Miyomlar Üreme Sağlığına Nasıl Etki Ediyor?

Miyomlar Üreme Sağlığına Nasıl Etki Ediyor?

Miyomlar Üreme Sağlığına Nasıl Etki Ediyor?

Bizi Takip Et


Miyom nedir? Daha çok hangi yaş grubundaki kadınlarda görülen bir problemdir?
Miyom, 35 yaş sonrası her 10 kadından ikisinde rastlanabilen bir problemdir. Genellikle miyom saptanması kadınlar tarafından büyük bir problem olarak algılanır. Ancak her miyom önemli bir sağlık sorunu yaratmayabilir. Bazı miyomlar ise çok küçük olsalar bile sorun yaratabilmektedir. Miyomun yerleşim yeri çok önemlidir. Miyomlar genellikle rahimin düz kas tabakasından kaynaklanan ve neredeyse yüzde 99. 9’u iyi huylu olan oluşumlardır, tümörlerdir. Miyom rahmin içerisine doğru büyürse kadında birtakım problemler yapabilir. Adet haricinde kanamalar, adet miktarında artmalar, rahim içerisine doğru büyürlerse kasılmalar, ilişki esnasında ağrı ya da bası etkileri olabilir. Örneğin; rahmin ön tarafına doğru bir miyom büyürse, kişinin idrara çok çıkmasına yol açabilir ya da kalın bağırsağa doğru büyüyen miyom kabızlık gibi problemler yaratabilir. Bunun için her kadının periyodik olarak muayene olması önemlidir.

Miyomlara bağlı kanamaların özellikleri nedir?
Her kadın ne kadar süre adet olduğunu çok iyi bilir. Tabi ki yaş ilerledikçe adet miktarı biraz değişebilir. Örneğin; 38 yaşında bir kadının daha önce iki veya beş gün arasında bir periyodu varsa ve onun dışında da bir problemi yoksa; ancak daha sonra periyot süreleri uzamaya başlamışsa, sırasıyla 6,7,8 gün gibi artıyorsa; hatta periyodu bittikten sonra leke şeklinde yine kanamalar oluyorsa bunlar, vücudun kişiye verdiği sinyallerdir. Bir problemin işaretidir. Bu belirtiler dikkate alınmalı ve bir hekime başvurulmalıdır. Hastalar genellikle bunu ihmal edebiliyorlar. Bu belirtileri yaşlarına bağlayıp geçici bir durum olduğunu sanıp bekliyorlar. Bu belirtiler varsa hiç beklemeden hemen bir kadın doğum uzmanına başvurmak gerekir.

MİYOMLAR GENELLİKLE İYİ HUYLUDUR

İyi huylu olan bir miyom ilerde kansere dönüşebilir mi? 
Genellikle patoloji sonuçlarının neredeyse yüzde 99’dan fazlası iyi huylu çıkabilmektedir. Patoloji sonucu ne olursa olsun hastayı 6 aylık periyotlarla ultrasonografi takibine almak gerekir. Çünkü miyomun büyüyüp büyümediğinin anlamanın tek yolu ultrasonografi ile muayene etmektir. Miyomlar belirli periyotlarla büyüyebilirler. Yumurtalıkların ürettiği östrojen denen bir hormon büyümesini biraz tetikleyebilmektedir. Gebelik dönemlerinde de yüksek hormona maruz kalmak bazı hastalarda daha küçük miyomların büyümesine neden olabilmektedir. Dolayısıyla bu süreçte ultrasonografi ile takip önemlidir. Eğer hastanın miyomlarında hızlı bir büyüme söz konusu değilse, periyodik takip belirli aralıklarla devam eder.

Polip nedir? Polipleri miyomlardan ne gibi bir farkı vardır. Ne sıklıkta poliplere rastlanır?
Polip, rahim içerinde var olan bir oluşumdur. Bu da yine maalesef sık rastlanan bir durum. Polipler de maalesef çocuk sahibi olmaya engel olabilmektedir. Çünkü rahmin iç yüzeyi toplamda yaklaşık olarak 3 cm bir alandır. Bebeğin büyüdüğü yer çok küçük bir yerdir. Orada yaklaşık olarak bir santimetrelik polip olduğu zaman bebeğin büyüyeceği yeri işgal eder. Dolayısıyla da gebelikle ilgili problemler çıkarabilirler.

Op.Dr. Ozan Özolcay

Gebelikle ilgili problem olmayan hastalarda da polipler adet dışında kanamalarda yaratabilir. Kadınların adet dışında kanaması olursa ya da adetleri normalden daha fazla sürerse bun belirtiler aynı zamanda polipi de işaret edebilir. Fakat poliplerin bir özelliği var; miyomlar gibi bazen ultrasonografide gözükmeyebilirler. Çünkü polipler, miyomlara göre daha küçük yapıdadır. Rahmin iç zarından kaynaklanırlar, rahmin orta kas tabakasından kaynaklanmazlar. Dolayısıyla adet bitiminden hemen sonraki dönemde bir muayene yapılmalıdır; aksi takdirde polipler atlanabilir. Adet bitiminden sonraki dönemde rahmin içi özel bir görüntüye sahiptir ve polip ile rahim içi arasında bir kontrast oluşur. Bu dönemde ultrason muayenesi ile çok rahat görülebilir. Ancak adet olmaya yakın bir dönemde muayene edilirse hem polipin görüntüsü hem de rahmin izleme görüntüsü bire bir aynı olur. Bu görüntüde de polipler görülmez ve atlanabilir.

