Kalp Kapağı Tedavisinde TAVİ Yöntemi

Kalp Kapağı Tedavisinde TAVİ Yöntemi

Kalp Kapağı Tedavisinde TAVİ Yöntemi

Bizi Takip Et


Dünya nüfusu hızla yaşlanırken, yaşla birlikte sıklığı artan kalp hastalıkları dünya genelinde daha da yaygın hale geliyor. Kalp hastalıklarından biri olan aort darlığı ise, ileri yaşlarda daha sık görülen kalp kapak hastalığına neden oluyor. Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Uğur Arslan, kalp kapaklarındaki ciddi darlık nedeniyle ameliyat olması gereken ancak anestezi alması halinde yüksek ölüm riski taşıyan kalp kapağı hastalarında ameliyatsız müdahaleye imkân tanıması sebebiyle fark yaratan TAVİ işlemi hakkında önemli bilgiler verdi.

Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Uğur Arslan, kalbin çalışma şekli ve aort kapak darlığı konusunda şunları söyledi: “Kalbimiz, vücuda gerekli besin maddelerini ve oksijeni sağlayan kanı damarlar içinde hareket ettiren, kendiliğinden kasılabilme yeteneğine sahip kas grubundan oluşan bir pompadır. Kalbimiz dört odacıktan oluşur. Bu odacıklar ve damarlar arasında bulunan kalp kapakları kan akışını kontrol eder. Bütün kapakların kalbin çalışmasında ayrı ayrı önemi olsa da, özellikle vücuda kanın pompalanmasını sağlayan kalbin sol alt bölümü ile tüm vücuda kanın dağılmasını sağlayan ana damar arasındaki kapak ayrı bir öneme sahiptir. Bu kapakta özellikle ilerleyen yaşla birlikte kireçlenmeler ortaya çıkmakta, bu kireçlenmeler kapakta daralmalara neden olmakta ve “aort darlığı” denilen ve en sık olarak ileri yaşlarda görülen kalp kapak hastalığına sebep olmaktadır. Aort darlığı hafif, orta ve ciddi olarak üç ayrı grupta incelenir. Bu ayrım kapak alanına göre yapılır, kapak alanı ne kadar azalırsa yani kapak ne kadar daralırsa hastalığın da ciddiyeti artar. Aort darlığının görülme sıklığı yaş ilerledikçe artar. 75 yaş üzerinde 8 hastanın birinde orta ve ciddi aort darlığı olduğu bildirilmiştir.”

İLERİ YAŞTAKİ VE RİSK GRUBUNDAKİ HASTALAR İÇİN KALP KAPAĞINA AMELİYATSIZ MÜDAHALE

Doç. Dr. Uğur Arslan aort daralmalarının tedavisinde gelinen noktayı şöyle özetledi: “Kapak alanında üçte bir oranında daralma oluşursa ana atardamara atılan kan miktarı belirgin olarak azalır. Bu nedenle hastalarda göğüs ağrısı, bayılma ve nefes darlığı gibi yakınmalar görülebilir. Bu şikayetleri olan  hastalar ani kalp ölümü nedeniyle beklenmedik bir anda hayatını kaybedebilir. Aort kapağının belirgin olarak daralmasıyla ortaya çıkan ciddi aort darlığının şu anki tedavisi açık kalp cerrahisi ile kapağın değiştirilmesidir. Ancak cerrahi işlem için yüksek risk grubuna giren hastalarda yani eşlik eden kalp yetmezliği, akciğer, karaciğer ve böbrek hastalıkları olan hastalarda ve daha önce açık kalp cerrahisi geçirmiş olan hastalarda ameliyatsız bir müdahale yöntemi olan “TAVİ” yöntemi uygulanır. “Transkateter aort valfi implantasyonu” anlamına gelen TAVİ her hastaya uygulanan bir yöntem değildir, ancak ameliyat olmak için yüksek risk taşıyan genel anestezi alamayacak olan hastalarda tek seçenek açık kalp ameliyatı ve dolayısıyla anestezi gerektirmeyen TAVİ yöntemidir.

TAVİ, HASTALARIN İYİLEŞME SÜRESİNİ KISALTIYOR

Doç. Dr. Uğur Arslan TAVİ işlemi hakkında önemli bilgiler verdi: “Dünyada 10 yılı aşkın süredir, Türkiye’de ise 2009 yılından beri uygulanan TAVİ işlemi özet olarak, “kateter kullanılarak aort kalp kapağı yerleştirilmesi” şeklinde açıklanabilir. Bu işlemin açık kalp cerrahisinden ciddi farkları mevcuttur. TAVİ işlemi göğüs duvarı açılmadan, tercihen kasık damarı kullanılarak gerçekleştirilir. Kasık damarından kalbe ulaşılıp, teller ve balonlar kullanılarak kalp kapağı geçilir. Daralmış kapak önce bir balon ile genişletilir. Ardından aynı sistemle yeni kapak, eski hastalıklı kapağın içine yerleştirilir ve çalışmaya başlar. TAVİ kasıktan yapıldığı takdirde genel anestezi, yani narkoz kullanımı veya göğüs kafesinin kesilmesi gerekmez. Bu sayede hastaların iyileşme dönemi kısalır.

TAVİ, AMELİYAT OLAMAYACAK DURUMDAKİ KALP KAPAĞI HASTALARINA UMUT OLUYOR

Doç. Dr. Uğur Arslan TAVİ işleminin avantajlarını ve risklerini şöyle özetledi: “Bu işlemin en önemli avantajı ameliyat olamayacak durumda olan ve ciddi aort darlığı bulunan hastalar için tek seçenek olması ve bu hastalarda beklenen yaşam süresini uzatmasıdır. Ancak tabii ki bu yöntem basit ve risksiz değildir. Eğer işlem başarılı olursa hastalar kısa süre içinde taburcu olarak günlük hayatlarına dönebilir. Bu hastalara önerilerimiz genel olarak ilaçlarını düzgün kullanmaları, yağlı yiyeceklerden uzak durmaları, egzersiz yapmaları, kilolarını kontrol altına almaları ve sigarayı bırakmaları öneriyoruz.”


İçeriği Paylaşın