Meme Kanserinde Kişiye Özel Tedaviler Yaşam Süresini Uzatıyor

Kanser tedavilerinde kişiye özel ve daha etkin tedaviler giderek ön plana çıkıyor. Özellikle de Radyasyon Onkolojisi alanında heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında meme kanserinde kişiye özel tedaviler hakkında bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı ve Radyasyon Onkolojisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Hale Başak Çağlar “Tüm kanser hastalarında olduğu gibi, meme kanseri hastalarını da birden fazla bilim dalı tedavi ediyor.  Bu hastalara yoğun tedaviler yapılıyor ve yaşam süreleri giderek uzuyor” dedi.

Meme kanseri hem çok sık görülen hem de artık giderek daha genç yaşta görülen bir kanser türü. Tüm kanser hastalarında olduğu gibi meme kanseri hastalarını da birden fazla bilim dalının tedavi ettiğini belirten Prof. Dr. Hale Başak Çağlar “Bu hastalara yoğun tedaviler yapılıyor ve yaşam süreleri giderek uzuyor. Bazense yapılan tedavilere bağlı olarak pek çok yan etkiye maruz kalıyorlar. Bu yan etkiler hem hayat kalitesini azaltacak hem de ileriki dönemlerde de hayatına kast edecek kadar büyük olabiliyor” şeklinde konuştu.

30 SEANSLIK TEDAVİLER 3 HAFTAYA SIĞDIRILABİLİYOR

Tedavinin mümkün olduğunca daha az yoğunlukta, daha az dozda, daha az bölgeye ve daha kısa süreli gerçekleştirmeye özen gösterdiklerini anlatan Prof. Dr. Hale Başak Çağlar “Radyasyon Onkolojisi’nde hastaları çok sarsmayacak pek çok tedavi geliştirildi. Örneğin tedavi süreleri kısaltıldı. Artık 20-30 seanslık tedaviler, 3 haftaya sığdırılıyor. Meme kanseri hastaları üzerinde Kanada, İngiltere gibi ülkelerde yapılan pek çok çalışma var. Bu çalışmalara göre kısa sürede yapılan tedaviler, uzun sürelilere göre eşdeğer sonuçlara sahip” açıklamasında bulundu.

AMELİYAT SIRASINDA RADYOTERAPİ

Bir başka güzel gelişmenin ise uygun hastalarda, sadece tümörün çıkarıldığı yere, ameliyathanede kısmi meme ışınlaması yapmak olduğunu belirten Prof. Dr. Hale Başak Çağlar “Sadece tümörün çıkarıldığı yere ışın tedavisi yapılabiliyor. ‘İntraoperatif radyoterapi’ dediğimiz, yani ameliyat sırasında gerçekleştirilen radyoterapi ile hastanın tedavi süresi de kısalmış oluyor. Bu yöntemle hastaya zaman kazandırılarak bazı tıbbi yararlar sağlanabiliyor. Normalde, meme kanseri ameliyatında önce tümörü çıkarmak için cerrahi işlem yapılır, daha sonra birkaç hafta boyunca radyasyon tedavisi uygulanır. Ancak intraoperatif radyoterapi seçeneğinde radyoterapi, ameliyat sırasında tümör alındıktan hemen sonra veriliyor. Böylece, 5 hafta süren radyoterapi tedavisi sadece 30-40 dakika içinde tamamlanabiliyor” dedi.

AYNI TİP TEDAVİ HER HASTADA BAŞARILI OLMAZ

Son 15 yılda meme kanseriyle ilgili Meme Sağlığı Merkezi ve multidisipiliner meme ekiplerinin oluşturulmasıyla aynı çatı altında meme kanseri hastasının ihtiyacı olabilecek tüm hizmetlerin bir arada olmasının önemini anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı ve Radyasyon Onkolojisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Hale Başak Çağlar sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 10 yıl sonra tedavide daha da önemli gelişmeler olacak. Örneğin agresif ameliyatlar çok az yapılacak, belki de tarihe karışacak. Meme kanserinde hedefe yönelik tedavilerin çağı olacak. Yani diğer doku ve organlara zarar vermeyen, sadece tümörü yok eden, kişiye özel ilaç ve tedaviler ön planda olacak. Örneğin her hastanın tümörünün belli bir radyasyon hassasiyeti var. Bu hassasiyete göre, hastaya özel bir tedavi planı oluşturulacak. Her hastanın tümör yapısı farklı. Aynı tip tedaviyi her hastaya uygulayamayız, başarılı olmaz.”