Lazer ve İğneli Radyofrekans ile Ameliyatsız Yüz Gençleştirme

Lazer ve İğneli Radyofrekans ile Ameliyatsız Yüz Gençleştirme

Lazer ve İğneli Radyofrekans ile Ameliyatsız Yüz Gençleştirme

Bizi Takip Et


Ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri nelerdir? İğneli radyofrekans nasıl bir yöntemdir, kimlere uygulanır? İğneli radyofrekans uygulamasında ağrı olur mu? İşlem ne kadar sürer? Yan etkileri var mıdır? İğneli radyofrekans yöntemi kimlere önerilmez? Fraksiyonel lazer yöntemi yüzdeki lekelenmelerin, sivilcelerin, güneş lekelerinin, yanık ve yara izlerinin de giderilmesinde etkili midir? Ameliyatsız sıvı yüz germe (dolgu lifting) yöntemi nedir? Dolgunun ömrü ne kadardır? Ameliyat yapmadan dolgularla burun ne ölçüde değişebilir? Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Ayça Alan Atalay, tüm bu soruların cevabını Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

. Ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri nelerdir?

“İğneli radyofrekans yöntemi, fraksiyonel lazerle yeni geliştirilen 4 boyutlu yüz liftingleri, ve dolguyla yüz liftingleri ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri arasındadır.”

HANGİ YÖNTEM TERCİH EDİLMELİ?

. Ameliyatsız yüz gençleştirmek için hangi yöntem tercih edilmelidir?
“Yöntemi belirlemede kişinin tercihleri de önemlidir. Dolgu ve botoks yaptırmak istemeyen kişilerde kendi kolajen ve elastin yapımını uyaracak iğneli radyofrekans, fraksiyonel lazerle lifting yapan uygulamalar tercih edilir. Dolgu, botoks gibi kıstasları olmayan kişilerde de bu yöntemlerle çok güzel sonuçlar alınır. Kıstası olmayan kişilerde, önce ince çizgilerinin çokluğuna, mimik çizgilerinin oturmuş olmasına, sarkmasının belirginliğine, yüzünde yağ yastıklarında küçülme ya da boşalma olup olmadığına bakarak genel bir analizle başlarım. Buna göre gerekli olan ve uygun olabilecek yöntemleri hastaya bildiririm.”

İĞNE UCUYLA GELEN GÜZELLİK

. İğneli radyofrekans nasıl bir yöntemdir, kimlere uygulanır?
“İğneli radyofrekans yöntemi halk arasında daha çok altın iğne olarak bilinir. Uç kısmında farklı sayıda iğneler içeren, başlık kısmıyla da cilde iğnelerin girdiği bir uygulamadır. İğnelerin üzerinden cilde radyofrekans dalgaları verilir. Radyofrekans dalgaları, ısı yardımıyla vücudun kendi kolajen ve elastin yapımını arttırmayı sağlar. Bunun etkisi, gözeneklerde sıkılaşma, cilt kalitesinde artma, ince çizgilerde azalma, sarkmalarda bir miktar toparlanma şeklinde görülür. Farklı yaş grubundaki hastalara uygulanabilir. Çünkü tek amaç anti-aging etki değildir. Mesela sivilcelere bağlı izleri olan kişilerde de bunları toparlamak amacıyla iğneli radyofrekans yöntemi kullanılır. Bunun dışında özellikle burun yanlarında ve alında çok geniş gözenekleri olan kişilerde gözenekleri daraltma amaçlı olarak PRP ya da mezoterapi gibi yöntemlerle kombine edilerek kullanıldığında iğneli radyofrekans yöntemiyle güzel sonuçlar alınır.”

İŞLEM SIRASINDA AĞRI OLUR MU?

