumlarda da ozon gazıyla eklemler açılabilir ve yine arkasından da PRP ya da kök hücre uygulanır.

İşlemler ameliyathane ortamında steril koşullarda, özel bir skopi cihazı kullanılarak yapılır. Genel anestezi yapılmaz, hastanın ağrı hissetmemesi için bilincinin tamamen kapanmadığı uyku hali dediğimiz sedasyon uygulanır. Hastanın durumuna ve yapılan tedaviye cevabına göre de seansların sayısı belirlenir. Örneğin sporcular özellikle de diz ağrıları olduğunda senede bir defa ya da altı ayda bir gelip ozonla eklemlerini açtırabiliyor, ardından da bir ay içerisinde üç kez PRP yaptırabiliyorlar. Bu şekilde çok hızlı bir toparlanma süreçleri oluyor.

PRP VE KÖK HÜCRE TEDAVİSİ NEDİR?

PRP Ve Kök hücre nedir? Nasıl uygulanırlar?
Temel yapımızda hayatımızın sonuna kadar kendimizi yenileyecek birtakım maddeler, hormonlar vardır. PRP hastadan alınan bir miktar kanın, santrifüj edilerek ayrıştırılması ve daha sonra hücreleri yeniden canlandıracak olan hormonlara enjekte edilmesidir. Diyelim ki bu bir birim ise bu kök hücrede yüz ya da bin birimdir. Kök hücre de kemik iliği, karın ya da başka bir yağlı dokudan alınarak oluşturulur. PRP daha basit ve maliyeti daha düşük bir yöntemdir. 15 dakika gibi bir sürede yapılır. Kök hücre PRP ye göre biraz daha maliyetlidir. Yaklaşık 3-6 saat içerisinde elde edilir. Ancak kök hücre uygulanan hastaların geri dönüşleri de çok daha iyidir. PRP’de trombositten zengin plazmalar kandan ayrıştırılır, kök hücre tedavisinde ise kişinin dokusundan kemik iliğinden alınarak ayrıştırılır. Bu iki işlemin birbirinden farklı olarak uygulama kuralları vardır. Her hastaya PRP, kök hücre uygulanamaz.

PRP ve kök hücre kalça ve diz ağrılarında kimlere yapılabilir? Kimlere yapılamaz?
Öncelikle vücutta tanımlanmış kronik hastalıkları biz liste ederiz ya da geçmişte kanser öyküsü olan kemoterapi, radyoterapi görmüş kemik ya da kasla ilgili bir tümör kemik iliğiyle ilgili bir tedavi görmüş hastalara bu tedaviler uygulanamaz. Bu nedenle hasta hikayesi önemlidir ve iyi bir laboratuvar araştırması gerekir. İşlem sonrası hastalar hemen değişimi anlamazlar. Çünkü eklemlerdeki etkisini birinci hafta, ikinci hafta, hatta üçüncü haftada artarak gösterir. PRP’nin etkisi daha hızlı ortaya çıkar.  Kök hücrenin etkisi biraz daha yavaş ortaya çıkar. Ama daha uzun süreye yayılır, daha kalıcıdır. PRP’yi bir ay içerisinde iki-üç kez yapılması gerekirken; kök hücreyi senede bir ya da iki senede bir yaptırmak gerekebilir. Hastalar hemen ertesi gün işine gidebiliyorlar, normal günlük hayatlarını idame ettirebiliyorlar. Bu yöntemlerin en büyük avantajlarından biri de budur.


İçeriği Paylaşın