Leyla Alaton: “Negatif İnsanlardan Uzak Dururum”

Leyla Alaton: “Negatif İnsanlardan Uzak Dururum”

Leyla Alaton: “Negatif İnsanlardan Uzak Dururum”

Bizi Takip Et


Türkiye’nin başarılı iş kadınlarından biri olan Alvimedica Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Alaton, Türkiye’nin girişimsel kardiyoloji alanındaki tek yerli markası olan Alvimedica’yı, çalışmalarını ve sağlıklı yaşam için nelere dikkat ettiğini Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

Sağlık alanına; yani medikal cihaz sektörüne nasıl adım attınız, anlatır mısınız?

Medikal cihaz sektörü, babam İshak Alaton’un önemini çok önceden fark ettiği ve yüksek bir ihracat potansiyeli yaratmak adına girdiği bir sektör. Gerçek anlamda geleceği olan bir sektör diyebiliriz. Bu alanda ilerlemek istedik ve İtalya’da zaten bu işi çok iyi bir şekilde yapan bir şirketi bünyemize kattık. Dünyada girişimsel sağlık teknolojileri üreten ve yüzde yüz Türk malı diyebileceğimiz bir firmayız. Şu anda da karbon kaplama teknolojisini ülkemize taşımak için son dönemdeyiz. Bir fabrikamız İtalya’da şimdi de Çatalca serbest bölgede ikinci fabrikamızı kuruyoruz. Alvimedica olarak geliştirdiğimiz ve “Cre8” adı verdiğimiz stentlerimiz, özellikle diyabetik kalp hastalarında çok daha iyi çalışan ve yaşam kalitesini yükselten bir özelliktedir. Malezya, İran, Brezilya gibi ülkelerde dahil olmak üzere 70 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Projemizle ilgili FDA onayına da başvurduk. Amerika pazarına girebilmek için tüm süreçleri yavaş yavaş aşıyoruz. Tamamen Türk malı diyebileceğimiz stentlerimizi 70 ülkede olduğu gibi Amerika’ya da ulaştırabilmek için çalışıyoruz.

Alvimedica olarak sadece stent üzerine mi çalışmalarınız var?

Alvimedica olarak stent, kateter, balon gibi ürünler açısından çalışmalarımız var. Kalp kapağı üzerine de araştırmalarımız devam ediyor. Şu an üretimimiz yok; ama geliştiriyoruz. Bunu başarırsak diğer çalışmalarımız gibi ülkemiz için yine bir ilk yaratacağız. Heyecanla takip ettiğimiz, vizyoner bir proje.

Kalp sağlığı adına medikal cihazlar üretiyorsunuz, peki kendi kalp sağlığınıza dikkat ediyor musunuz?

Kalp sağlığı çok önemli bir konu. Zaten babam da bir kapakçık değişim ameliyatı olmuştu. Kısacası ailemizde olan bir problem, bunun için kendime çok dikkat ediyorum. Kalbimin sağlıkla çarpması için uğraşıyorum. Sağlıkla atmasında yaptığım düzenli sporun etkisi oldukça yüksek. Genel olarak sağlık kontrollerimi ihmal etmiyorum. Tedbirlerimi alıp, gerisini Allah’a bırakanlardanım. Çevremi de mutlaka bu konularda bilgilendiririm. Sosyal medyayı da bu anlamda oldukça sık kullanıyorum. Örneğin en son Instagram’dan yaptığım meme kanserinde erken tanı için mamografi yaptırın hatırlatması üzerine doktora giden ve bir kitle fark edilen bir hanım daha sonra bana ulaştı. Erken dönemde bir hastalığın yakalanmasına yardımcı olmuştum.

Sağlığı korumak için beslenme önemli bir kriter, sağlıklı beslenmek adına nelere dikkat edersiniz?