KAPALI CERRAHİ İLE MİYOMLARIN TEDAVİSİ

Miyomlar ve poliplerde tedavi alternatifleri ne oluyor?
İkisinde de ilaçlı bir tedavi yöntemi yok. Bu problemler gerekliyse sadece ameliyat ile tedavi edilebilir. Günümüzde artık kapalı endoskopik ameliyatlar ile operasyonlar yapılabiliyor. Bu operasyonlarla hastalar konforlu bir şekilde çok fazla ağrı çekmeden hem de çok daha kısa sürede taburu edilebiliyorlar. Önemli olan “miyomlar gerçekten ameliyat olmayı gerektiriyor mu, gerektirmiyor mu” buna karar vermek gerekir. Örneğin; rahmin dışına doğru büyümüş 4-5 cm’lik bir miyom varsa bu aslında kişiye hiçbir zarar vermez. Adet kanamasının bozulmasına sebep olmaz, çocuk sahibi olmasına engel olmaz. Ama bazı miyomlar vardır ki; 1 buçuk cm olmasına rağmen rahmin içerisine doğru büyür, kanamayı artırır ve maalesef zaten küçük olan rahmin içerisine yer işgal ettiği için sperm ve yumurtanın birleşmesini engeller. İşte bu tür durumlarda hastaya mutlaka şekilde ameliyat önerilir.

Tüp bebek tedavisi de gerekiyorsa miyom ya da polipin alınması tüp bebek tedavisinin başarısını artırıyor mu?
Kesinlikle artırır. Hatta bazen cerrahi sonrası eğer erkek faktörü ya da tüplerde problem gibi önemli başka bir faktör yoksa kadın herhangi bir tedavi ya da müdahaleye gerek kalmadan gebe kalabiliyor. Çünkü problem ortadan kalktığı için doğal yollarla sperm ve yumurtanın vücut içerisinde birleşebiliyor. Kimi zaman cerrahi sonrası daha önce de belirttiğim gibi ekstra bir durumu yoksa doğal yolla hamile kalabilesi için 6 ay ya da bir yıl kadar bekleyin diyebiliyoruz.

Ama erkek faktörü varsa örneğin sperm sayısı düşükse kadındaki miyom, polip sorunu düzeltilse bile normal yollarla çocuk sahibi olma şansı az olur. Bu durumda tabii ki tüp bebek uygulanmalıdır. Ama bu durumu düzeltmeden tüp bebek işlemine başlanırsa da hastanın şansı azaltılır. Kısacası hastayı ilk önce optimum şartlara getirmek lazım. Tüp bebek sürecine başlamadan bu süreçte hamile kalma şansını engelleyebilecek tüm faktörler öncelikle kaldırılmalıdır.

EMBRİYOLARIN GELİŞİM TAKİBİ NASIL YAPILIYOR?

Kısırlık ve Tüp bebek tedavisi konusunda dünyada ne gibi gelişmeler var?
Bu konuda iki faktörü göz önünde bulundurmamız gerekir.  Bunlardan ilki yumurta ve sperme ait problemler, ikincisi ise rahim içine ait faktörlerdir. Daha önce, sperm ve yumurta birleştikten sonra ikinci veya üçüncü gün embriyoyu transfer etmeyi tercih ediyorduk. Ama şu anda ise embriyoları daha ileri aşamaya kadar dördüncü gün ya da beşinci güne kadar götürebiliyoruz. Dışarıda beşinci güne kadar gelen sağlıklı embriyoları seçip rahim içerisine koymak kişinin şansını artıran bir durumdur. Bu embriyoların gün gün gelişimi artık video izleme sistemi ile takip edilebiliyor.

Embriyoların gelişimini embriyoskop denen bir aletle doğal ortamlardan ayırmadan orada izleyip takip edilebilmektedir. Gebelik aşısı denen bir yöntem de var. Tekrarlayan gebelik başarısızlığı olan hastalarda, bu yöntem uygun şartlarda uygulandığında hastanın şansı artırılabilir. Rahme ait olan faktörler içerisinde ise özellikle ince endometrium önemli bir durumdur. İnce endometrium problemi, histeroskopi ameliyatı ile tedavi edilebiliyor. Rahim içerisini makasla uyarma ve incelmiş olan bölgenin kalınlaşması sağlanarak kişinin gebelik şansı artırılabiliyor.

Özellikle çocuğu olmayan ama çocuk isteyen çiftlere neler önerirsiniz?
Problemleri varsa bir hekime başvurmaktan çekinmesinler. Problem kadında da erkekte de olabilir. Dolayısıyla erkeğin sperm durumu, kadının yumurtalıklarının, tüplerinin ve rahminin durumu değerlendirilmelidir. Örneğin tiroit bezindeki bir bozukluk da gebe kalmaya engel olabilir. Alınacak basit bir ilaçla problem giderilebilir ve tüp bebek tedavisine gerek kalmayabilir. Bu yüzden mutlaka doktorlarla ön görüşme yapılmalı ve detaylı bilgi edinilmelidir.


İçeriği Paylaşın