Leyla Alaton “Medikal Teknoloji Alanında da Kadınlar Çok Başarılı”

Leyla Alaton “Medikal Teknoloji Alanında da Kadınlar Çok Başarılı”

Leyla Alaton “Medikal Teknoloji Alanında da Kadınlar Çok Başarılı”

Bizi Takip Et


Şimdilerde Leyla Alaton’un adını “Kızım Susma” projesi  için seslendirdiği rap şarkısıyla sıkça duyuyoruz.  Dünya Kadınlar Günü için  hayata geçirilen bir sosyal sorumluluk projesinde rapçi Fuat Ergin ile düet yapan Leyla Alaton, dünyaya gelecek kız çocuğuna şiddet başta olmak üzere her türlü haksızlığa ve cinsiyet ayrımcılığına karşı susmaması için çağrıda bulunuyor. “Ezberleri boz, kimseden korkma, eğme başını kızım. Atıl hayata, işini kur, paranı kazan, bağımsızlık karekterin olsun” diye sesleniyor. Aslında Leyla Alaton için bu farkındalık projesi ne ilk, ne de son örnek. O, iş dünyasında kadınların istihdam olanaklarının artması için yıllardır canla başla çalışıyor. Sivil toplum kuruluşlarında yer alıyor, sosyal sorumluluk projelerine katılıyor.

Alarko Holding Yönetim Kurulu üyesi Leyla Alaton’un artık omuzlarında bir sorumluluk daha var; katater, balon, stent başta olmak üzere  özellikle girişimsel kardiyoloji alanında 10 yıllık geçmişi olan Alvimedica’nın üç yıldır yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. Firmanın Türkiye’de ve İtalya’da iki fabrikası bulunuyor. Çatalca’daki serbest bölgedeki çalışanlarla birlikte istihdam ettikleri kişi sayısının yakında bine ulaşacağını belirten Leyla Alaton, kurulmakta olan yeni fabrikada yıl sonu itibarıyla Türkiye’de de ilaçlı stentlerin üretimine başlanacağını söylüyor. Diyabetli hastalarda da iyi sonuçlar verdiği belirtilen ve İtalya’daki fabrikada üretilen bu stentleri zaten 70 ülkeye ihraç ettiklerini belirten Leyla Alaton ile sağlık dünyasında kadın yönetici olmayı konuştuk:

“KADINLARIN MEDİKAL CİHAZ SEKTÖRÜNDE EL BECERİLERİ DAHA ÜSTÜN”

Sağlık sektörü erkek egemen bir alan değil. Bizim şirketimizde bütün mavi yaka genç kadınlardan oluşuyor. Yöneticiler arasında da, lojistik ve  klinik araştırma bölümlerinde de çok sayıda kadın var. Kadınlarımız bu sektörde çok da becerikli, başarılı ve yetenekliler. Kadınların medikal cihaz yapmakta el becerileri daha üstün. Elleri daha zarif, daha küçük, daha ince olduğundan en azından bizim işimizle ilgili olarak daha başarılı olduklarını söyleyebilirim. Kadınlar ayrıca sabırlılar. Kadın olmanın sağlık sektöründe dezavantajı yok. Belki mecburi hizmete gönderildiklerinde kadınların ailelerinden uzaklaşıp tek başına yaşamaları bir zorluk yaratabilir. Ama artık Türkiye’de ulaşım kolay; her yer çok daha modern, çok daha medeni şartlar var. Onun için bu kadın-erkek, avantaj-dezavantaj meselesi giderek eşitleniyor gibi.

BÜYÜK HASTANELER KADINLARLA DAHA İYİ YÖNETİLİR!

Türkiye’de iş dünyasında çok sayıda kadının istihdam edilebilmesi ve yönetici koltuklarında oturabilmesi için öncelikle önlerinin açılmasına ihtiyaç var. Büyük hastanelerin, büyük sağlık kuruluşlarının yönetim kurullarında, yönetici kadrolarında daha çok kadına yer vermeleri kuşkusuz daha iyi yönetilmelerine yol açacaktır. Çünkü kadın yöneticilerin bakış açılarıyla masaya getirdiği farklı alternatifler, sonuçlar ve de çareler var. Sağlık sektörün kendine özgü zorluklarında ve zorlamalarında kadın yöneticilerin daha duyarlı, daha az taviz veren bir yönetim tarzları olduğunu düşünüyorum. Onun için de yönetim kurullarındaki kadın-erkek eşitliği kurumlar için çok çok faydalı sonuçlar doğuracaktır.”

