Kalp Krizinde Her Dakika Kritik!

Kalp Krizinde Her Dakika Kritik!

Kalp Krizinde Her Dakika Kritik!

Bizi Takip Et


Ani kalp krizi nedeniyle ölüm oranının Avrupa ortalamasına kıyasla daha yüksek olduğu Türkiye’de, kalp krizi riskinin azaltılmasına yönelik önemli çalışmalar yürüten Türk Kardiyoloji Derneği’nin ülke genelinde yaptığı Türkiye’de Akut Miyokart İnfarktüsü Tanısı ile Yatırılan Hastalarda Demografik Veriler ve Tedavi Yönetimi (TURK-MI) çalışmasını gerçekleştirdi. Kalp krizlerinde ilk dakikaların ve saatlerin büyük önem taşıdığını söyleyen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol TURK-MI çalışma sonuçları açıkladı.

HASTANELER ARASI ULAŞIMLA ZAMAN KAYBEDİLİYOR

“Stent ve balon gibi acil müdahale işlemlerinin yapılamadığı bir hastaneye gidildiği zaman hastaneler arası ulaşımda ortalama 172 dakika yani neredeyse 3 saate yakın zaman kaybediliyor. Kalp krizinde ilk saatler altın değerindeyken, müdahaleye ne kadar erken başlanırsa o kadar yarar sağlanacağı ilkesi akıllardan asla çıkarılmamalı. Unutmayalım; ambulans en uygun transfer aracıdır, ambulans kullanımıyla tedavi evde başlar, kalp krizinde nakil en yakın hastaneye değil, en uygun hastaneye yapılmalıdır.”

HASTALARIN YÜZDE 11,5’İ AMBULANS ÇAĞIRIYOR

“Hastaların neredeyse yarısı kendi olanaklarıyla hastaneye gitmeyi tercih ediyor. Yüzde 37,6 gibi bir kısmı ise o anda acil koroner anjiyo ve stent yapamayacak bir hastaneye gidiyor. Ambulans çağıranların oranının ise yalnızca yüzde 11,5 olduğu görüldü. Bu gibi durumlarda mutlaka ambulans çağrılması gerekiyor. Stent, balon gibi acil müdahale işlemlerinin yapılamadığı bir hastaneye gidildiği zaman, hastanın bu işlemlerin yapılabildiği bir hastaneye sevk edilmesi gerekiyor. Hastaneler arası nakilde ise ortalama 172 dakika yani neredeyse 3 saate yakın zaman kaybediliyor. Kalp krizlerinde ilk saatler altın değerindeyken, müdahaleye ne kadar erken başlanırsa o kadar yarar sağlanacağı ilkesi akıllardan asla çıkarılmamalıdır.”

AMBULANS HASTAYA ÇOK DAHA KISA SÜREDE ULAŞIYOR

“Araştırma gösterdi ki, tüm ülke genelinde çağrı alındıktan sonra ambulansın hastaya ulaşma süresi ortalama 15 dakika. Yani ambulans geç gelmiyor, dünya ölçüsünde süratle hastalara ulaşıyor. Ambulans hastaya ulaştığı anda tedavi başlıyor. Oysa hastalar ambulansı beklemediklerinde kendi araçlarıyla hem hızlı gidemiyor, hem doğru hastaneye gitmeyebiliyor, hem de tanı ve tedavisi hastaneye ulaşıncaya kadar gecikiyor. Böylelikle hastaların altın saatleri hastane dışında geçiriliyor. Kendi araçlarında EKG, gerektiğinde uygulanan hayat kurtarıcı defibrilatör (elektroşok cihazı) de olmadığından, hastalarımızı yolda kaybetme riski de maalesef artıyor.”

HİPERTANSİYON VE SİGARA EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRLERİ

“Ülkemizde kalp krizi şikayetiyle hastaneye yatırılan hastaların kardiyovasküler risk faktörleri incelendiğinde; yüzde 49,5 ile hipertansiyon, yüzde 48,8 ile sigara kullanımı ve yüzde 33,9 ile şeker hastalığı ilk üç sırada yer alıyor. Hastaların yüzde 95’i göğüs ağrısı şikayetiyle hastanelere başvuruyor, ikinci sırada yüzde 17,8 ile nefes darlığı, üçüncü sırada ise çarpıntı geliyor. Göğüs kafesi üzerinde sıkıştırıcı, ezici, yanıcı, ağırlık koymuş gibi beş dakikayı geçen bir ağrı hissediliyorsa, bu kalp krizi olabilir. Vakit kaybetmeden 112 aranmalı ve acil sağlık yardımı istenmelidir.”