. İğneli radyofrekans uygulamasında ağrı olur mu? İşlem ne kadar sürer?
“İğneli radyofrekans uygulaması öncesinde kremle uyuşturma işlemi gerçekleştirilir. Yaklaşık yarım saat-45 dakika, lokal anestezik etkili bir kremle beraber tüm yüze uygulama yapılır. Bazen boyuna da uygulanır. Çok can yakıcı bir uygulama değildir. Tüm yüz ve boyna uygulanması yaklaşık 1 saat sürer. Uygulamanın ardından birkaç saat boyunca ciltte kızarık bir görünüm olur. Ertesi güne çok fazla bir şey kalmadığı için fraksiyonel lazer uygulamalarındaki gibi bir hafta kadar kişiyi evde kalmaya zorlamaz. Tedavinin bitimine yakın kan alınıp PRP hazırlanır ya da ihtiyaç doğrultusunda bazen mezoterapiyle de kombine edilir. Tüm uygulama yaklaşık 1saat sürer.”

Dr. Ayça Alan Atalay

. Tek seans yeterli midir?
“Genellikle 3 ya da 4 haftalık aralıklarla 3 ya da 4 seans önerilir. Daha sonrasında anti-aging amaçlı düşünen kişilerde 6-7 ay sonra belki bir idame seansı olabilir. Bir sene sonrasında yavaş yavaş etkiler gerilemeye başladığında 2-3 seans şeklinde cilde hatırlatılabilir.”

. Yan etkileri var mıdır? İğneli radyofrekans yöntemi kimlere önerilmez?
“İğneli radyofrekans yönteminin çok bariz bir yan etkisi yoktur. Kızarıklık, çok fazla kabuklanma, soyulma gibi durumlar olmadığı için kişiyi işinden gücünden, sosyal hayatından alıkoymaz. PRP ya da mezoterapi ile kombine edildiği için gebelerde, emzirenlerde bütün tedaviler biraz kısıtlanır. Kalp pili olanlarda daha dikkatli olmak gerekir.”

FRAKSİYONEL LAZER YÖNTEMİ

. Fraksiyonel lazer yöntemi yüzdeki lekelenmelerin, sivilcelerin, güneş lekelerinin, yanık ve yara izlerinin de giderilmesinde etkili midir?
“Lifting sağlamak amaçlı olarak 4 basamaklı tedavi şeklinde hem fraksiyonel lazer hem de Nd:YAG lazer denilen bir damar lazeriyle uygulanan yeni bir tedavi yöntemi vardır. Bu yöntemde tedaviye ağız içinden başlanır. Yanak trasesi boyunca bu kısımlar taranır. Daha sonrasında üst dudak ve alt dudağın iç kısımları yine mukoza denilen ağzın iç kısmından taranır. Bu yöntem, mukozadan ciltteki kolajen ve elastin yapımını ısı yardımıyla uyarıp dolgu yapılmaksızın burun çizgilerinde yumuşamaya, çene kontüründe keskinleşmeye, ağız kenarından aşağıya doğru dönen çizgilerin toparlanmasına yardımcı olur. Son basamağında lazerle gerçekleştirilen soft bir peeling uygulaması da yapılır. O da cilde ışıklık, canlılık, parlaklık verir. Güzel bir tedavi kombinasyonu olur. 3-4 haftalık aralıklarla 4 seans civarında tedavi gerekir.”

. İşlem sonrası ağrı duyma ve yan etkiler olur mu?
“Çok hafif ısı hissi olur. Ağız içinden yapılması korkutucu gelir ama kremle uyuşturulacak kadar bir ağrının olduğu işlem değildir. İğneli radyofrekans bu yönteme oranla biraz daha acılıdır. İşlemin ardından mukozada yara olma, yanık, aft çıkmış gibi acı olma gibi bir durum söz konusu değildir. İkinci bir avantajı da nasıl burun yanı çizgilerini hafif doldurabiliyorsa dudaklarda da hafif doğal bir dolgunluk, lifting sağlar. Böylece dudak dolgusuna karşı olan kişilerde dudağın volümünü koruma konusunda da bize fayda sağlar.”