“KENDİME İYİ BAKMAZSAM, BANA KİM BAKACAK?”

Bir kadın yönetici olarak sağlığıma elbette dikkat etmeye çalışıyorum. Bu sağlık sektöründe olduğumdan değil; kendime iyi bakmazsam bana kim bakacak dediğimden. Sağlık olunca zaten çalışma azmi ve gücü de oluyor. Onun için de sağlığıma özen göstermek zorundayım. Beslenmeme her zaman dikkat ederim, kilomu korumaya çalışırım. Alkol ve sigaradan kesinlikle uzak dururum. Spor yapmaya, vitaminlerimi ve besin takviyelerimi almaya dikkat ederim. Ve en önemlisi pap-smear, mamografi gibi rutin senelik testlerimi hiç aksatmadan yaptırırım. Bu konuda çok düzenli ve çok disiplinliyimdir. Zaten ‘Bana hatırlatın’ diye söylerim. Doktorum ve gittiğim merkezler bana ‘Kontrol zamanınız geldi’ diye mutlaka haber verirler.

“SEYAHATLERDE BESLENME DENGEM ALT-ÜST OLUYOR”

Şekerden, kalorili gıdalardan  uzak duruyorum. Gündüzleri çok hafif yemeklerle geçirmeye çalışıyorum. En önem verdiğim öğün kahvaltıdır. Kahvaltıda avokado ile maydanozlu omlet yerim. Aşırı peynir tüketmemeye çalışırım. Ancak beyaz peyniri çok sevdiğim de bir gerçek. Sabahları biber, turp gibi faydalı sebzeler yiyip enerji almaya dikkat ederim. Öğlenleri  genelde yemek yemeye gitmem. Akşam evdeysem bir pancar çorbası veya bir karalahana salatası yanında bir parça somon yerim. Önem verdiğim şeylerden biri de, akşam yemeğini saat 19.00’u geçmeyecek şekilde erken yemektir. Çok su içmeye özen gösteririm. Tabii seyahatlerde özellikle uçakta bütün bu denge altüst olabiliyor.

“PSİKOLOJİK SAĞLIK ÇOK ÖNEMLİ”

Ruhen ve bedenen sağlıklı kalmak, sadece sağlık sektöründe çalışan bir kadın olarak değil tüm yaşamımda, işlerimde de gerekli. Ruh sağlığı demek bence kişinin kendiyle barışık olması, kendinden memnun olmasıdır. Pozitif kalmaya çalışmak, endişe etmemek için çevreden, aileden, hatta belki de kendinden kendini koruman gerek. Psikolojik sağlığımızı koruyabilmek için mesajlarla bombardımana tutulan özel yaşamlarımızda tüm bunların bir teflon gibi üstümüzden akıp gitmesi için kendimize bir koruma alanı yaratmalıyız. Bugünün dünyasında ayakta kalabilmek için, özellikle büyük şehirlerde iş dünyasında, özel hayatta her şeyle savaşabilmek için güçlü olmak lazım. Bu da kendimizi korumakla, sağlıklı beslenmekle ve işimize, ailemize odaklanmakla oluyor diye düşünüyorum.

“SAĞLIK ALANI KADINLAR İÇİN BİÇİLMİŞ KAFTAN”

Sağlık alanı kadınlar için biçilmiş kaftan. Geleceği son derece parlak önemli bir sektör. İster yönetici, ister mavi ya da beyaz yaka çalışan olsun; sağlık sektörü kadınlara çok yakışıyor. Çünkü özen gerektiren, hijyenik ve insanı birebir ilgilendiren bir alan. Kadınlarımız inşallah mühendis olur, klinik araştırmalarda bulunur, AR-GE departmanlarında yer alırlar. Dikkat edersiniz son zamanlarda yurt dışından gelen Türk bilim kişileri ile ilgili haberlerin kahramanları hep kadınlardan oluşuyor. Onun için de sağlık sektöründeki kadınlar adına gelecekten çok ümitliyim.


İçeriği Paylaşın