Sağlıklı olmamızı belirleyen şeyler tükettiğimiz besinlerdir. Bunun için diyebilir ki: Ne yerseniz o olursunuz. Okuduklarım, anladıklarım ve deneyimlediklerimden yola çıkarak bazı kriterler belirledim kendime. Asla yemeklerde artı olarak tuz kullanmıyorum. Şekeri hayatımdan çıkardım diyebilirim. Bende şekeri çok seviyordum; ama zamanla azalttım ve azalttıkça daha az istediğimi fark ettim. Zaten gerekli olan şekeri meyve ya da kuruyemişle de alabiliyorum. Örneğin hurma da bana gerekli olan tatlı hissini fazlasıyla veriyor. Eğer bir yemeye davetliysem ya da canım çok çekmişse, dayanamıyorsam tabi ki yiyorum; ama ertesi günü mutlaka dengeliyorum. Bir gün yoğurt, peynir gibi benzeri süt ürünlerini tüketmeyip, bir gün aşamalı tüketiyorum. Kısacası yoğurt, peynir gibi besinleri bazen tüketmeyerek karaciğerimi dinlendiriyorum. Börek, çörek olmadan kinoa ya da pancar salataları ile çok güzel renkli sofralar kurabilirim. Böylelikle bir yemekte bol bol yiyip ama hafif olarak ayrılabilirim. Bunlar beslenme planımdaki bazı küçük noktalar.

Pozitif düşünen bir insansınız, bunun hayatınızdaki yeri nedir?

Hayata pozitif bakan insanlardanım. Çevremdeki insanların da öyle olmasını isterim. Ne kadar sert gözüksem de, son derece duyarlı ve hassas bir insanım ve karşımdaki kişinin enerji ve o andaki ruh hali beni etkileyebilir. Nasıl fiziki sağlığım için şeker, tuz gibi maddelerden uzak duruyorsam ruh sağlığım için de negatiflikten ve negatif insanlardan uzak dururum; çünkü negatif insanlar sizi yorar. Bunun için hayata benimle aynı pozitiflikle bakan dostlarım var.

Negatif insanları hisseder misiniz?

Negatif insanları her zaman hissederim. Kişinin konuşması, gözleri, teması, bakışı kendini gösterir. Kendiyle ne kadar barışık olduğunu ve nasıl bir özgüveni olduğunu gösterir.

Hem annesiniz hem de iş dünyasında başarılı bir kadın. Kendinizi moral olarak nasıl dengede tutuyorsunuz?

İnsan yaş aldıkça yaşam bulmacasını net bir şekilde çözüyor ve son yıllarda bunu daha iyi anladım diyebilirim. Çoğunlukla erkeklerin var olduğu iş dünyasında ayakta kalabilmek için kendi kendimi koruma potansiyelim direkt gelişti; çünkü ben her yerde tektim. Kendimi savunma halim, bir suçlama ihtimaline karşı durma, tüm bunlar gelişen kaslarım benim. Duruşuma agresifsin denildiğinde “hayır agresif değilim, açık sözlüyüm” derim. Yaşadığım olumlu, olumsuz tecrübeleri de çevremle paylaşırım; çünkü onlara da yardımı olabilir, yol gösterebilir.

Stres kontrolünü nasıl sağlıyorsunuz?

Öncelikle hayatımı çok iyi planlamaya çalışıyorum. Zamanı doğru bir şekilde kullanıyorum. Doğru bir planlama yaparsan hiçbir yere koşturmazsın, her şey yolunda gider ve stres yaşamazsın. Bu şehirdeki trafiği, koşulları biliyoruz. Bu koşulları bilerek, kendini strese sokacak bir zamanlama, planlama yaparsan sınıfta kaldın demektir. Stres yaşamamak adına doğru bir zamanlama yapmak önemli.

Son olarak bize hayat felsefenizi anlatabilir misiniz?

Şunu bilmeliyiz ki; herkesi memnun edemeyiz ve herkese evet diyemeyiz. Bunun için herkes kendi hayat önceliklerini belirlemelidir. Benim için artık, daha çok manevi tatmin yaşayacağım kişi ve konular öncelikli diyebilirim. Tabi ki ilk sırada çocuklarım yer alıyor. Daha sonra kendimi daha iyi hissettiğim ve beni daha çok tatmin eden işler. Örneğin bir üniversiteye konuşmaya gitmek, yararlı projeler üretmek, bir kadın topluluğuna destek vermek gibi. Kişi önceliklerini belirler, seçer ve yaşar. Unutmayalım ki; hayat her zaman seçimlerden ibarettir. Kendimiz için en doğru olanı seçmeliyiz.


İçeriği Paylaşın