AMELİYATSIZ GENÇLEŞMEDE FARKLI YÖNTEMLER

. Ameliyatsız sıvı yüz germe (dolgu lifting) yöntemi nedir?
“Yaşla beraber kemik yapımız gerilemeye başlar. Elmacık kemikleri daha geride olmaya, çene kemik yapısı gerilemeye, burun daha da belirginleşmeye, yanaktaki yağ yastıkçıkları küçülüp aşağıya doğru yer değiştirip sarkmaya başlar. Bunların sonucunu dermatoloji uzmanları olarak bizler orta yüzde boşalma, göz altında oluklanmalar, göz çevresinde koyu renkli halkalar, yanağın normalde olması gereken yerden daha aşağıda ve sarkık görünmesi şeklinde görebiliriz. Onun dışında çenede ısırma hattının olduğu yerde minik minik yastıkçıklar şeklindeki oluşum, çenenin köşelerinde küçük çentiklenmeler, çıkıntı boşluk şeklinde bir dalgalanma görülebilir. Dolayısıyla bunları toparlamak adına dolgu uygulamalarıyla yüze o kaybettiği yağ volümü geri verildiğinde lifting sağlamak mümkün olur. Yanak kısmında orta yüzde yapılan uygulamalarla beraber yanak eski pozisyonuna yukarı doğru alınır. Göz altlarına yapılan küçük göz altı dolgularıyla oluklanmalar ortadan kaldırılır. Çenedeki küçük sarkmalar, yanındaki küçük çentiğin doldurulması ile beraber  gizlenebilir. Yine arka tarafındaki boşluk toparlandığı zaman çene kontürü daha düz, keskin gözükmeye başlar. Tek seans yeterlidir. 2 hafta sonra hasta kontrole çağırılır. Tekrar bir gözden geçirip rötuş gereken yerlere dokunuruz. İğneli radyofrekans ya da fraksiyonel lazer uygulamaları ile 4 seans beklemek yerine daha hızlı lifting isteyen kişilerde bu şekilde de cildi toparlayabilmek, yanakların o dolgun güzel görünümünü vermek mümkün olur.”

“DOLGULAR İSTENİLDİĞİ ZAMAN ÇIKARILIR’’

. Dolgunun ömrü ne kadardır?
“En güvenilir dolgular hyaluronik asit olan dolgulardır. Çünkü vücudumuzda zaten bulunan bir maddedir. Aynı zamanda, hasta istemediği takdirde hyaluronidaz denilen bir enzimle eritip tamamen ortadan kaldırmak mümkündür. Hyaluronidaz sadece dışarıdan verilen hyaluronik asiti parçalar. Örneğin yapılan dudak dolgusundan hoşlanmayan ve ondan kurtulmak isteyen kişiye hyaluronidaz enjekte ederek tamamen ortadan kaldırmak mümkündür. Azaltabilmek de mümkündür. Dolgunun dayanma süresini belirleyen birçok faktör vardır. Mesela dudaklar çok hareketli bir bölge olduğu için orada dolgu biraz daha kısa dayanır. Elmacık kemikleri üzerine, çene üzerine yapılan dolgular, buralar çok hareketli bölgeler olmadığı için, bazen 1,5-2 seneye varan dayanma süresi söz konusu olur. Ya da göz altları, lenf drenajı çok zayıf olan çok özel bir bölgedir; çok yumuşak dolgular yaptığımız halde göz çevresine yapılan dolgu 1-1,5 sene kadar dayanabilir. Burun da çok hareketli bir bölge olmadığı için burunda yapılan o küçük hampları gizleme, burun ucunu kaldırma gibi uygulamalar da yaklaşık 1-1,5 sene dayanır.”

. Ameliyat yapmadan dolgularla burun ne ölçüde değişebilir?
“Dolgularla buruna yapılabilen işlem, küçük bir hamp şeklindeki çıkıntıyı gizlemek, burnun ucunu yukarıya almak, burun sırtını çok daha düz ve keksin görünmesini sağlamaktan ibarettir. Ucu çok kalın bir burunda burnun ucunu tamamen inceltip şekillendirmek ya da yüzüne göre çok büyük burnu olan kişide o burnu gizleyebilmek çok mümkün olmayabilir. Dolayısıyla hastayı iyi seçmek gerekir.”


İçeriği Paylaşın