ACİL SERVİS EKİPLERİ İYİ ÇALIŞIYOR

“Ortalama 36,5 dakika gibi bir sürede hastaların damarı açılıyor. Kore 2018 verilerinde kapı-balon zamanı 60 dakika, Japonya 2018 verilerinde 80 dakika, İngiltere MINAP 2019 raporunda 41 dakika olarak bildiriliyor. Bu, şu anlama geliyor; Türkiye’de 112 Acil Servis ve kateter ekiplerimiz son derece iyi çalışıyor. Kalp krizi şikâyetiyle hastaneye yatırılan hastaların  yüzde 93’üne koroner anjiyografi yapılıyor, yüzde 75’ine balon-stent uygulanıyor. Bu oran, damarın tam tıkalı olduğu kalp krizlerinde çok daha yüksek. Bu tip kalp krizlerinde ülkemizde hastaların yüzde 99’una koroner anjiyo yapılıyor, yüzde 95’inde de balon veya stentle damar açılıyor. Ülkemizde kalp kriziyle hastaneye yatırılan hastaların tamamına yakını en modern tedaviden faydalanıyor. Ancak tedavi, maalesef hedeflenen sürelerde yapılamıyor. Hastaların hastane dışında kaybettiği zamana bağlı olarak tedavi gecikmiş biçimde uygulanıyor.”

KALP KRİZİ GEÇİRENLERİN 4’TE 3’Ü ERKEK

“TURK-MI çalışmasının sonucuna göre, Türkiye’de kalp krizi geçiren hastaların çoğu erkek. Her 100 kalp krizinden 74’ünü erkekler, 26’sını kadınlar geçiriyor. Kadınlarda kalp krizi erkeklere göre daha ileri yaşlarda görülürken, kadınlarda ölüm oranları ise erkeklere göre daha fazla. Ayrıca ülkemizde kalp krizi geçirme yaşı ortalama 62 olarak karşımıza çıkıyor. Diğer ülkelere baktığımızda bu yaşın genellikle daha ileri olduğunu görüyoruz. Örneğin; Fransa’da kalp krizi geçirme yaşı ortalama 66, İsviçre’de 67, İngiltere’de ve Japonya’da 68.”

KALP KRİZİNDE DURAKSAMA

TURK-MI araştırmasının sonuçlarının, halkın kalp krizi belirtileriyle ilgili eğitilmesinin gerektiğini ortaya koyduğunu söyleyen Prof. Dr. Erol, “Kalp krizi şüphesinde vakit geçirmeden acil sağlık yardımı istenmesini sağlamak ve ambulans kullanma oranlarını artırmak büyük önem taşıyor. Bu amaçla halkımızı bilinçlendirmek için Yandex navigasyon uygulamasında ‘Kalp Krizinde DurAKSama’ projesini hayata geçiriyoruz. Projeyle; kalp krizinin en önemli göstergesi olan damar tıkanıklığı, trafik tıkanıklığıyla sembolize ediliyor ve doğru hastaneye trafikte vakit kaybetmeden, en kısa zamanda ulaşılmasını sağlamak hedefleniyor” diye konuştu.

DAHA BİLİNÇLİ VE SAĞLIKLI BİR TOPLUM İÇİN ÇALIŞIYORUZ

AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Serkan Barış, Türk Kardiyoloji Derneği ile gerçekleştirdikleri iş birliğiyle ilgili şunları söyledi: “Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığımız ilk günden bu yana toplum sağlığının geliştirilmesine destek vermeyi kurumsal sorumluluklarımız ve önceliklerimiz arasında görüyoruz. Ülke çapında yürütülen çalışmalara karşın ülkemizde ani kalp krizine bağlı ölüm oranı Avrupa ortalamasının maalesef üzerinde. Bu araştırmayla kalp krizi vakalarında ilk müdahale noktasında yapılan eksikleri tespit edip doğru uygulamalar hakkında halkımızı daha farkındalık sahibi hale getirmeyi ve daha bilinçli bir toplum yaratmaya destek sunabilmeyi hedefledik.”


İçeriği Paylaşın